29 Ocak 2012 Pazar

KIRMIZI MERCİMEKLİ SARMA...

İşte size değişik bir sarma, belki bilenleriniz vardır. Pirinç yerine kırmızı mercimek ve bulgur kullanıyorsunuz.

1,5 su bardağı kırmızı mercimek ve 1,5 su bardağı iri bulguru yıkayıp tencereye alıyoruz. 1 iri soğanı içine rendeliyoruz. 2 diş sarımsağı da ezip içine katıyoruz.1 kaşık biber salçası, kuru nane, karabiber,tuz, 6-7 çorba kaşığı sıvıyağını da katıp hepsini çiğden karıştırıyoruz. Bu şekilde asma yapraklarımızı sarıyoruz. Tencereye dizip, üzerine 1 limonu dilimleyip diziyoruz ve üstünü örtecek kadar su koyuyoruz. Az yağ gezdirip pişiriyoruz.

Evet pişmeye hazır sarmalarımız, değişik bir tat. Denemenizi tavsiye ederim.

26 Ocak 2012 Perşembe

TATİL KİTAPLARIM...

Tatilde, özellikle kapalı havalarda yapılabilecek en ideal aktivitelerden birisi de kitap okumaktır. Ben de elimde bulunan bir sürüüüüü kitabımdan bu ikisini seçtim.

Yeşil kitabın hikayesini şurda anlatmıştım. Okuması gayet keyifli. Diğerini de bir başucu kitabı olarak seçtim bir avm alışverişi sırasında. Arada açıp açıp okuyorum, hayatımıza aktarmamız gereken o kadar çok şey var ki, her iki kitap da kesinlikle tavsiye edilir...

Tatilin en güzel tarafı erken kalkmak zorunda kalmamak...Seviyorum ben seniii tatillllll.... :))

24 Ocak 2012 Salı

ONSUZ GEÇEN TAM BİR YIL...

Bugün annemsiz geçen tam bir yıl doldu. İnsan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor, ama biz her saniyesine kadar bunu çok iyi anladık. Hep bir yanımız eksikti bu geçen bir yılda. İnsan her acıya alışıyormuş, ama eksikliğine asla. Anne neticede yeri hiçbir zaman doldurulamaz. Kimse böyle bir acıyı yaşamak da istemez, ama ne varsa yaşamanız gereken yaşıyorsunuz. Allah herkese hayırlı ve güzel ölümler nasip etsin. Bugün onun için toplandık ve ona yollanabilecek en güzel hediyeleri yolladık bize yakışması gerektiği gibi. Zaman hızla geçse de, onsuzluk ilk günkü gibi hüzünlü. Allahım onu gittiği yerde rahat ettirsin, mekanı Cennet olsun inşallah...


Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber

17 Ocak 2012 Salı

KARDA ZORDUR YÜRÜMEK... :) AMA ALIŞVERİŞ DEĞİLLLLLL... :))))

Her yerde kar vaarrrrrr..Evet şarkımız gerçek oldu. Çocuklar gibi mutluyuz.... :)) Sabah bir kalktım, kar bayağı bir yağmış, ben de temkinli bir şöför olarak toplu taşımayı kullanmaya karar verdim. Okul çıkışı da şehrimizin meşhur caddesinde turlayıp, biraz kar altında yürüdüm. Eh alışverişsiz de olmazdı bu arada...:)))

Önce minik yeğenime aldıklarım, doğum günü yaklaşıyor, ben şimdiden almaya başladım bir şeyler.... :))

Ben tam bir Stamina kazak, hırka hastasıyım. Hiçbir markada, bu kazaklarda hissettiğim rahatlığı bulamıyorum. Kendine ait dokusu, duruşu ve bir de kokusu. Bayılırımmmm... :) YKM'de % 50 indirim olunca bir ablama, bir bana sepete attım.... :)

Siz de bir sevinç olur mı kar yağınca....Kalbinizi bir huzur kaplar mı? :))

12 Ocak 2012 Perşembe

BİR SÖYLEŞİ VE HEDİYE EDİLEN KİTABIM...:)

Öğrencileri ilimize gelen bir yazarın söyleşisine götürmüştük hafta içi bir gün. Konu Mevlana idi. Sohbet gayet akıcı ve hoştu. Yazarın hitabeti liseli öğrenciler için idealdi bana göre. Burada olmanın en güzel taraflarından biri de, yazarın konuşmaya başlamadan önce herkese dağıtılan kitapları idi. Ne kadar hoş bir jest idi bana göre...(:

Kitabı okumak için sabırsızlanıyorum, gelsin artık sömestr... :)

8 Ocak 2012 Pazar

OYLAT HATIRALARI... :)

Haftasonu 2 günlüğüne İnegöl, Oylat Kaplıcalarına giden ablam ve eniştemin bizler için getirdikleri. Hediye almak da pek keyifli canım. :)))

Oylat hatırası bir adet sevimli mi sevimli bir tepsi ve buzdolabı süsü... :)

Otantik bileziklerimiz, mavi ve yeşil benim, mor olan küçük ablamın... :) Bu arada bunlar stres bileziği diye satılıyormuş sanırım.... :)))

İçinde bir sürü faydalı bitki bulunan Osmanlı Çayı... :) Öyle deniyormuş...
Bir de olmazsa olmaz Kestane Şekeri... :))

ve işte Oylat hatırası tepsimizle kışa yakışan bir içecek boza ve yanında da leblebi, buyrun almaz mısınız? :)

5 Ocak 2012 Perşembe

ETEK YENİLEMECE VE KOMBİNLEMECE... :)))

Belki 2-3 yıldır giymediğim bir eteği dolabımda mahzun mahzun görünce, hemen ona kurdela dikerek hareket katayım dedim. Bu eteği ablamın artan kumaşlarını değerlendirmek için dikmiştim. Dolabımı canlandırma projesinin bir parçası olsun bakalım. :))

Sadece kurdela diktim, siyah kumaşın 2 ucuna...

İşte bu da giymeyi planladığım bir adet kombinimmmmm...

ETEK: by swotpisces.. :))
TRİKO: Fabrika outlet mağazasından, 19.90 tl.
ÇANTA: Pazar ganimeti, 5 tl.
BADİ: Pazar ganimeti, normalde badiler 2,3 tl rahat bulunabiliyor, ama bu bedenli badi ve bu rengi bulana kadar canım çıktı. 6 tl... :)

Yarın Cuma, herkese hayırlı Cumalar inşallah. Sevgiler... :))

2 Ocak 2012 Pazartesi

MAVİLİ KOMBİNİMMMM... :)

İşte size bir adet kombin daha, aslında bir sürü şey var paylaşmak istediğim. Ama bugün de böyle olsun. İşte size bugün giydiklerim... :)

Etek: by swotpisces... :)) 3 katlı siyah kadife bir etek, aralarına ince kurdela, ucuna dantel dikildi.
Siyah kazak: Addax, 15 tl.
Mavi hırka: Stamina, YKM geçen kış sezonu indirimlerinden, 20 tl.
Çanta: Pazar ganimeti, 5 tl. Duyan şaşırıyor, çok da kaliteli bir çanta... :))
Beyaz saat: Pazar ganimeti, 5 tl.
Kolye: Sürekli uğradığım bir bujiteri, indirim zamanından ama fiyatını hatırlamıyorum. En fazla 10 tl dir.
Siyah rugan çizme: Titiz Ayakkabı. 2-3 sene öncesinden 60 tl idi sanırım, indirimden.

Bu hafta sınav haftası, artık son sınavlar. Zaten ilk dönemin bitmesine şunun şurasında ne kadar kaldı ki... :))

30 Aralık 2011 Cuma

BİR ADET KOMBİN GELSİNNNNN... :)))

Son zamanlarda girdiğim postlara baktım da, neredeyse yemek bloğu olma yolunda ilerlemişim. Ama artık bir kombin yayınlama vakti.... :))
İşte bugün giydiklerimmmm...

Kazak: Koton; öğretmenler günü hediyesi okulumuz idaresi tarafından... :)
Pantolon: Miss Poem. Birkaç yıl önce indirimden almıştım. 10 tl.
Hırka: Pazar ganimeti, 5 tl.
Çanta: Pazar ganimeti, 10 tl.
Kolye: Öğrencimin hediyesi.
Çizme: Vogueart, geçen yıl indirimlerinden 40 ya da 45 tl.

Herkese mutlu güzel bir haftasonu diliyorummmmmm. Sevgilerrrrrr.... :)

28 Aralık 2011 Çarşamba

KOZALAK PASTASI MI, TATLISI MI ? BİLEMEDİMMMM....:))

Dil sınıfım ısrarla yerli malı günü kutlayalım dediler, yerli malı haftası geçmesine rağmen... :) Hemen alelacele bir liste hazırladık ve kim ne getirecek diye karar verdik. Zaten topu topu benimle birlikte 10 kişiyiz. Planımızı yaptık, ben de gelen istek üzerine kozalaklı pasta yapmaya karar verdim. Bir öğrencim '' hani cornflakesli tatlılar oluyor ya, biri ondan yapsa ne güzel olur'' deyince, ben de '' hadiii ben de onu yapayım size'' deyiverdim ne yapacağımı düşünürken. Hiçççç yapmamıştım halbuki... :))) Hemen geçen yıl bir öğrencimin annesinden aldığım tarifi buldum, netten bir kaç yere baktım. Çok pratik 10-15 dakikada bir tatlı çıkıverdi ortaya... :)))

Tarif çok kolay... :) Ben az yaptım açıkçası, topu topu 13 tane kozalak çıktı. Bim'e gidip bir adet mısır gevreği paketi alıyoruz, maalesef ufak paket yoktu. 500 gramlık aldım ben de. Üşenmedim, ölçtüm. Toplam 13 bardak gevrek var. :) Ben sadece 5 bardağını kullandım. 2 kaşık tereyağı eritip, üzerine küçük küçük doğradığımız 5 adet metro çikolataları atıyoruz. Az biraz da bal atıyoruz, ben çok fazla atmadım, 1 çorba kaşığı falan attım. Ayrıca biraz sulu olsun diye yarım çay bardağı süt atttım. İçine mısır gevreklerini atıp iyice karıştırıyoruz. Aslında şekil vermek için, limon sıkacağı öneriliyor, ama bizimki küçüktü, ben de kahve fincanı kullandım, fena da olmadı şekilleri. Yalnız kullanmadan fincanı ıslatın, daha çabuk çıkıyor kozalaklar. İşte bitmiş halleri, yarına yola çıkmayı bekliyorlar görüldüğü üzere....:))