19 Temmuz 2011 Salı

RAMAZAN AYI İÇİN EV MAKARNASI...

Bizim evde ev makarnası genelde Ramazan ayı yaklaşırken yapılır ve sahurda tüketilir. Bu yıl da kollar sıvandı ve hazırlıklara başlandı. :))
İlk önce 15 yumurta kırılır ve güzelce çırpılır, 1 kilo süt ilave edilir ve yine iyice karıştırılır. Unun ortası açılıp, tuz atılır ve süt-yumurta karışımı ilave edilir ve bolca un atılarak yedirilir. Birden ununu yedirmeye çalışıyoruz, çünkü sonra almıyor. Biraz sert hamur olması lazım. Yarım ya da 1 saat dinlendiriyoruz. Bu hamurdan yaklaşık 30 beze çıkıyor. Her beze normal incelikte, çok kalın olmayacak şekilde açılıyor.

Açtıkça çarşaflara serip kurumasını bekliyoruz.
                      Kuruyan yufkaları şeritler halinde kesiyoruz.
Şeritleri iyice açtırıp çarşaflar üzerinde iyice kurutana kadar yayıyoruz. Makarna yaparken sıcak ve rüzgarlı hava seçmeye dikkat ediyoruzzzzz. :) Sonrasında afiyetle tüketiyoruz. :))

Not: Bu arada makarna yapımı ablamlara ait, ben de minik yeğenimle ilgilendim bu arada... :))

16 Temmuz 2011 Cumartesi

BLOĞUM 1 YAŞINDAAAAAAAAA... :))

Aslında 8 Temmuz, ama bugün kontrol edeyim dedim, bir bakmışım 1 yıl dolmuş bile. Gecikmeli doğum günü postu olsun bu bloğuma, iyi ki doğdun sevgili bloğummmmmmmm, iyi ki varsın. Sizler de iyi ki varsınız sevgili arkadaşlarımmmm, iyi ki bloglar var. :)))
Herkese güzel bir hafta sonu diliyorummmm, görüşmek üzere... :))

12 Temmuz 2011 Salı

ARKADAŞIMIZDA BRUNCH... :))

Okuldan arkadaşımız bizi dün sabah kahvaltıya davet etti. Geniş, güzel mi güzel bir evleri var, bahçesi de harika, hele bahçedeki detaylar, sizinle paylaşayım dedim...

 El arabası boyanıp büyük bir saksı haline getirilmiş, çok da sevimli olmuş bence... :)

Bu ağaçlar söğüt ağacından, bu şekilde yakılmamış değerlendirilmiş. :)

Tavuklar ve yumurtaları. Yumurtalar taştan ve beyaza boyanmış...:))

Ufak bir deniz ve köprü...

Şemsiye hiç akla gelmeyecek şekilde değerlendirilmiş, hatta altında kedi gölgeleniyordu, ama çekerken kaçtı maalesef. :))

Evin köpeğinin kulübesi, onun evi bile renklendirilmiş...:)

Bir adet beşik, yine saksı gibi kullanılmış, çok da cici olmuş... :))

Evin girişinde oturulacak güzel bir mekan, sallanan sandalye... Yine söğüt ağaçlarından oluşan bir köşe aynı zamanda... 

Köprünün yandan görüntüsü ve bir adet kuzucuk.... :)))

Bunlar da kahvaltı soframızdan birkaç foto...

Sofrasından ve bahçesinden, arkadaşımızın ne kadar renkli bir kişilik olduğunu anlamışsınızdır sanırım. :))

6 Temmuz 2011 Çarşamba

O' NUN ARABASI VARRRRRR...:)

Evet sonunda nihayet istediğim arabaya kavuştum. Sevincimi de sizlerle paylaşayım dedim. Henüz fotoğraflamadım, fotoğraflayınca sizinle paylaşırım.


Ehliyeti alalı bayağı oldu, ondan sonra da çok kullanmadım açıkçası. Şimdi özel hocamla çalışıyoruz bakalım, öyle uzaktan göründüğü gibi değilmiş. Araba kullanmak çok dikkat gerektiriyor, yavaş yavaş öğreneceğiz bakalım, acelemiz yok... :)))

2 Temmuz 2011 Cumartesi

DUT ZAMANI...


Beyazlar bizim, siyahlar komşunun bahçesinden. Herbiri ayrı lezzetli, Yaradan' a şükürler olsun...İşte size dutun küçümsenemeyecek faydaları...:)

Vücuda kuvvet verir, kansızlığa iyi gelir. Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı faydalıdır. Ateş düşürür. Karaciğeri kuvvetlendirir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder. Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. Mide ve bağırsakları rahatlatır. Kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelir. Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar. Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı üç su bardağı su ile kaynatıp içilirse iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş düşürücü olarak da kullanılmaktadır. Dutun taze yapraklarıyla derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamaları durdurur. Kara dutun yaprakları ve kabukları kaynatılıp elde edilen sıvı ile gargara yapılırsa boğaz, ağız ve diş eti iltihaplarına iyi gelir.

27 Haziran 2011 Pazartesi

YUVA İÇİNDE YUVA...:)))

Akşam vakti arka odanın penceresini kapamaya gittiğimde, arka bahçedeki kumruların pencerenin içine yaptıkları yuvanın görüntüsü, taze taze efendimmm... :)))


Ama olmaz ki kumrular, yuva üstüne yuva olmazzzzz... :) 

Geçen yılda kumrular yavrulamıştı bizim arka bahçeye, görmek isteyenler için TIK TIK...

23 Haziran 2011 Perşembe

SOĞAN PİDESİ VE KARPUZ....

Yaz günleri bu ikiliye bayılıyorummmmm. Tarifi daha önce de ayrıntılı vermiştim. İsteyenler için TIK TIK...

Not: Bu arada yapımı ablamlara ait, ben bu kadar becerikli değilim. :))

15 Haziran 2011 Çarşamba

SENE SONU KAHVALTISI...

Öğretmen arkadaşlarımızla anlaşıp, sabahleyin buradaki bir bahçede kahvaltı yapmaya karar verdik. Maksat beraber olmak, ortam da gayet hoş ve huzur verici idi. Sene sonu yorgunluklarını atmak için iyi oldu.

 Kahvaltı masamıza uzaktan bir bakış...

Normalde yakalamak zor, ama sakin bir anında fotoğraflamayı becerebildiğim bir tavşan... :)))


Sonrasında da evi yakın olan bir arkadaşımız kahve içmeye davet etti, toplu halde evini şenlendirdik. Sonrası yine konvoy halinde okulumuza döndük. Haydiiiii ordan semt pazarı.... :))) Bir sürü kumaşla sonlanan bir pazar ziyareti. Sonrasında arkadaşlarla tekrar ikindi çayı.... :)))) Sonrası kısa bir cadde turu ve indirimden kapılan şık bir siyah deri ayakkabı. Offff yazarken bile yoruldum, ama yaşarken gayet eğlenceliydii. :)))

Bunlar da cicilerim. 29.90 tl, ama kutudaki fiyatı 129.90 tl idi. Arkadaşlar çok şık buldular ayağımda deneyince, ben de aldım hemen... :)

Şimdilik bu kadar efendim, güzel paylaşımlarda buluşalım.... :)))

11 Haziran 2011 Cumartesi

KİTAPLARIMMMMM GELDİİİ....

Okulda bir arkadaş sürekli kitapyurdundan kitap sipariş eder, herkes de ona siparişleri verir. Ben de bu kitapları istemiştim, geldiler kısa sürede. Okunmayı bekliyorlar şimdi, okudukça paylaşırım sizlerle..


5 Haziran 2011 Pazar

EBEGÜMEÇLİ BULGUR PİLAVI...

Uzun zamandır post yayınlamıyorum, farkındayım efendim. Bu sıralar ortak sınav haftası bizim okulda, ee haliyle son 2 hafta kaldı okulların kapanmasına. Yoğun 2 hafta beni bekliyor. Bu arada bloğumuzu da boşlamayalım tabiki de. İşte size kurtarıcı bir yemek. Bahçeden ebegümeçleri toplanır, bulgurla birleştirilip harika bir bulgur pilavı hazırlanır. Biz ilk defa denedik, ama sonuca bayıldık resmen.


1 orta boy soğan piyaz şeklinde doğranıp, yeteri kadar sıvıyağda kavrulur. Doğranmış 250 gr ebegümeci de atılır ve 1-2 dk kavrulur. 1 su bardağı bulgur atılır ve o da kavrulur bir miktar. Sonra 3 su bardağı sıcak su ilave edilir. Suyu biraz çekince tuz ve karabiberi eklenir. Kısık ateşte suyu bitene kadar pişirilir. Demlenmeye bırakılır ve ardından afiyetle yenir. Arzuya göre ebegümeci miktarını artırabilirsiniz.

Herkese güzel bir hafta diliyorum. Bu arada sizlerden dua bekliyorum. Kafam çok karışık bir mesele yüzünden. Lütfen bana dua edin, hayırlısı için... :)))