31 Ekim 2012 Çarşamba

YENİ CİCİLER...

Günlerden Çarşamba, ama ciciler Çarşamba pazarından değil... :)) Aslında sabahları müsaitim, ama sanırım bu aralar uykuyu tercih ediyorum... :)) Okul çıkışı uğradığım mağazalardan aldıklarım... :)

İstediğim bollukta pantolon. İlk defa bir pantolonu kısaltmaya ihtiyaç duymuyorum, hayret ki ne hayret :))
İhya Giyimden, 30 tl... Güzel indirimler vardı, özellikle 50 tl kaplar, ama hep büyük bedenler kalmış, bir de renkleri çok iddialıydı.. :))


Son yıllarda takıntım olan düz hırkalar. Rengine vuruldum. Burada gerçeğinden farklı çıkmış, koyu sarı...
Azade Giyim, 30 tl... 

Sizler nasılsınız şekerler?

29 Ekim 2012 Pazartesi

NELER YAPIYORUM...

Sınav haftası, ilk sınavı hazırlıyorum kazık... :))) Çok sinirlendirdiler beni dil sınıfım, siz misiniz ders çalışmayan, ödevlerini ihmal eden.... Yaşasın kötülük... :)))

Bir yandan da bahçemizden Trabzon hurması yemece, tam kıvamında olmuşlar, Rabbim ne güzel yaratıyorsun... Ayrıntılı Trabzon Hurması postu ve faydaları için TIK TIK

Bu arada benim USB bellekler yeterli gelmeyince bir harici harddisk almaya karar verdim. Mağazanın bizim buradaki şubesinde bulamayınca, internetten satışı olduğunu gördüm ve netten aldım. Özelliklerine göre fiyatı da gayet iyi, 199 tl, kargo ile 204 tl ye geldi. İhtiyacı olanlar kaçırmasın deyümmmmm... :) 
TIK TIK

Haaa bir de bu yıl KPDS'ye tekrar gireyim diyorum. 5 yılda düşen puanımı tekrar eski haline getirmek maksatlı. Bilenler bilir, puanınız maaşınıza yansıyor. 5 yılda bir, alınan puan mesela A ise B'ye, B ise C'ye düşüyor. Gerçi verilen ücret çok uç bir rakam değil ama, ben dil sınıfına girdiğim için bu bahane ile kendim de çalışayım ve eski puanımı geri alayım diyorum... :))

Bu arada bugün 29 Ekim, hepimizin bayramını kutluyorum. Vatanımıza sözde değil, özde sahip çıkabilmemiz ümidiyle...

 Şimdilik ben kaçar ve yatarrrrrrr...:) Sevgiler efenimmmmm... :)

27 Ekim 2012 Cumartesi

DOĞAL ET SUYU NASIL YAPILIR...

Malum Kurban Bayramı... Kurbanlarımızı kestik Allah kabul ederse. Kıymalıklar ayrıldı, kavurmalar yapıldı falan filan. Eeee o kadar kemikli et varken, doğal et suyu yapmamak olmaz değil mi? :)

İlk önce kemikli etler bayağı bir suda bekletilir ki, kanları iyice gitsin. Sonra iyice yıkanır. Bir tencereye alınıp havuç, soğan, sarımsak, tane karabiber, defne yaprağı eklenerek iyice pişirilir. Sonra su içindeki malzemeler temizlenip süzülür ve bu durumda bir gece dolapta bekletilir.

Bir gece dolapta bekleyen et suyumuzun üstünde bir yağ tabakası birikiyor. Bunu bir güzel temizleyip, altındaki jölemsi karışımı ister poşetlere koyup, ister kalıplara koyup saklıyoruzzz... :) İşte mis gibi et suyumuz hazır, afiyet olsun... :)


Ayrıca cici hediyeler için TIK TIK

26 Ekim 2012 Cuma

BALKABAK LOKUMU...


Memlekette balkabağı bol olunca, yapılabilecekler sınırlı değil... :) Küçücük, sevimli paketlerde dörtlü lokumlar ikramlık hazırlanmış ve misafirlere sunulmuş, pek de iyi olmuşşşş... :)

Tadı da gayet güzel bence, denenmesi tavsiye olunur yolu buralara düşenlere... :)




24 Ekim 2012 Çarşamba

AREFE GÜNÜ...

Yarın mübarek Kurban Bayramı, bugün de Arefe günü. Herkesin Arefe günü kutlu olsun inşallah. Bu mübarek günü hakkıyla yerine getirmek dileğiyle, bazı bilgileri paylaşmak istedim sizlerle...



Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.

Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur.

Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahü teâlâ, yeryüzündekilerle iftihar ederek göktekilere, "Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler..." buyurur. Arefe günü Cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz.

Allahü teâlâ, Arefe günü zerre kadar imanı olanı affeder.

Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılandır.

Arefe ne güzel gündür. O gün rahmet kapıları açılır.

Allah bu değerli zaman dilimini hakkıyla kullanabilmeyi nasip etsin,  hepinize şimdiden hayırlı bayramlar...

21 Ekim 2012 Pazar

ÖĞRETMENLERE ÖZEL... :))

Başlık işin esprisi ama biz öğretmenler çok fazla hastalıklara maruz kalabiliyoruz, çok konuşmaktan mütevellit. Bir paylaşım sitesinde gördüğüm bu tarifi sizlerle paylaşmak istedim.

ZENCEFİLLİ BALLI LİMON ŞURUBU
Malzemeler:
1 adet orta boy kavanoz
kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
1 limon (dilimlenmiş)

yeteri kadar bal

Hazırlanışı:

Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.
Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.
Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.
Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.

Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili. Hepimiz için, özellikle de çocuklarımız için
hastalıklardan uzak sağlıklı bir kış geçirmek dileğiyle..

16 Ekim 2012 Salı

BAYRAMLIK POTİNLERİM... :)


Hep çocuklara bayramlık ayakkabı alınacak hali yok yaa, biz de isteriz bayram günlerinde giymek için. İşte bayram akşamı yastığımın yanına koyup, beraber uyuyacağım yeni potinlerim... :))))


Bu arada indirimden kaptım. Ne demiş ünlü bir atasözü  :)))  : '' Çirkin ayakkabı yoktur, indirime girmemiş ayakkabı vardır. '' kesinlikle sonuna kadar katılıyorummmmm.... :))))

Söze katılanlar, el kaldırsınnnnnnn.... :)

14 Ekim 2012 Pazar

BURSA ÖNİZLEME... :)

BURSA'DA ZAMAN
Bursa'da eski bir cami avlusu, 
Küçük şadırvanda şakırdayan su. 

Orhan zamanından kalma bir duvar... 
Onunla bir yasta ihtiyar çınar 
Eliyor dört yana sakin bir günü. 
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü 
İçinde gülüyor bana derinden. 
Yüzlerce çesmenin serinliğinden 
Ovanın yeşili göğün mavisi 
Ve mimarilerin en ilahisi. 


Bir zafer müjdesi burda her isim: 

Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim 
Yaşiyor sihrini geçmis zamanın 
Hala bu taşlarda gülen rüyanin 
Güvercin bakışlı sesszilik bile 
Çinliyor bir sonsuz devam vehmiyle. 
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası, 
Muradiye, sabrın acı meyvası, 
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer, 
Türbeler, camileri eski bahçeler, 
Şanlı hikayesi binlerce erin 
Sesi nabzim olmuş hengamelerin 
Nakleder yadini gelen geçene.


Bu hayalde uyur Bursa her gece, 

Her şafak onunla uyanır, güler 
Gümüş aydınlıkta serviler, güller 
Serin hülyasıyla çesmelerinin. 
Başındayım sanki bir mucizenin, 
Su sesi ve kanat şakırtısından 
Billur bir avize Bursa'da zaman, 


Yeşil Türbesini gezdik dün akşam, 

Duyduk Bir musikî gibi zamandan 
Çinilere sinmiş Kur'an sesini. 
Fetih günlerinin saf nesesini 
Aydınlanmış buldum tebessümünle. 


İsterdim bu eski yerde seninle 

Başbaşa uyumak son uykumuzu, 
Bu hayal içinde ve ufkumuzu 
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk, 
Havayı dolduran uhrevi ahenk. 
Bir ilah uykusu olur elbette 
Ölüm bu tılsımlı ebediyette 
Belki de rüyası büyük cetlerin, 
Beyaz bahçesinde su seslerinin. 

                                                                      Ahmet Hamdi Tanpınar



Tıpkı bu şiirde ve bu resimde olduğu gibi... 


12 Ekim 2012 Cuma

BİR ADET KOMBİN... :)

Sanırım çoktandır kombin yayınlamıyorum. Bir adet kombin gelsin bakalım... :)

                                                              Etek: by swotpisces   :))
                                                              Ceket : Ender Mağazaları
                                                              Badi: Sosyete pazarı
                                                              Kolye: Koton

Ceketin orijinali böyle, bu etekte bu kollar olmaz deyüüüü bu detay olmadan kullandım ben... :) Ama aşağıdaki eteğimle kombinlersem tam takım olacaklar... :)))

Etek: by swotpisces

Yeni kombinlerde buluşmak üzere, şimdilik hoşçakalın... :)

7 Ekim 2012 Pazar

ARKADAŞIMIN CİCİSİ... :)

Yaptığım tuniklere bayılan arkadaşım için diktiğim tunik... :) Kumaşı altta pazar ganimetlerinde paylaşmıştım. Bu renk eteğim ve bluzumla yaptığım kombini çok sevmişti arkadaşım. Ben de bu renk seçtim, inşallah beğenir hediyemi... :)

Bu sefer yaka detayı çalışmak istedim, düz renk olunca hareket katar diye düşündüm... :)

Yakanın yakından görüntüsü, ilk önce dantel diktim, sonra da pul ve boncuklarla süsledim... :) 

Nasıl buldunuz şekerler?

5 Ekim 2012 Cuma

SİNEMA GÜNLERİ... :)

Eğlenceli, aksiyon dolu, bazen de hüzünlü, güzel vakit geçirebileceğiniz bir Hint filmi. Tavsiye olunur... :))

1 Ekim 2012 Pazartesi

SON ZAMANLARDA...

Koca tepsi bir pizza yapıldı ve yenildi.

Yeni bir tunik dikildi, bu sefer değişik çalışıldı, kollar daha yarasa yapıldı  ve bele lastik dikildi.

Yeni kitaplar alındı ve okunmaya başlandı.

Son İstanbul gezi fotoğraflarına bakılırken, bu foto blogla paylaşılmak istendi.

Hepinize hayırlı bir hafta diliyorum, sevgiler....


24 Eylül 2012 Pazartesi

YUMMMYYYYYYYYY.... :)

Offff süper bir tat, süper bir lezzet... Yeme de, yanında yat kıvamında... En lezzetli bisküvileri sollar, o kadar iddialıyım... :) Nedir mi bahsettiğim efenimmm, Damla Çikolatalı Kurabiye....:)))

Bakmayın Damla Çikolatalı dediğime içinde yok yok... :)))
 Bu arada büyük ablam yaptı bize sağolsun., ben de yamaklık yaptım yanında... :) Tarifi hemen veriyorum.

1 yumurta(sarısı içine, beyazı üstüne), 3 kaşık kuru üzüm(yıkayın ve az suda bekletin), 125 gr tereyağ, 3-4 kaşık kaymak, 3 kaşık nişasta, 3 kaşık ceviz, 1 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı karbonat, 1 yemek kaşığı limon suyu, 1 bardak şeker, 1 çay bardağı sıvıyağ, 1 çimdik tuz, 4-4.5 bardak un(değişebilir miktarı) ve üstleri için damla çikolata... :) 
Önce tereyağ ve şeker iyice karıştırılır, sonra sırayla tüm malzemeler eklenir. Un miktarı değişebilir, kulak memesi, ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar un ekleyebilirsiniz. Sonra yuvarlanan kurabiyeler, yumurta akına batırılır ve üstüne de damla çikolata konur. Pişirilir ve afiyetle yenir.

Efenim % 100 garanti veriyorum lezzetine, o kadar iddialıyım. Yapın, yeyin, yedirin... :)))


21 Eylül 2012 Cuma

HUZUR SOKAĞI VE YUŞA TEPESİ... :)


Bu hoş mekan  bir dizide yer aldı bu akşam. Yuşa Tepesini çok severim. Geçen Pazar günkü İstanbul gezimizde oraya da gittik. Bu akşam Huzur Sokağı dizisinde görünce, pek bir heyecanlandım nedendir bilmem... :) Yeni gitmiş olmanın verdiği bir heyecan olsa gerek... :)

Hz.Yuşa(a.s)' ın kabrini ziyaret ettik. Dualar ettik, oranın manevi havası çok güzel gerçekten... 

Yuşa Tepesi ve Yuşa Aleyhisselam hakkında bilgi veren tablo...Bilmeyen varsa, Yuşa peygamberin kabri çok uzun, kabrin neden uzun olduğuna dair rivayetler burada yer almış...

Mekanın çok güzel bir avlusu var... 

Manzara kesinlikle görülmeye değer... :) Her Yuşa tepesine gidişimde aklıma gelen şiirin bir kısmını sizinle paylaşayım... :)

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer...
 

Kesinlikle canımmmm İstanbul, onu çok seviyor ve özlüyorummm... :)

Yolu Beykoz taraflarına uğrayanlar, Yuşa Tepesi kesinlikle görülmesi gereken bir mekan, tavsiye ederim... :)

MEYVE SEPETİMİZ... :)

Bugün okulumuza hediye olarak gelen meyve sepetini sizinle paylaşmak istedim. Fotoyu ben çekmedim, zira ben nöbetimden aşağıya indiğimde meyvelerin yarısı bitmişti... :)) Ama tadına bakmak ve bütün halini fotodan da olsa görmek nasip oldu... :))) 

Bu tarz hediyeler son yıllarda moda biliyorsunuz. Bence güzel de bir alternatif, düşünenlere tavsiye edilir... :)

19 Eylül 2012 Çarşamba

ÇARŞAMBA BAZAAR... (:


Bir Çarşamba günü daha ve yine pazara uğramaca... :) 

Klasik tuniklerim artık, 10 tl... :)

Bir adet babet. 10 tl idi, eve dönerken bir baktım 7.5 olmuş. Ben 7'ye aldım. Akşam üstüne 5 olurdu sanırım... :)

 2 adet kumaş, 50 kuruş.... :) Sanırım tunik yapacağım.

Şimdilik bu kadar şekerler, güzel paylaşımlarda buluşmak üzere...:)


17 Eylül 2012 Pazartesi

GEÇ KALMIŞ BİR ZİYARET...

Bir İstanbul gezisi ve ilk defa milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kabrini ziyaret...

"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, 
Günler şu heyulayı da er, geç, silecektir. 
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma, 
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?" 
(M.Akif Ersoy)

Biz biliriz, Allah rahmet eylesin...

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın... 

İSTANBUL POSTU ÖNİZLEME...


EYÜP'TE SABAH...HUZUR...

11 Eylül 2012 Salı

FIRINDA TAVUKLU ERİŞTE

İşte size bir yemek tarifi, çoğunuz belki biliyorsunuzdur.

Tavukları haşlayıp didikliyorsunuz, suyuyla evde yapılan makarnayı haşlıyorsunuz, sonra şekildeki gibi hazırlayıp fırına atıyorsunuz. Biz sevdik, sanırım başka versiyonları da varmış mantı adı altında... :)

9 Eylül 2012 Pazar

CİCİ PİJAMA TAKIMIM... :)

İşte size diktiğim pijamam... :)

Kumaşı kocaman bir parça halinde Çarşamba Pazarından almıştım geçen sene. Kumaşın yarısı diğerine göre soluktu, ama soluk olan bile tek başına çok ama çok şirindi. Soluk olmayan kısmıyla kendime bir etek dikmiş, hatta kombini bloğumda paylaşmıştım bile... Bakmak isteyenler için bir TIK. 

Geçenlerde kumaşları karıştırırken artan kumaş karşıma çıktı kocaman bir parça, dur dedim ben bunu değerlendireyim... :) ve sonuçta bu bol pantolon ortaya çıktı. Dikerken o niyetle dikmiştim çünkü, ama son zamanlarda altı kumaş pijama takımları moda olunca ben bunu pijama yapayım dedim kendi kendime... :)))

Lcw mağazasını dolaşırken bu penyeyi gördüm, indirimi de olunca kafamda bir ampul yandı. İşte pijamamın üstü dedimmmmm, yanyana gelince de çok sevdim yeni pijamamı... :)))

Eeeee, siz nasıl buldunuz şekerler, olmuş mu?