30 Haziran 2012 Cumartesi

AİLE PİKNİĞİ... :)

Aile pikniği, ama kocamannnn bir şirket pikniği idi. Bir hafta öncesinden aslında. Yayınlamak şimdi nasip oldu. Çok eğlenceli, tamamen profesyonel düşünülmüş bir piknikti. Konserler, yarışmalar, çekilişler, her şey, her şey çok hoştu. Çok eğlendik, deşarj olduk... :) İşte fotolarla başbaşa bırakıyorum sizleri. Mekanımız Sapanca Kurtköy...

Göl manzarasından bir kare... :)

İşte konser standı, şirket müdürü ailelere hoşgeldiniz konuşması yaparken... :)

Yemek standımız. İlk önce kahvaltı, sonra ızgara, meyve ve dondurma. Tam çocuklara şenlikti yani... :)

Çuval yarışması. Erkek, çocuk ve bayan kategorileri vardı. Çok eğlenceliydi, özellikle erkekler kategorisinde koptum ben, kanguru gibilerdi resmen... :)

Mumya yarışması bayağı bir ilgi çekti doğrusu... :))

Çocukların yumurta yarışması... :) Allahtan yumurtalar pişmişti... :)))

Piknikte çekiliş olunca bizim biletimize de bu hediye paketi çıktı. İçindeki mi, kırk yıl hatrı olan bir şey... :)))

Ahhh çocuklar, ufak şeylerle mutlu olan çocuklar... :))

Veeeee yaz günlerinin kurtarıcısı, pikniğimizin de assolistiiii dondurmalarımızzz... :))

Aslında o kadar çok foto çektim ki, makinamın şarjı bitti. Ama burada bu kadar foto yeter sanırım. Fazla foto yüklemek sıkıyor beni, okurken hoşuma gidiyor ama... :)) 

Yarın Pazar, pikniğe gitme planı olan var mı şekerler?  :)

28 Haziran 2012 Perşembe

DOLMALIK BİBER OCAKTA... :)

Ben de pc başında sizlerle şekerler. Bugün yemek benden dedim ablama ve geçtimmmm mutfağa. Bugünkü menü çorba ve dolma. Dolmalık iç malzemeyi karıştırırken o kadar güzel koktu ki, neredeyse çiğ çiğ yiyecektim... :)) Kıyma, soğan, domates, tuz, karabiber, maydanoz ile çiğden iç malzemesi hazırlanır. Temizlenen dolmalık biberlerin içleri tuzlanır ve iç harcıyla buluşur... :))

Sonra üstlerine meşhur domates şapkalarımızı giydiriyoruzzzzz. Kalan domatesi rendeleyip bir bardak su ile tenceremize koyuyoruz. Pişmeye hazırrrrr... :)

Sizlerin menüsünde neler var şekerler, diğer günler için fikir olsun hepimize... :)

27 Haziran 2012 Çarşamba

DAVETİYELERİN SONU YOK... :))

Bu ne böyle kardeşim, herkes aynı hafta mı düğün dernek yapar... :)))

Hal böyle olunca, evde davetiye koleksiyonu oluşur. Daha önceki haftalardan da bir sürü var bu arada, bunlar bu hafta için gelenler, bu da şimdilik.... :))) Daha yarın var, Cuma var... :)

Sevimli, ammaaa biraz çocukça sanki... :) 


Eeeee şekerler, sizde de var mı böyle davetiye koleksiyonu?   :)

26 Haziran 2012 Salı

KARNIMIZ ACIKINCA... :)

Kahvaltımızı geç, akşam yemeğini erken, öğle yemeğini de esss geçince arada karnımız acıkmıyor değil. Atıştırmalık şeylere ihtiyaç duyuyor insan, işte böyle bir acıkma anında ortaya çıkan kandil simitlerim. Tadı acaip güzel oldu söyleyim. Sırrı mı? Sütün üstünde biriken kaymak... :)) Offff ki ne offf.... :)) Yalnız görüntüye fazla takılmayın, acemilik henüz... :))


Malzemeler şöyle; 1/2 bardak sıvıyağ, aynı ölçüde yoğurt, 100 gr tereyağ, 1 kabartma tozu, 1 tatlı kaşığı şeker, aynı ölçüde mahlep, 1 yumurta sarısı, tuz, 3-4 bardak un ve en önemlisi de 3-4 kaşık kaymak. Biz sütü bir köylüden alıyoruz. Bu sütün üstünde bazen kaymak toplanıyor. Onu toplayıp buzlukta saklayıp bu tarz hamur işlerinde kullanıyoruz. Süper bir tat veriyor hamurlara, kandil simidinde olduğu gibi. .. :))

Evetttttt  hamurumuzu yaptık. 10-15 dk bekletiyoruz. Sonra ufak simitler yapıp yumurtanın akına, sonra da susama batırıyoruz. Kızgın fırında nar gibi olana kadar pişiriyoruz. Biz de 2 çeşit susam vardı. Az olana bitirip, diğerine geçtim. Renk farklılığının nedeni bu. Açık olan da Çin susamımı neymiş. Teeee Allahım susama kadar Çin malı olduk... :))

Şimdilik bu kadar bayanlar, en yakın zamanda piknik postu ile karşınızda olacağımdır inşallah... Sevgiler... :)

25 Haziran 2012 Pazartesi

DUT KURUSU... :)

İlk olarak üniversitedeyken keşfettiğimi hatırlıyorum. Çoktandır yememişim. Geçen aktara uğradığımda görünce aklıma geldi ve nostalji yaşadım bir an... :)  Ne çok yerdim o zamanlar... :)


Faydalı olduğunu bilirdim, özellikle öğrenciyken enerji olsun diye yediğimi hatırlıyorum. İşte netten bulduğum faydaları; 
Dut kurusu kalsiyum ve demir deposudur. Aynı zamanda b1, b2 ve C vitamini vardır. Dut kurusu kan yapıcı ve enerji verici özellikte yaratılmıştır. İçerisinde bulunan vitaminlerle kanseri önler. Beyaz dut kurusu Japonların araştırmalarına göre damar sertliğini önler. Eğer dut kurusunu aç karnına tüketirseniz bağırsakların çalışmasını sağlar ve idrar söktürücüdür. Fakat dut kurutulduğunda doğal antibiyotik özelliğini kaybeder. O nedenle antibiyotik ihtiyacı olanlar için taze dut önerilir. Dut kurusunun egzama için çok faydalı olduğu söylenir. Bademcik iltihaplanmalarında da duttan yararlanılır.



22 Haziran 2012 Cuma

PAZAR GANİMETLERİ SERİSİ... :)

Bir Pazar ganimetleri serisi ile karşınızdayım. Ama bir haftalık değil bunlar, topluca yayınlayayım dedim. Mağazalardaki fiyatların çok çok altında oldukları için insan kendini alamıyor almaktan... :))

Bir adet uzun kemerli  tunik....

Yakında tunik koleksiyonum olacak sanırım. Bunu da alamadan edemedim ama, bunlar hep markalılar ve markaları kesik, yani çok kaliteliler aslında, pazara nasıl düşüyorlarsa... :) 

Kat kat etek, ben bunu gözüm kapalı dikerim...:)) Ama şimdi bu cins kumaş bulacaksın, bu renklerini bulacaksın, amannnn değmezzz.... 

bir adet kumaş, kocaman parça, biraz defosu var ama olsun, neticede 25 kuruş... :))

Allahım bunları sağlıkla ve huzurla giymeyi nasip etsin inşallah. Hepinize mutlu ve hayırlı Cumalar, sevgiler...


19 Haziran 2012 Salı

BUZLUK BÖREĞİ...

Tarif Oktay Usta'dan. Ablam misafirleri için ilk defa denedi, sonuç güzel, yapılabilir... :))

Hafif pişmiş börekler, üstlerine kaşar peyniri atılıp tekrar fırına veriliyor... :)

Bunlar da en son halleri, hımmmmmm sıcak sıcak pek güzellerdi... :)

Tarif isteyenler buraya TIK TIK...

17 Haziran 2012 Pazar

BUGÜN...

Dingin bir Pazar günüydü. Ne bir gün, ne bir düğün, ne bir gezmece tozmaca vardı... :))) Evde olmanın tadını çıkardım, uzun zamandır Pazarları evde geçiremiyordum. Bugün hiç ama hiç çıkmadım, kandil ertesi de pek bir huzurluydu... :)) Yapılacak şeyler vardı elbet, onlara el attım...

Öncelikle akıllı tahta semineri için herkesin hazırlamak zorunda olduğu sunumu bitirdim. Pek eğlenceli bir şey oldu. Bakalım hocamız kurban olarak kimleri seçecek ders anlatması için. :) Ben hazırımmmm... :)

Ardından bir etek çalışması... :) Yine bir maksi etek, ama bu sefer değişik çalışıyorum, ayrıntılı anlatacağım kızlar... :) 

İşte bir DIY çalışması, gerçi tam olarak sayılmaz. Olanı değiştirdim ben. Bu görmüş olduğunuz penye bluz uzun bir tunikti, ama ben onun üstümde duruşunu sevmeyince kesip, dikip altına lastik geçirdim... :) Evet bir adet eşyamı canlandırmış oldum... :)

ve son olarak da yalancı mantııııı, bu pişmemiş hali, böyle durduğuna bakmayın. Çok güzelllllllllll olmuştuuuuuu... :) Bu sefer fırında iyice kızarttım, daha da lezzetli olmuştu. Tarif mi... :))) TIK TIK.. :)

Yarın seminerin son günü ve sınavlar da Salı günü başlar. Şimdilik de ben kaçar şekerler, sizlerde ne var ne yok bu aralar?  :))

16 Haziran 2012 Cumartesi

HAYIRLI KANDİLLER...

Duasız üşürmüş yürekler bil
Sana bir dua eden olsun 
Sen de birine dua edebil
Bilemezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan
Ve umulmadık kapılar açan
Bilemezsin kimin için ettiğin duadır seni böyle ayakta tutan...


Dualarla, hayırlı kandiller...

13 Haziran 2012 Çarşamba

SAMEK 2012 YIL SONU ETKİNLİKLERİ SERGİSİ... :)

Öğretmen arkadaşlarımızdan ikisi Samek kurslarına gittiği için sergiden haberdar olduk ve serginin yolunu tuttuk. O kadar çok fotoğraf çektim ki, hangi birini koysam diye düşünmekteyim. Çünkü hepsi çok güzel ve emek verilerek yapılmış. Seneye inşallah ben de bir kursa gitmeyi planlıyorum. Hayırlısı bakalım... :)) 

Hoş bulduk efendimmmm... :)

Sizi şöyle alalımmmm, oturmaz mısınız... :)) Ahşap boyama, nasıl kıyılır ama... :)

Yoksa bu köşeyi mi tercih edersinizzzz.... :)

Siyah- beyaz bu köşeye bayıldım. Hele beyaz örtü bir harikaydı... :)

Kurdela nakışı şu tabloya bakar mısınız. Tek kelimeyle harikaa... :)

Deri kursu da varmış. İşte deriden yapılmış tablolar... :)

Şu tablonun şekerliğine bakar mısınız... :)

Deriden klozet takımı, ayy yok ben kıyamammmmm... :)

Şu yelek çalışmasına ne demeli ve de takılara tabii ki deeee... :)

İşte benim en beğendiğim bölümmm kırkyama... :)

Böyle bir yatakta hangi çocuk yatmak istemez kiiii....:)

Yine en sevdiğim bölümmmm, takılarrrr, offff şunlara bakın  yaaaa, süper değiller miii???

Şekerler aslında bir sürü foto var, ama başka yükleyemiyorum şu anda... Sanırım sınırı aştım... :))) Neyse başka sefere. El emeği bu yapılanlar için başta öğretmen arkadaşlarım olmak üzere tüm kursiyerleri tebrik ediyorum. Emeklerine sağlık... (:  

Bu arada sergi 17 Hazirana kadar devam ediyor. Gitmek isteyenlere duyurulur... (: