15 Mayıs 2011 Pazar

BEŞAMEL SOSLU TAVUK...

Eveeeetttt size hem lezzetli, hem de pratik bir yemek tarifi. Biz çok severiz. Ara ara sofralarımızı süsler.

Tarifi şöyle; 1 tavuk göğsünü haşlayıp, küp küp doğruyoruz. 2 orta boy patates, 1 orta boy havucu küp küp doğrayıp kızartıyoruz. 1 çay bardağı bezelye haşlanıyor, bizim dolapta hazır haşlanmış vardı. Hepsini tuz ve karabiberle harmanlayıp tepsimize yayıyoruz.


Diğer tarafta beşamel sosu hazırlıyoruz. 3-4 çorba kaşığı sıvıyağda, 1 kahve fincanı unu kavuruyoruz. Unun kokusu çıkınca 3 su bardağı soğuk sütü katıyoruz, koyulana kadar karıştırıyoruz. Kaynayınca tuzunu atıp kapatıyoruz. Üstteki malzemelerimizin üzerine döküyoruz. Fırına veriyoruz, 20-25 dk. pişiriyoruz. Fırını kapatmaya yakın üstüne kaşar peyniri rendesi serpiyoruz ve biraz daha fırında tutup servise hazır hale getiriyoruz.

Yemesi son derece keyifli bir yemek, tavsiye olunur. Herkese güzel bir hafta diliyorum şimdidennnn...:)

13 Mayıs 2011 Cuma

PAZARDAN YENİ CİCİLER...

Dayanamadım bu hafta da pazara gittim. :)) Bu hafta çok güzeldi pazar, seviyorum ben pazarları yaaa. :))) İşte size yeni aldıklarım...


Lacivert bir çanta, 10 tl.

Gittikçe ucuzlaşan babetler, 3.5 TL.

Kocaman bir kumaş, 1 TL.

Yine kocamana yakın bir kumaş 50 kuruş...

Bu parça da 25 kuruş... :))

Bir sürü kumaşım oldu, bunları hangi ara dikeceğim bilmiyorum. Ama fena halde dikiş dikesim varrrr. :)))

Hepinize mutlu bir hafta sonu, yeni güzelliklerde buluşalım her zaman. :)

10 Mayıs 2011 Salı

ÇITIR ETEĞİMLE KOMBİNİMMMMM... :)

Heves ettim ve dün bitirdiğim eteği bugün giyiverdim. Dün diktiğim eteğim için bakınız bir alttaki post. :)
Okuldaki arkadaşlarım acaip beğendiler, ben de kombinimi sizlerle paylaşayım.


Ceket: Rodi
Body: Pazardan..
Kolye: Öğrencimin hediyesi
Etek: Swotpisces :)))




9 Mayıs 2011 Pazartesi

TAZEEEE TAZEEEE ETEEEKKKKK... :)))

Efendim taze taze makinadan yeni çıktı, dikiş makinasından. :))) Az önce son işlerini bitirip fotoğrafladım ve sizlerin izleyisine yapım aşamalarıyla sunuyorum. :)

İlk önce kumaşı bir hatırlayalım. Pazar Ganimetlerimden... TIK TIK... 

Uzun zaman olmuş alalı, ancak dikme isteği geldi bana. Ben de başladım ilk önce kumaşımı kat kat kesmeye, uzun etek sevdiğim için başka model çıkmazdı zaten. 125 cm boyu, 140 cm eni vardı kumaşımın.


Ben 4 katlı yapacağım için kumaşımı ona göre kestim. İlk önce parçaların yanlarını birleştirdim. Büzgü teğeli alıp, katları birbirine ekledim.

Sonra eteği güzelce ütüledim.

Sonra aralarına ince kurdela diktim, eteğimin içindeki renklerden.

En son etek ucuna dantel diktim, ama bu dantel değişik, tülden değil, otantik bir havası var.

İşte eteğimin en son hali...


Efenimmm son fotodaki detaya dikkat lütfen. Çok az bir dantel kaldı artan. Hemen onu kurdela yapıp eteğin son katına kondurdum. Nasıl güzel olmuş mu taze taze eteğimmmm?????


8 Mayıs 2011 Pazar

ÇİBÖREKKKKK SEVERLER...

Vallahi okunduğu gibi yazdım, aslı çiğbörek malum. :)) Pazar günü bazı evlerde hamur işi günüdür. Biz de çibörek yapalım dedik ablamla.

Tarifi şu şekilde; 2 neskafe bardağı un, tuz ve sudan oluşan kulak memesi yumuşaklığında bir hamur tutuluyor, 15-20 dk. kadar bir kenarda dinlendiriliyor.

Diğer tarafta 1 büyük soğan rendeleniyor. 250 gr. kıyma, yarım çay bardağı su, tuz ve bol karabiberle iç hazırlanıyor. Hamuru cevizden irice parçalar kopartıp açmaya başlıyoruz. Gerisi malumunuz. Bu ölçülerde yaklaşık olarak 20 tane çibörek çıkardık.

Herkese güzel bir hafta diliyorum buradan, sevgiyle kalın... :)

7 Mayıs 2011 Cumartesi

BAHÇEDEKİ OTLAR... :)

Bugün Cumartesi ve dışarıda harika bir hava var. Bahçeler de gittikçe yeşillenmeye başladılar. İşte size bahçemizde yetişen birkaç ot. Hepsinin de mutfağımızdaki yeri ayrı. :))

Ebegümeci. Geçen ıspanakla karıştırılıp börek yapıldı ablam tarafından, ayrı bir tat katıyor yemeğe.

Isırgan. Yemek yapacak kadar yok ama, ilaçlık yeter sanırım. :)) Malum ısırgan çok faydalı bir ot. Geçen okuldan bir arkadaş ''ısırgan çorbası ve yemeği yaptım, birkaç gün boyunca yedik, içtik.'' diyordu. Hatta oğlu ''anne sivilcelerim azaldı, ısırgandan sanırım'' demiş. :)))

Nane.. Tazesinin yeri de bir başka. Genelde çok olunca kuruturuz biz.


Çok az maydanoz ve taze soğanlar. Yeşermiş soğanları ekince malumunuz taze soğan ortaya çıkıyor. Eeee o zaman gelsin salatalar, patates salataları, yalancı çiğköftelerrrr...

Hepinize güzel bir haftasonu diliyorummmmmm. :)))

5 Mayıs 2011 Perşembe

PAZAR CİCİLERİM VE TEYZEM LATİFE...

Uzun zamandır bizim burada kurulan pazara gidememiştim. Dün sabahtan dersimin boş olmasını fırsat bilerek attım kendimi pazara. Alışveriş yaparken bazen insan kendine engel olamıyor, ama eve geldiğiniz andan itibaren pişman olabiliyorsunuz. Ben de son zamanlarda kendime engel olmayı başarabiliyorum çok şükür... :))) O yüzden pazarı gezmek bile yetti bana, aldıklarım da yanıma kar... :)))


Eteklik kumaşım 2 tl...

Yine eteklik kumaşım 1tl.

Evde, misafirlikte giymek için aldığım babetlerim 5 tl.. Minik yeğenim de foto çekilirken beni yalnız bırakmadı... :)))

Not: Bu arada Teyzem Latife postunu yazdıktan sonra arkadaşlar '' Okudukça yorumlarını bekliyoruz'' demişlerdi. Vallahi bana göre kitap zevkli gidiyor, gerçi postta da dediğim gibi Latife hanım ile alakalı birkaç kitap okumuştum ve çoğu da bildiğim şeyler. Ama bu kitapta geçenleri, Latife Hanım'ın akrabası anlattığı için, bir de o açıdan bir şeyleri öğrenmek istedim. Neticede yanlış şeyler yazılmış olabiliyor farklı ağızlarca... Tavsiye olunur efendimmm. :))

3 Mayıs 2011 Salı

YENİ CİCİLER...

Havaların ısınmasıyla birlikte gömlek ve bluzlar giyilmeye başlandı. Ben de Pazar Ganimetlerim yazımda sizlerle paylaştığım bluzumu bugün giydim. Çok ucuza almıştım kendilerini.. :))

Bluzumu yeni almış olduğum triko üstlük ile kombinledim. Sanki ikisini takım almışım, cukk diye uydular birbirlerine... :))

Trikonun fiyatı da 5 tl, buradaki bir outlet mağazasından...

Yakından da çektim, aslında yapılabilir becerikli bayanlar tarafından.. Bir fikir olsun o zaman... :))

2 Mayıs 2011 Pazartesi

TEYZEM LATİFE...

Yakın tarihi hep sevmişimdir ve Latife Hanım hakkında yazılmış neredeyse tüm kitapları okudum. İşte bu kitap da, Atatürk'le geçen bir ömrün saklı kalmış hikayesi. Alır almaz başladım, zaten bu tarz kitaplar sürükleyici gelir bana, bir çırpıda biter genelde.

Efenim çiçeklerimle gelsin yeni kitabım, hadi bana iyi okumalarrrrr. :)))

1 Mayıs 2011 Pazar

İŞKEMBE ÇORBASI SEVERLER BURAYA...

Sizi bilmem ama ben hayatımda işkembeyi hep evde içmişimdir. Bir keresinde şu hazır çorbalardan almıştık canımız çekince, ama yanından bile geçmiyor orijinal işkembe çorbasının. Bu çorbanın fanatikleri olduğu gibi, ismini duyunca bir  ''ıyyyyyyyy'' çekenler de az değil. :)) Ben ilk gruba dahilim efendimmm. :))

 İşte size evde yaptığımız işkembe çorbası. Yapımı ablama ait, işkembeler Kurban Bayramı' nda temizlenip, haşlanıp, küçük küçük doğranılarak dondurucuya konulmuş; canımız çekince çıkartıp yapmak için... İşte o günlerden birinin sonucu...

İlk önce ufak parçalar halinde doğranmış işkembeler, yeteri kadar suda kaynayıncaya kadar pişiriliyor. Tam bu esnada 1 yumurta sarısı, 1 fincan kavrulmuş un, 1/2 fincan yoğurt, 1 fincan sütten oluşan terbiyemiz hazırlanıyor. Çorbamızdan terbiyeye birkaç kaşık alınıyor, karıştırılıyor ki çorbamız kesilmesin diye. Çorbamıza yavaşça ilave edilerek tekrar kaynayıncaya kadar karıştırılıyor.

Biz içerken üstüne sarımsaklı sirke ve de yağda kızdırılmış kırmızı biber gezdiriyoruz ve de bayılarak içiyoruz, açıkçası başka yemek olmasa bu çorba bana yeter... :)))