19 Eylül 2012 Çarşamba

ÇARŞAMBA BAZAAR... (:


Bir Çarşamba günü daha ve yine pazara uğramaca... :) 

Klasik tuniklerim artık, 10 tl... :)

Bir adet babet. 10 tl idi, eve dönerken bir baktım 7.5 olmuş. Ben 7'ye aldım. Akşam üstüne 5 olurdu sanırım... :)

 2 adet kumaş, 50 kuruş.... :) Sanırım tunik yapacağım.

Şimdilik bu kadar şekerler, güzel paylaşımlarda buluşmak üzere...:)


17 Eylül 2012 Pazartesi

GEÇ KALMIŞ BİR ZİYARET...

Bir İstanbul gezisi ve ilk defa milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kabrini ziyaret...

"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, 
Günler şu heyulayı da er, geç, silecektir. 
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma, 
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?" 
(M.Akif Ersoy)

Biz biliriz, Allah rahmet eylesin...

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın... 

İSTANBUL POSTU ÖNİZLEME...


EYÜP'TE SABAH...HUZUR...

11 Eylül 2012 Salı

FIRINDA TAVUKLU ERİŞTE

İşte size bir yemek tarifi, çoğunuz belki biliyorsunuzdur.

Tavukları haşlayıp didikliyorsunuz, suyuyla evde yapılan makarnayı haşlıyorsunuz, sonra şekildeki gibi hazırlayıp fırına atıyorsunuz. Biz sevdik, sanırım başka versiyonları da varmış mantı adı altında... :)

9 Eylül 2012 Pazar

CİCİ PİJAMA TAKIMIM... :)

İşte size diktiğim pijamam... :)

Kumaşı kocaman bir parça halinde Çarşamba Pazarından almıştım geçen sene. Kumaşın yarısı diğerine göre soluktu, ama soluk olan bile tek başına çok ama çok şirindi. Soluk olmayan kısmıyla kendime bir etek dikmiş, hatta kombini bloğumda paylaşmıştım bile... Bakmak isteyenler için bir TIK. 

Geçenlerde kumaşları karıştırırken artan kumaş karşıma çıktı kocaman bir parça, dur dedim ben bunu değerlendireyim... :) ve sonuçta bu bol pantolon ortaya çıktı. Dikerken o niyetle dikmiştim çünkü, ama son zamanlarda altı kumaş pijama takımları moda olunca ben bunu pijama yapayım dedim kendi kendime... :)))

Lcw mağazasını dolaşırken bu penyeyi gördüm, indirimi de olunca kafamda bir ampul yandı. İşte pijamamın üstü dedimmmmm, yanyana gelince de çok sevdim yeni pijamamı... :)))

Eeeee, siz nasıl buldunuz şekerler, olmuş mu? 


7 Eylül 2012 Cuma

GÜNLERDEN BİM GÜN... :)

Her perşembe gazeteden Bim reklamlarına bakıp, alabileceğim ürünler var mı diye kontrol ederim. Bu haftada okulların açılmasından kaynaklı, bol kırtasiye malzemeli bir reklam vardı. Bugün ben de bir uğrayım dedim, muhakkak bir öğretmen olarak alacaklarım olur. İnanın o kadar renkli ki bu hafta, bir sürü şeyi ihtiyacım olmadığı halde alasım geldi. Ama tuttum kendimi... :)) 

Bim fiyatlarını bilirsiniz. Gayet uygun fiyatlar, ihtiyacı olan uğrasın derim... :)

Kaplar, hediye paketi yapmak için elimin altında olsun dedim. Tane 0.75 kuruş
Yapıştırıcı: Okulda sıkça lazım oluyor. Tane 1.5 tl
Simli kalemler: Yazılı ve quiz okumak için tercihim. 5 li, 1.5 tl.
Zımba ve teli: Yine okulda sıklıkla lazım olup hep idareden istediğimiz. 2 tl.
3 adet uç: 1 tl.
2 silgi ve 2 kalemtraş: 0.50 kuruş (şaka gibi)
Yunusbalığı kalemtraş ise minik yeğenim için alındı. İlgisini çekecek büyük ihtimal. 0.95 tl.

Bunlar gibi onlarca ürün daha var. Hele defterlere bayıldım, ama bana lazım değil, evde bir sürü var promosyon olarak gelmiş olan, ama ihtiyacım olsa kaçırmazdım... :)

Ayrıntılı olarak ürünleri her hafta takip etmek isterseniz aşağıdaki adrese bir TIK.


6 Eylül 2012 Perşembe

ATIK YAĞLAR...


Çevre konusunda az çok duyarlıyımdır. Bildiğimiz ama, ayrıntılı çok yoğunlaşmadığımız bir bilgidir belki de. İşte ayrıntılarıyla yağlarımızı neden çöpe atmamamız gerektiği. 


1 litre atık yağın lavabolara dökülmesiyle 1 milyon litre içme suyunun kullanılamaz hale geldiğini biliyor muydunuz?

Atık yağlarınızı biriktirin. En az 5 litre olunca ‘Alo Atık Hattı’nın 444 28 45 nolu numarasını bir yere özenle kaydedin. ATIK numarasını arayıp adres verin. Evinizden gelip alıyorlar. Tavada kalan yağı da peçeteyle silip, çöpe atın. UNUTMAYIN!!!

Lütfen ciddiye alalım iyiliğimiz için...

4 Eylül 2012 Salı

BUGÜNLERDE... :)

Eylül itibarıyla çalışma hayatı başladı. Dün toplantımızı yaptık, ilk gün kombinimi paylaşayım sizlerle. Hazır çoktandır kombin postu yapmamışken... :)

Bluzu ve çantayı birkaç post öncesinde hatırlarsınız. TIK TIK
Pantolon: Kotondan, paça kısaltma işlemi için TIK TIK
Ceketi birkaç yıl önce İstanbul kaçamağımda almıştım Atalar mağazasından.
Ayakkabı burada yok, ama şunu giydim. TIK TIK


Bu sabah erken kalkıp bizimkilere hamur kızartayım dedik, özlemişim hamur kızartmasını...

O kadar yemişim ki, akşam yemeği vakti geldi hala aç değilim... :)


Veeeeee günün en güzel sürprizi, eve geldiğimde dolabıma konmuş bir paketti... :)

Tozpembe.net  bloğundan kazandığım hediyem elime ulaştı. Çok teşekkür ediyorum kendisine... :)

Hediyemi merak edenler olabilir, bir adet saç şekillendirici... :) Aynı zamanda bir düğmesiyle saç düzleştiricisi de oluyor, çok fonksiyonlu anlayacağınız... :))

Şimdilik bu kadar, en güzel paylaşımlarda buluşmak üzere, hoşçakalın şekerlerrrrr... :)

Not: Bu arada, bir alt posttaki çekilişime bekliyorummm kızlarrrr... :)

31 Ağustos 2012 Cuma

YENİ KUMAŞLARLA YENİ CİCİLER... :)

Bir alttaki postta(TIK) aldığım kumaşları sizlerle paylaşmıştım şekerler. İşte onların bir kısmı dikildi ve sizlerle karşı karşıyalar şu an... :)

İşte 25 kuruşluk kumaşlardan ilki... :) Aslında tunik dikerim diye almıştım. Baktım kocamannnn parça, etek dikeyim dedim. Maksi eteklere eklensin bir yenisi daha... :))

Yine ablamın kendine diktiği maksi eteği. Enleri bu sefer dar oldu, ama yürüyecek kadar da rahat. Biz de şuna karar verdik, maksi etekte yürümeye yetecek kadar  kumaş yeter, fazlasına hiç gerek yok, gayet de güzel durdu... :))

ve işteeee son parçaaaaa, bir adet bluz. Ben kumaşını beğenerek aldım, dikince çok daha hoşuma gitti... :))

Şimdilik bu kadar şekerler, en cici paylaşımlarda buluşmak üzere. Sevgiler... :)


29 Ağustos 2012 Çarşamba

ÇARŞAMBA GANİMETLERİ... :)

Yine bir Çarşamba gününden merhaba şekerler. Uzun zamandır bir pazar postu yapmıyordum. İşte bir pazar postu ile karşınızdayım... :)

Bir adet siyah ceket, tam aradığım gibi. 15 tl... :)

Bir cüzdan ve bir çanta yandan asmak için... Tanesi 3.5 tl... :)

İsteyene tunik, isteyene elbise... 10 tl... :)

4 parça kumaş 1 tl... :) Çizgili olan ablamın maksi etek yapmak için, diğerleri de benim, bakalım ne olacaklar... :))


En cici paylaşımlarda tekrar buluşmak üzere hoşçakalınnnn kızlar, sevgiler.... :)

27 Ağustos 2012 Pazartesi

KIŞ HAZIRLIKLARI... :)

Hepimizin evinde ziyadesiyle yapılan ve kış mevsimini daha bir rahat geçirmemizi sağlayan hazırlıklar. İşte bizim evde yapılan birkaç kış hazırlığı... :)

Gelsin ince ince sarmalar, yapraklar bahçeden... :)

Haşlanmış nohut, biz pilavda severiz. Ayrıca salata da için harika bir alternatif... :)

Konserve enginar aldığımızı hiç hatırlamam, pazardan alır, kendimiz temizler, haşlar ve dolaba kaldırırız. Bir de enginarın cinsi lokum gibi ise, offff o yemeğin tadı bir harika olur. Biliyorsunuz enginar karaciğer için çok faydalı, yılda bir kez muhakkak tüketilmeli... 

İşteeee en sevilen makarna, ev makarnası, böyle az sulu sulu haşlanırsa tadından yenmez... :)

Evetttt bizde kış hazırlıkları böyle bayanlar, sizde neler var... :))

22 Ağustos 2012 Çarşamba

BAKÜ'DEN HEDİYELERİMMMM... :)

Bir bayramı daha geride bıraktık şekerler. Allah daha nicelerini sağlık ve huzurla karşılamayı nasip etsin. :)

Bu arada bayram öncesi Bakü'den gelen arkadaşım bana şu görmüş olduğunuz cicileri getirmiş. Her geldiğinde muhakkak bir şeyler getirir sağolsun. 

Daha önceden beyaz inci kolyeler getirmişti. Şimdi de siyah inci küpe ve kolye getirmiş. Siyah inci çok bulunan bir şey değilmiş. Her zaman denk gelmiyormuş, denk geldiği ilk anda da hem bana, hem de kendisine almış canım arkadaşım sağ olsun... :)

Daha önceki Bakü hediyelerim için TIK TIK... :)

19 Ağustos 2012 Pazar

NİCE BAYRAMLARA HUZURLA... (:


Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan..
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık..
Bayramdır elden ayaktan düşmemek zihinden önce bedeni kaybetmemek kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek..
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır..
Küsken barışmak ayrıyken kavuşmak suskunken konuşmak bayramdır..
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi sevdalı bir elin tende gezmesi nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.. 
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır ilk söz bayram ilk adım ilk yazı ilk karne bayram..
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.. 
"İyi ki yanımdasın" bayram "Her şeyi sana borçluyum" bayram "Hiç pişman değilim" bayram..
Evlatların mürüvvetini görebilmek eve dolu bir torbayla gidebilmek konu komşuyla yarenlik edebilmek akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır..
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.. 
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram..
Bunların kadrini bilirseniz kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın öyledir diye size deli demezler. 
Deseler de böyle delilik bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.. 
Her gününüz bayram olsun.!


Can Dündar...

16 Ağustos 2012 Perşembe

BAYRAM ÖNCESİ... :)



Sanırım çoğu evde durumlar böyle bu sıralar... :)

Biz ayrıca tatlımızı da yaptık, bu şerbetsiz hali. Yarın akşam şerbetleriz artık... :)
Tarif için TIK TIK...

Siz de ne var ne yok şekerler bayram öncesi.... :)

14 Ağustos 2012 Salı

GİRİT KÖFTESİ... :)

Efendim hemen bir köfte bekliyorsunuz doğal olarak, ama maalesef köftesiz bir köfte bu... :))) Mantı denmesi daha doğru olurdu bence, niye böyle denmiş bir fikrim yok... :)

Tarifi Fincan Teyze bloğunda gördüm, şöyle bir yutkundum ve ilerleyen günlerde denemeye karar verdim... :)
Tarif için şuraya TIK TIK.

Tek fark biz kızartma yapmadık, fırına attık sardığımız börekleri. Farkı bilemiyorum ama böyle de gayet güzel 
oldu. Tavsiye ederim. Bu arada ben tarifin yarısı yaptım... :)

Ayrıca benim blogda paylaştığım hazır yufka mantısı vardı. Tat olarak çok benziyorlar, tek fark onda içine patates katılmıyor ve de o küçük küçük kesiliyor.Ona da bir baksaydık diyenler için  TIK TIK.

Bu arada herkesin kandili mübarek olsun. Allah hepimizin hayırlı dualarını kabul etsin, dualarla... (:

12 Ağustos 2012 Pazar

DİKTİĞİM PANTOLON ETEĞİM VE KOMBİNLER... :)


Aslında bu diktiğim üçüncü pantolon eteğim. Sanırım en çok bunu beğendim ve sizinle paylaşmak istedim. Hemen de kombin fotoları ekledim, hem sizlere de fikir olsun şekerler... :)

Bu sefer daha geniş olsun istedim, kumaşım da yetince kalıpla biçtimmmm... :) Tam istediğim gibi oldu çok şükür... :)

İşte ilk kombinim. Bluzumu şuradan hatırlarsınız. TIK TIK. 

İşte ikinci kombinim. Bluzu yine şu posttan hatırlarsınız. TIK TIK.

İşteeeee üçüncü ve son kombinnnnn. En sevdiğim, çünkü penyemi çok seviyorummmmmm... :) O da tatilden, pırtı pazarı hatırası... :) Pırtı pazarı mı ?  TIK TIK .


Eeeee siz en çok hangisini beğendiniz kızlar? 

10 Ağustos 2012 Cuma

BOL MAMALI BİR POST... :)


Ne postu yapsam diye düşünürken, fotolar beni bol mamalı bir post yapmam konusunda ikna ettiler... :) O kadar çok foto çekmişim ki, sizlerle paylaşmak istedim... :)

Bahçeden bol bol böğürtlen toplanıyor, hatta suyu kaynatılıp içiliyor ve lezzet olarak hazır meyve sularının çookkkkk ötesinde olduğu görülüyor... :)

Edremitten alınan zeytin ve zeytinyağları bol bol tüketiliyor... (:

Bahçeden toplanan erik komşulara dağıtılıyor, maşallah bu sene yıkılıyoooo... :)

Arada yaptığımız ekşimikli biber. Biberler doğranıp yağda kızartılıyor, sonra lor diye de bilinen ekşimik katılıyor. Sahura önerilir. Ama biz iftara yapıp karpuzla tükettik. İkisi çok uyumludur, bilginize... :)

Ablamın iftar davetinde bize yaptığı börek tam not aldı. Tarifi bir blogta gördüm, ama adını hatırlamıyorum. İçinde patates, kaşar peyniri, sucuk var, yoğurt sıvıyağ sosu aralara kullanılıyor, üste kalan sos ve bir yumurta sürülüyor, varsa da haşhaş. Muhteşem bir tat... :)

Yine ablamın yaptığı salata. Tüm malzemeler ufacıcık doğranıp, nar ekşisi ile bütünleşiyor. Harika bir salata. :)

Yine ablamın ilk defa denediği Laz Böreği. Aslında tatlı, biz beğendik. Tarifi çok yakında... :)

Hepinize hayırlı Cumalar şekerler, dualarla...



6 Ağustos 2012 Pazartesi

GEZİ NOTLARI... :)


Bol fotolu ve bol mamalı bir post ile karşınızdayım. Tatilimizden bazı detayları paylaşmaya devam... :)
Biliyorsunuz Balıkesir taraflarına gitmiştik bu yaz. Üniversiteden arkadaşım Edremitli, buluşmuş Cunda Adasına gitmiştik beraberce. Birgün de Edremit'e gittik, evlerini ziyaret ettik... :)

Arkadaşımın evinde dikkatimizi çeken yastık. Betüşümün dedesi Kore gazisiymiş ve bu yastıklar da Japonya'dan . 4-5 tane getirmiş hatıra niyetine. Pirinç tarlasında çalışan 2 Japon ve onlar için kutsal olan Fuji Dağı. Bu kalan son yastık ve arkadaşımın annesi bu yastığa gözü gibi bakıyormuş... :)

Arkadaşım bizi Edremit çarşısında dolaştırdı. Sıra sıra zeytin ve her türlü ürün satan dükkanlar vardı. Zeytin memleketine gidip de, zeytin ve zeytinyağı almamak olmazdı... :)

Aynı dükkanda şu görmüş olduğunuz mantılara rastladık, gözüme çok hoş gözüktüler. Sanırım kızartmışlar, bildiğimiz klasik mantılardan farklı. Bu şekilde de yenilebiliyor, görevli kız hafif ılık suyla ıslatmamızı söyledi, biz öyle yaptık ama çok hoşumuza gitmedi, acaba bilen var mı nasıl pişirildiğini... :)))

Yolculuk boyunca karadut yazısını görmediğimiz alan yoktu sanırsam, dönüşte biz de konsantre olanından aldık, orda da suyunu içtik, tek kelimeyle harikaydı soğuk soğuk... :)

Yol boyunca rastladığımız köylü pazarları, yok yok... :) Her şey bol, her şey taze. Zeytin, zeytinyağı, erişteler, taze meyveler, taze badem ki gerçekten taptazeydi. Her şey harikaydı... :)

Yol boyunca minik yeğenimin hayranlıkla baktığı rüzgar gülleri... :) Dönüşte o kadar rüzgar vardı ki, araba sürerken bile anlaşılıyordu rüzgarın şiddeti. Bu rüzgar güllerinin bölge için isabet olduğunu düşündük doğal olarak... :)

Dönüşte Bursa'ya uğradık. Bursa'da ne yenir, İskender, peki ne alınır Kestane şekerii, nerden alınır Kafkas'tan tabiki deeee... Vakti zamanında bu lezzeti benimle tanıştıran Bursalı arkadaşıma da burdan selamlar... :))

Şimdilik bu kadar şekerler, hepinize güzel bir hafta diliyorum... :)


5 Ağustos 2012 Pazar

LAYYY LAYYY LAYYYYY... :)


Bir mesaj sizi bu kadar mutlu edebilir mi? Beni etti, hem de çok.... :) 




Hocam merhabalaar, sizi görmeyeli çok uzun zaman oldu, facebooktan sizi takip ediyorum. 
Ama görmek, uzun uzun  sohbet etmek nasip olmadı. Sizi çok iyi gördüm, hiç değişmemişsiniz. Ben de sizin yolunuzdan ilerliyorum, seneye okulum bitecek inşallah.
İngilizceyi bana bu denli sevdirmeseniz bu bölümü okumazdım herhalde. İnşallah ben de 
ilerde sizin gibi bir öğretmen olurum, en kısa zamanda görüşmek dileğiyle...


Aslında bu tarz mesajları birçok kez aldım ve de duydum (övünen insan modeli :)))), eski 
öğrencilerimden gelen mesajlarda özetle hep şu vardı. '' Hocam, iyi ki bizi o kadar 
sıkmışsınız''. İnanın hepsinde ''işte bunu duymak çok güzel'' dedim. Gerçekten emeğinizin 
karşılığını almak kadar güzel bir olay yok, neden SWOT olduğumu anlamışsınızdır artık... :)



Hepinizi öpüyorum şekerler, en güzel paylaşımlarda buluşmak üzere... :)

2 Ağustos 2012 Perşembe

YUMURTA SEVERLER BURAYA... :)


Yumurta sever miyim, açıkçası çok değil. Ama nette paylaştığım bu fotoyu sizlerle paylaşmak istedim. Aklımda denemek gibi bir fikir var... :)))


Sizce başarılı olur muyum kızlar... :))