14 Nisan 2013 Pazar

BUGÜNLERDE...

Yine bir bugünlerde postuyla karşınızdayım... :) Aslında tek tek yapacağım şeylerdi, ama toptan çıkartayım dedim... :)

Çilek bol ve ucuz, bol bol çilek tükettik... :)

Tatlı krizi tutunca, buranın meşhur bir pastanesinden bu mini pastaları aldım, kesinlikle denemeye değerler... :)

Arkadaşımızın gününde mamaları mideye indirdik. Aslında çeşitlerde sınırımız var, ama sağolsun arkadaşımız abartmış, bir sürü mama döktürmüş, ellerine sağlık... :) Özellikle kısırına bayıldımmmm... :)

Bunlarda arkadaşımızın yaptığı truffları nasıl servis ettiğinin fotosu... :) 

Bu çanta da bir arkadaşımızın kayınvalidesinin diktiği çanta, ayrıntılı çektim.

İşte ayrıntılı hali, ortadan fermuar dikilmiş, çok başarılı olmuş, hepimiz çok beğendik... :)

Şimdilik bu kadar kızlar, hepinize şahane bir hafta diliyorummmm... :)

11 Nisan 2013 Perşembe

ŞÜKRETMEYE DEĞMEZ Mİ?


''O ikisinden inci ve mercan çıkar ,o halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz ''




[Rahman - 23/24]

8 Nisan 2013 Pazartesi

ÇATLAK KURABİYE... :)

İlk defa günüm için denemiştim, sonrasında ablam da yapmış. Hatta fotoğraflamış bloğumda koyarım diye... :)) Arkadaşlarım bayılmıştı yediklerinde. Hatta tarif istediler, zaten direk Yeşil Kivi diyorum soranlara, oradan aldım tarifi çünkü. 

Fırından yeni çıkmış halleri... :)

Orijinal, ayrıntılı tarif için sizi şöyle alayım. TIK TIK


Şeker tadında günleriniz olsun, öpüyorum hepinizi... (:

6 Nisan 2013 Cumartesi

SU İÇMEYENLER, İÇEMEYENLER...

Günlük hayatta çok fazla su içemeyen biri olarak, nette gördüğüm bu yazı dikkatimi çekti. Sizlerle de paylaşmak istedim.


- Vücut su kıtlığı çektiğinde kandaki suyu kullanırsa, yüksek tansiyon hastalığına yakalanırız.
- Vücut su kıtlığı çektiğinde omurlardaki suyu kullanırsa, bel ve boyun fıtığı hastalığına yakalanırız.
- Vücut su kıtlığı çektiğinde kemiklerdeki suyu kullanırsa, gut - atrit gibi romatizmal hastalıklara yakalanırız.
- Vücut su kıtlığı çektiğinde akciğerdeki suyu kullanırsa, astım hastalığına yakalanırız.
- Vücut su kıtlığı çektiğinde pankreastaki suyu kullanırsa, şeker hastalığına yakalanırız.
- Vücut su kıtlığı çektiğinde midedeki suyu kullanırsa, ülser hastalığına yakalanırız.
- Bağırsaklarda su eksilirse, kabızlık meydana gelir ve kolon kanseri olma tehlikesi yaşarız.
- Hücrenin su eksikliği çok artarsa, beynimiz hücreye oksijen göndermeyi keser. Oksijen kesilmesi sonucunda da hücre kanserleşme sürecine girer !!!

Hasta olmamak için vücudumuzu susuz bırakmamalıyız. Alkali - Canlı su içmeliyiz. Alkali ve canlı olmayan sular ne kadar çok içilse de vücut yine susuz kalmaktadır !!! Çağımızın en büyük problemi; içilen ölü sulardır !!!

Hasta değil susuzsunuz.

- Dr. F. Batmangelid



(ALKALİ SU HAKKINDA BİLGİ: Altı köşeli geometrik formda kristaller içeren,oksijeni bol negatif iyonu bol,vücut suyuna en yakın, PH derecesi 7.5 ve üstü olan doğal kaynak suyuna alkali su denir.
İçtiğimiz suların pek çoğu, yer altı kaynaklarından alındıktan sonra arıtılarak evlerimize ulaşır. Bu arıtma ve depolama süresinde uygulanan ozonlama, klorlama gbi tüm yöntemler suyu biyolojik kirlilikten arıtırken suyun canlılığını, altı köşeli kristal yapısını bozar. Depolanan yerlerde suyun uzun süre bekletilmesi ve depolanış şekli suyu öldürür. Kaynak suyunun özelliklerinden biri de moleküllerinin hareketli olmasıdır. Bu yüzden suyun faydaları demek yerine, alkali suyun faydaları çok demek daha doğru olacaktır.)


2 Nisan 2013 Salı

MUTLULUK...:))

İçiniz kıyılmışken, komşunuzun getirdiği sıcacık poğaçaları çayla birlikte mideye indirmektir. 

                              Sakızların içinden çıkan aşk cümlelerine benzedi sanki... :)))

29 Mart 2013 Cuma

BİR ÇILGINLIK YAPINCA...

Bu görmüş olduğunuz saat benim olur. Ama, amaaa, amaaaaa benim saatim vardı... :) Bunalımda mıyım a dostlar... Neyse ki indirimdeydi, böyle de bir mazeretim var... :) 

26 Mart 2013 Salı

YÖÇEYDER...

Yaşadığım şehirde babası olmayan, vefat etmiş çocuklar için kurulmuş bir yardım kuruluşu Yöçeyder. Açılımı Yetim Öksüz Çocuklar Eğitim ve Yardımlaşma Derneği. Faaliyetlerine bizzat tanık oldum, gerçekten gönülden çalışanları ile takdiri hak eden bir kuruluş. Siteleri ve facebook sayfaları da var. Takip etmek isteyenler için linkler aşağıda...

                                             http://www.yoceyder.org    TIK TIK
                     https://www.facebook.com/yoceyder.cocuklardernegi   TIK TIK

Bizler okyanusta damla misali bir şeyler yapabilirsek, eminim küçük yüreklerin mutluluğu için bir katkımız olacaktır.
Yetimhanede, bir yardım kampanyasından aldığı hediyeye sevinen 6 yaşındaki çocuğun fotoğrafı... 
(Fotoğrafı facebook sayfalarında gördüm ve paylaşmak istedim.)

17 Mart 2013 Pazar

BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK...

Bugün öğretmen arkadaşlarla günümüz vardı, görselleri sizlerle paylaşmak istedim... :)

Arkadaşımızın girer girmez bizi karşılayan masası, pek şekerdi... :)

Mutfağında da ufak bir masa hazırlamıştı, biz bu kırmızı köşeyi sevdik... :)


Offf şimdi karnım nasıl açç, olsa da yesem modundayım. Döktürmüş arkadaşımız resmen... :)


Bir de bir arkadaşımızın giydiği Perlina hırkayı paylaşayım, çok şıktı. Çok detaylı çekemedim ama yapılabilir kesinlikle bu tarz örgüler yapanlar tarafından... :)

Benden bu kadar şekerler, hepinize huzurlu bir hafta diliyorummmm... :)

27 Şubat 2013 Çarşamba

SON GÜN İNSANIYIZ VESSELAM...

Bugün 7 Nisan'da yapılacak YDS başvuruları için son gündü. Ben de girsem mi, girmesem mi diye düşünürken, bir baktım son güne kalmışım. Normalde hiç son güne bir sınavı bıraktığımı bilmem, ama oldu bir kere... :) Aslında internetten başvuru yapılabiliyor, ama ben son 2 yılda bir sınava girmediğim için bizzat kendim başvurmam gerekiyormuş. İşte macera burada başladı... :) Kampüse çıkış ve 1,5 saat sıra bekleme, amannn herkes bu sınava mı girecekmiş yawwww... :)) Ösym merkezi küçücük bir bina, dışarıda herkes. Benim tabi arabadan iner inmez gözlerim pörtledi sırayı görünce. ''Nasıııı, nasııı yaniii'' diye iç geçiriyorum. Mecbur girdim sıraya, ama nasıl soğuk, kampüs esiyor üfül üfül , buzzzz kestimmmm, şalımı kafama sardım nineler gibi, bir de öğrencimi gördüm orada okuyan, sistem çökünce onu çağırmışlar yardıma, Sadıkkkkk diye bir bağırışım vardı, çölde su görmüş gibi, o da bana baktı bir anda tanıyamadı garibim, sonra ''aaaaa hocam'' diye gelip elimi öptü saygıdan, yoksa yaştan falan değil heeee... :))) Arkadaki üniversiteliler habire geyik yapıyorlar, yok soğuk, yok beklemek muhabbetine, hani komiktiler de, kendi kendime sırıtıp durdum esprileri duydukça. Sonra nihayet binaya girdim, ama nasııııı güzel bir sıcakkkk, Allahım yok böyle bir güzellik, sonra sıram geldi, işlemlerim bitti ve ben bir ohhhhh çektimmmm tabii. Binadan çıkıp arabaya bir gidişim vardı, sanırsınızzz kırmızı halıda yürüyorum gururla.. :))) Benim sıram bittiğinde saat tam 5 falandı, yani mesai bitmişti, ama arkada 2 sokak mesafesi bir sıra duruyordu...

Anlayacağınız son gün insanıyız vesselammmm... (:

Gelir gelmez kendime bir atom bomba karışımı hazırladım hasta olmamak için inşallah, bir daha bir başvuruyu son güne bırakmak mı? Aslaaaaaaaaaaaaa... :)))

24 Şubat 2013 Pazar

GÜN SOFRAM...

Bütün halde masamı çekemedim, ama sizinle ikramlıklarımı paylaşmak istiyorum. Hem size de fikir olur. İşte öğretmen arkadaşlarım için hazırladıklarım. Bu arada Yeşil Kivi  bloğundan tam 3 tarifi denedim ve büyük beğeni aldı denediğim tarifler. Gerçekten güvenerek tarifleri deneyebilirsiniz, ayrıca ben bir tarifi denemeden yorumları okuyorum, ona göre tarif hakkında fikir edinmiş olup, denemek için cesaret alıyorum... :)) Teşekkürler Yeşil Kivi... :)

Çikolatalı çatlak kurabiye. Yeşil Kivi'den, tarif için TIK TIK. 

Atom bomba İrmik tatlısı. :) İsmi ben uydurdum. Bu tatlım da sevgili Tatesal bloğunun irmik tatlısı tariflerinden esinlenerek yapıldı. Ben bazı değişikler yaptım, tarifi ayrıntılı yayınlayacağim ilerleyen günlerde... :)

Salatalarım, ilk salata yine Yeşil Kivi arşivinden. Nuraniye, tarif için TIK TIK.
Diğeri de marulla servis edilen ince bulgurlu ve patatesli köfte. Tarif rahmetli annemin tarif defterinden, ilerleyen günlerde tarifi gelecek inşallah...

Midye Börek. Yine Yeşil Kivi arşivinden, ben patatesli ve kaşarlı iç malzeme kullandım, ayrıca sos olarak et su kullandım, yumuşacık oldu. Tarif ve böreğin şeklinin nasıl verildiğine dair video için TIK TIK.

ve günün bombası ve assolisti, bizim Macır mantımız. El açması yufka ve iç malzeme olarak bol soğan ve et. En son piştikten sonra et su ile ıslatılıp yarım saat kapalı bir şekilde tepside bekletiliyor, yeyip de beğenmeyen görmedim... :) Bu mantıda emeği geçen ablamlara sonsuz teşekkürler, diğerleri için de kendime... :))))

Umarım sizlere de bir fikir olur, çünkü ben bloglara ve gün menülerine bayağı bir bakıyorum tarif ararken, Yeşil Kivi ve Tatesal bloglarına teşekkürlerimi iletiyorum buradan. 


Hepinize hayırlı bir hafta diliyorummmmm... :)