24 Eylül 2012 Pazartesi

YUMMMYYYYYYYYY.... :)

Offff süper bir tat, süper bir lezzet... Yeme de, yanında yat kıvamında... En lezzetli bisküvileri sollar, o kadar iddialıyım... :) Nedir mi bahsettiğim efenimmm, Damla Çikolatalı Kurabiye....:)))

Bakmayın Damla Çikolatalı dediğime içinde yok yok... :)))
 Bu arada büyük ablam yaptı bize sağolsun., ben de yamaklık yaptım yanında... :) Tarifi hemen veriyorum.

1 yumurta(sarısı içine, beyazı üstüne), 3 kaşık kuru üzüm(yıkayın ve az suda bekletin), 125 gr tereyağ, 3-4 kaşık kaymak, 3 kaşık nişasta, 3 kaşık ceviz, 1 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı karbonat, 1 yemek kaşığı limon suyu, 1 bardak şeker, 1 çay bardağı sıvıyağ, 1 çimdik tuz, 4-4.5 bardak un(değişebilir miktarı) ve üstleri için damla çikolata... :) 
Önce tereyağ ve şeker iyice karıştırılır, sonra sırayla tüm malzemeler eklenir. Un miktarı değişebilir, kulak memesi, ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar un ekleyebilirsiniz. Sonra yuvarlanan kurabiyeler, yumurta akına batırılır ve üstüne de damla çikolata konur. Pişirilir ve afiyetle yenir.

Efenim % 100 garanti veriyorum lezzetine, o kadar iddialıyım. Yapın, yeyin, yedirin... :)))


21 Eylül 2012 Cuma

HUZUR SOKAĞI VE YUŞA TEPESİ... :)


Bu hoş mekan  bir dizide yer aldı bu akşam. Yuşa Tepesini çok severim. Geçen Pazar günkü İstanbul gezimizde oraya da gittik. Bu akşam Huzur Sokağı dizisinde görünce, pek bir heyecanlandım nedendir bilmem... :) Yeni gitmiş olmanın verdiği bir heyecan olsa gerek... :)

Hz.Yuşa(a.s)' ın kabrini ziyaret ettik. Dualar ettik, oranın manevi havası çok güzel gerçekten... 

Yuşa Tepesi ve Yuşa Aleyhisselam hakkında bilgi veren tablo...Bilmeyen varsa, Yuşa peygamberin kabri çok uzun, kabrin neden uzun olduğuna dair rivayetler burada yer almış...

Mekanın çok güzel bir avlusu var... 

Manzara kesinlikle görülmeye değer... :) Her Yuşa tepesine gidişimde aklıma gelen şiirin bir kısmını sizinle paylaşayım... :)

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer...
 

Kesinlikle canımmmm İstanbul, onu çok seviyor ve özlüyorummm... :)

Yolu Beykoz taraflarına uğrayanlar, Yuşa Tepesi kesinlikle görülmesi gereken bir mekan, tavsiye ederim... :)

MEYVE SEPETİMİZ... :)

Bugün okulumuza hediye olarak gelen meyve sepetini sizinle paylaşmak istedim. Fotoyu ben çekmedim, zira ben nöbetimden aşağıya indiğimde meyvelerin yarısı bitmişti... :)) Ama tadına bakmak ve bütün halini fotodan da olsa görmek nasip oldu... :))) 

Bu tarz hediyeler son yıllarda moda biliyorsunuz. Bence güzel de bir alternatif, düşünenlere tavsiye edilir... :)

19 Eylül 2012 Çarşamba

ÇARŞAMBA BAZAAR... (:


Bir Çarşamba günü daha ve yine pazara uğramaca... :) 

Klasik tuniklerim artık, 10 tl... :)

Bir adet babet. 10 tl idi, eve dönerken bir baktım 7.5 olmuş. Ben 7'ye aldım. Akşam üstüne 5 olurdu sanırım... :)

 2 adet kumaş, 50 kuruş.... :) Sanırım tunik yapacağım.

Şimdilik bu kadar şekerler, güzel paylaşımlarda buluşmak üzere...:)


17 Eylül 2012 Pazartesi

GEÇ KALMIŞ BİR ZİYARET...

Bir İstanbul gezisi ve ilk defa milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kabrini ziyaret...

"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, 
Günler şu heyulayı da er, geç, silecektir. 
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma, 
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?" 
(M.Akif Ersoy)

Biz biliriz, Allah rahmet eylesin...

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın... 

İSTANBUL POSTU ÖNİZLEME...


EYÜP'TE SABAH...HUZUR...

11 Eylül 2012 Salı

FIRINDA TAVUKLU ERİŞTE

İşte size bir yemek tarifi, çoğunuz belki biliyorsunuzdur.

Tavukları haşlayıp didikliyorsunuz, suyuyla evde yapılan makarnayı haşlıyorsunuz, sonra şekildeki gibi hazırlayıp fırına atıyorsunuz. Biz sevdik, sanırım başka versiyonları da varmış mantı adı altında... :)

9 Eylül 2012 Pazar

CİCİ PİJAMA TAKIMIM... :)

İşte size diktiğim pijamam... :)

Kumaşı kocaman bir parça halinde Çarşamba Pazarından almıştım geçen sene. Kumaşın yarısı diğerine göre soluktu, ama soluk olan bile tek başına çok ama çok şirindi. Soluk olmayan kısmıyla kendime bir etek dikmiş, hatta kombini bloğumda paylaşmıştım bile... Bakmak isteyenler için bir TIK. 

Geçenlerde kumaşları karıştırırken artan kumaş karşıma çıktı kocaman bir parça, dur dedim ben bunu değerlendireyim... :) ve sonuçta bu bol pantolon ortaya çıktı. Dikerken o niyetle dikmiştim çünkü, ama son zamanlarda altı kumaş pijama takımları moda olunca ben bunu pijama yapayım dedim kendi kendime... :)))

Lcw mağazasını dolaşırken bu penyeyi gördüm, indirimi de olunca kafamda bir ampul yandı. İşte pijamamın üstü dedimmmmm, yanyana gelince de çok sevdim yeni pijamamı... :)))

Eeeee, siz nasıl buldunuz şekerler, olmuş mu? 


7 Eylül 2012 Cuma

GÜNLERDEN BİM GÜN... :)

Her perşembe gazeteden Bim reklamlarına bakıp, alabileceğim ürünler var mı diye kontrol ederim. Bu haftada okulların açılmasından kaynaklı, bol kırtasiye malzemeli bir reklam vardı. Bugün ben de bir uğrayım dedim, muhakkak bir öğretmen olarak alacaklarım olur. İnanın o kadar renkli ki bu hafta, bir sürü şeyi ihtiyacım olmadığı halde alasım geldi. Ama tuttum kendimi... :)) 

Bim fiyatlarını bilirsiniz. Gayet uygun fiyatlar, ihtiyacı olan uğrasın derim... :)

Kaplar, hediye paketi yapmak için elimin altında olsun dedim. Tane 0.75 kuruş
Yapıştırıcı: Okulda sıkça lazım oluyor. Tane 1.5 tl
Simli kalemler: Yazılı ve quiz okumak için tercihim. 5 li, 1.5 tl.
Zımba ve teli: Yine okulda sıklıkla lazım olup hep idareden istediğimiz. 2 tl.
3 adet uç: 1 tl.
2 silgi ve 2 kalemtraş: 0.50 kuruş (şaka gibi)
Yunusbalığı kalemtraş ise minik yeğenim için alındı. İlgisini çekecek büyük ihtimal. 0.95 tl.

Bunlar gibi onlarca ürün daha var. Hele defterlere bayıldım, ama bana lazım değil, evde bir sürü var promosyon olarak gelmiş olan, ama ihtiyacım olsa kaçırmazdım... :)

Ayrıntılı olarak ürünleri her hafta takip etmek isterseniz aşağıdaki adrese bir TIK.


6 Eylül 2012 Perşembe

ATIK YAĞLAR...


Çevre konusunda az çok duyarlıyımdır. Bildiğimiz ama, ayrıntılı çok yoğunlaşmadığımız bir bilgidir belki de. İşte ayrıntılarıyla yağlarımızı neden çöpe atmamamız gerektiği. 


1 litre atık yağın lavabolara dökülmesiyle 1 milyon litre içme suyunun kullanılamaz hale geldiğini biliyor muydunuz?

Atık yağlarınızı biriktirin. En az 5 litre olunca ‘Alo Atık Hattı’nın 444 28 45 nolu numarasını bir yere özenle kaydedin. ATIK numarasını arayıp adres verin. Evinizden gelip alıyorlar. Tavada kalan yağı da peçeteyle silip, çöpe atın. UNUTMAYIN!!!

Lütfen ciddiye alalım iyiliğimiz için...