28 Nisan 2011 Perşembe

BÖREK SEVENLER EL KALDIRSINNNNNN...:)

Sizi bilmem ama ben hamur işine bayılırım. Her gün yesem bıkmam sanırsam. İşte size bugün yaptığım Avcı Böreği tarifi ve görselleri. Genelde avcı böreği galeta ununa batırılıp, kızartılıyor. Ama bu değişik bir versiyonu, soslu olanı...

İlk önce iç malzememizi hazırlıyoruz. Şöyle ki; 3 orta boy soğanı miniminnacık doğruyoruz ve yağda kavuruyoruz. 150-200 gr kıymayı ekliyoruz. Diğer yanda 3/4 bardak ince bulguru sıcak suda bekletiyoruz. Ardından kıymaya ilave ediyoruz. Tuzunu, karabiberini ekleyip ocağı kapatıyoruz. Hemen 1,5 bardak iri dövülmüş cevizi ve bir avuç doğranmış maydanozu ekleyip iç malzememizi soğumaya bırakıyoruz.

Bu arada 1 iri yumurta, 1 su bardağından biraz fazla yoğurt ve 1/2 su bardağı sıvıyağdan oluşan bir sos hazırlıyoruz.

Yufkalarımızı yayıp sosumuzu yarısına sürüyoruz, özellikle kıyılar kuru kalmamalı. Sonra yufkayı ikiye kapatıp, tekrar sosumuzu sürüyoruz. Bizim yufkalar büyük olduğu için, yufkaları 5 üçgene böldüm.  Uçlarına harcımızı koyup büyük sigara börekleri şeklinde sardımmmmm. :)

En son börekleri tepsiye dizdikten sonra, kalan sosu üstlerine bolca sürüyoruz. Fırına verip, nar gibi kızarana kadar pişiriyoruzzzzz. Afiyetle yiyoruzzzz sonra da. :)

26 Nisan 2011 Salı

BİRAZ iSTANBUL...

Bir arkadaşımın düğünü için gittiğim İstanbul'dan, özellikle Eminönü ve Mısır Çarşısı'ndan birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşayım istedim. Çekeli aylar oldu, ama ancak bugüne nasipmiş yayınlamak... :)

Eskimeyen Yenicamii...


Tarihi turşucular. Sirkeden mi, limondan mı??? :)))



Kestane kebap, yemesi sevap...

Şifa kaynağı sülükler...

Rengarenk yastıklar, örtüler...



Ponpon terlikler...

Olmazsa olmaz tatlılar, şekerlemeler...

Mısır Çarşısına her gidildiğinde mutlaka alınan tatlı, ama kuru, ismini unuttum. :)))

Lokumlar, kadayıflarrrr...


ve eve dönüşşşş... Haydarpaşa... :)))


24 Nisan 2011 Pazar

TARÇINLI KURABİYE

Bu sıralar bloğum yemek bloğu gibi oldu sanırım. Arka arkaya tarif vermişim baksanıza. Şimdi de bugün yaptığım kurabiyelerin tarifini ve görselleri sizlerle paylaşmak istedim. Yapımı kolay ve lezzetli bir kurabiye. Yapımı şu şekilde;

150 gr tereyağı oda ısısında bekletilir. Sonra 3/4 bardak pudra şekeri ile iyice karıştırılır. İstenirse normal şeker de kullanılabilir, ama şeker iyice erimeli. Sonra içine 1 iri yumurta, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 kaşık limon suyu ve bir çimdik tuz atılarak tekrar yoğurulur. Ardından 1 neskafe bardağı nişasta, bir çay kaşığı karbonat ve aldığı kadar un ile kulak memesinden az yumuşak hamur elde edilir. Hamur 5 dk bekletilir ve ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp, yağlayıp unladığımız tepsimize kurabiyeler dizilir ve çatalla şekil verilir.


Bunlar fırından yeni çıkmış kurabiyelerimiz, eee diyeceksiniz bunların nesi tarçınlı??? Hemen bir alt fotoya geçiniz efenimmm. :))


Bir buzdolabı poşetine 2 yemek kaşığı pudra şekeri ve 1 çay kaşığı ya da sizin zevkinize göre 2 de olabilir tarçın katıp karıştırıyoruz. Poşete fırından yeni çıkmış sıcak kurabiyeleri 2 şer 3 er atıp karışımın bulaşması için sallıyoruz.

İşte sonuç. Yemesi gayet keyifli, misafirlerinize yapabilirsiniz hanımlarrrrr... :))

Herkese güzel bir hafta diliyorummmmm.

22 Nisan 2011 Cuma

MAYALI ISPANAK BÖREĞİ...

En sevdiğim yemek türü, hamur işleri. Neyse ki bu kiloma yansımıyor çok fazla. İşte size el açması mayalı bir börek. İlk önce 1 yemek kaşığı kuru mayamız bir miktar sıcak su ve bir tatlı kaşığı şeker katılarak sıcak bir yerde mayalanmaya bırakılır.

Sonra 1 su bardağı süt, 4 neskafe bardağı un, maya, aldığı kadar su ve tuzla bir hamur elde edilir. Yarım saat kapalı bir şekilde bekletilir. Sonra hamurumuz 13 bezeye bölünür. Bezeler tepsiden az büyük açılarak tepsiye yerleştirilir. En alt kata 5 beze açılır, her kat sıvıyağla yağlanır. Diğer katlar 4'er olarak açılır. 2 kata ıspanak yerleştirilir.


Ispanakların üstüne tercihe göre ekşimik ya da lor peyniri de kullanabilirsiniz.



En son böreğimiz kesilerek yağlanır ve fırına verilir.


    Nar gibi kızarana dek fırında pişiriyoruz, yapanlara kolay gelsin, yiyenlere de afiyet olsunnnn... :)))

21 Nisan 2011 Perşembe

MİMLENİNCE...

Sevgili Mutfağımdaki Yalnızlık beni mimlemiş. Mim'in konusu şöyle;

Şu an kendi ruh halinizi; bir ezginin melodisiyle, bir şiirin satırlarıyla, bir veciz sözle ya da bir resimle aktarınız. Seçim sizin, hangisini istiyorsanız...
 
Ben bu sıralarda şiirlere takmış durumdayım. Knedi ruh halimi az da olsa yansıtan 2 videoyu paylaşmak istiyorum.
 


İlk şiir İbrahim Sadri' den '' Özledim'' . Annemden sonra özlem ifade eden şeyler hep bana onu anımsatıyor, hiç aklımdan çıkmadı ki zaten....



 
İkincisi de Yavuz Bülent Bakiler'den ''Şaşırdım''. Biraz karışık bir ruh haline hitap ediyor sankimmm. :))


Şimdilik bu kadar, ben kimseyi mimlemiyorum :)) Herkese iyi günler diliyorummmm.

19 Nisan 2011 Salı

MİNİK DİŞ FIRÇASI...

İşte size minik yeğenimin minik diş fırçası, soldaki. Daha 1 yaşında, ama kendisine alınan diş fırçasını ağzına götürüp dişlerini fırçalıyor daha şimdiden... :)))

15 Nisan 2011 Cuma

ISIRGAN PİDESİ...

Bilmiyorum hiç denediniz mi? Belki bu tarif bir başlangıç olur sizin için. Bildiğiniz üzere ısırgan çok faydalı bir ot. Önceden babam ısırganı gidip belli yerlerden toplardı, ısırgan zamanı derlerdi hatta, hobi gibi bir şeydi sanırım ısırgan toplamak, ama şimdilerde çok fazla bulunamıyor maalesef. Elimizdeki ısırganlar pazardan alınanlar...


Pidemizin iç malzemesi çoğunluğu ısırgan olmak üzere, bir de azıcık ıspanaktan oluşuyor. Soğan kavruluyor, sonra yeşillikler atılıyor, baharatlar da eklenip iç malzememiz hazırlanıyor. Hamuru ise tepsinizin büyüklüğüne göre un, tuz ve sudan oluşuyor.

Bu pidenin özelliği, iç harcına sirke dökülerek yenmesi, sirke ve ısırgan yakışıyor.

Ayrıca yoğurtla da servis yapabilirsiniz.

Kabaklı ve sütlü macır böreği için   TIK TIK

Soğan Pidesi için TIK TIK

Herkese mutlu bir haftasonu diliyorummmmm... :)))


11 Nisan 2011 Pazartesi

BAYILDIMMMMMM...

Bir paylaşım sitesinde görüp okuduğum ve bayıldığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Süper bir yazı, yazanın kalemine sağlık...


KADIN VE ERKEK


Kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki, evlenecek erkeğe eskilerin neden ”koca” dediklerini. Çünkü “koca” bilge demektir, yüce demektir. Koca demek, dağ demektir. Ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir.

Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler. Bakma şimdi evlenenlerin “karı-koca” ilan edildiğine. “Koca ve onun karı” olmalıdır aslında. Yani yüce bir dağ olmalı adam. Kar gibi pak ve masum olmalı kadın. Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın. Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür…

Eşim olma, karım ol!
Bana benzemeye çalışma sakın.
Bana benden lazım değil bir tane daha.
Ama unutma ki sensiz yarımım.
Her zaman söylemem, ama sen anla.
Eşim olma, karım ol!
Beni tamamla…


10 Nisan 2011 Pazar

BLOG REKLAMI... :)))

İşte size yeni bir blog tavsiyesi, eminim zevkle takip edeceksiniz. Sahibesi benim üniversiteden sınıf arkadaşım.Üniversite bitti, ama biz çok şükür kopmadık asla.Okurken kesinlikle keyif alacaksınız.
Bir tıklamanız yeterli...

       http://metamorfoz-metamorfoz.blogspot.com/


Fotoyu kendisi çekmişti, İstanbul turlarımızdan bir hatıra...

Seni çok seviyorum canım arkadaşım, iyi ki varsın. Artık yüzyüze ve telefon görüşmelerimiz, bloglar arası muhabbetle de devam edecek. Güzel paylaşımlarda buluşalım inşallah... :)))


8 Nisan 2011 Cuma

YEŞİL MERCİMEKLİ BÖREK

İşte size ilk defa denediğimiz bir börek tarifi, kesinlikle harika oldu, denemenizi tavsiye ederim.


Efendim tarifi şu şekilde, ilgilenenlere gelsin;

1 bardak yeşil mercimek akşamtan ıslanır. Sabahleyin suyu atılır, yeni bir suyla yumuşayana kadar haşlanır. Diğer yanda 1 orta boy soğan yağda kavrulur. İçine yumuşayan yeşil mercimek eklenir, biraz karıştırılır. Bir adet rendelenmiş patates içine eklenir, bir tutam maydanoz, pulbiber, karabiber ve tuzu gözkararı eklenerek  karışım hazır hale getirilir.

Diğer yanda 1 bardak yoğurt, yarım bardak sıvıyağ, 1 yumurta karıştırılır ve sos hazırlanır. 5 yufka alınır. Açılan her yufkanın yarısına sos sürülür, sonra yarıya kapatılır, yine sos sürülür. Bu şekilde yufka 4 eşit parçaya bölünür. İç malzemeden konularak börekler hazırlanır. Bütün yufkalar bitince kalan sos böreklerin üstüne sürülür ve fırına verilir. Üstü nar gibi kızarana kadar pişirilir.



Herkese mutlu bir haftasonu diliyorummmm...:)




4 Nisan 2011 Pazartesi

UYUYOR MUYUM NE... :)))

Bloglar açılmış haberim yok, uyuyor muyum ne? :))))


Neyse kavuştuk sonunda, herkese selamlar, özlemişim buraları. Güzel paylaşımlarda buluşmak üzere inşallah.... :)))