İşbirliği değildir... :)))
Tamamen deneyip beğendiğimiz bir abur cubur olur kendisi. Eskiden Tombi marka vardı, bilen bilir. Şimdi var mı bilmiyorum, işte onun kocaman olanından... :))
İşbirliği değildir... :)))
Tamamen deneyip beğendiğimiz bir abur cubur olur kendisi. Eskiden Tombi marka vardı, bilen bilir. Şimdi var mı bilmiyorum, işte onun kocaman olanından... :))
Evetttt bugün sizlere yeni bir tatlı tarifiyle geldim. Hem adı ilginç, hem de çok basit ve pratik. Ben ilk defa duydum, denedik ve gayet beğendik. Ramazan için de hafif bir tatlı, tavsiye ediyorum... :))
Tarifimiz şu şekilde: Hamuru için 1 yumurta, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 2 su bardağı un, 1 çay bardağı yoğurt ve 1 çay bardağı sıvı yağ kullanıyoruz. Yumurtayı biraz çırptıktan sonra, önce yağ ve yoğurdu katıp karıştırıyoruz. Sonra katı malzemeleri ekleyip hamurumuzu elde ediyoruz. Küçük yuvarlaklar yapıp, tepsiye diziyoruz. 175-180 derece fırında 15-20 dakika kızarana kadar pişiriyoruz. Kabaran bir tatlı olduğu için tepsinizi çok küçük tutmamaya çalışın.
Şerbeti için 3 su bardağı su, 2,5 su bardağı şeker, isteğe bağlı 1 tatlı kaşığı limon suyu. Yalnız şerbeti ateşte yapmıyoruz, sadece şerbet malzemelerini güzelce karıştırıyoruz.
Tatlımızı fırından çıkardıktan 1-2 dakika sonra şerbetimizi döküyoruz. Bazı tatlılar yapıldıktan sonraki gün daha lezzetli oluyor, ama bu tatlıyı aynı gün de yiyebilirsiniz.
Hazır Ramazan ayı bitmemişken denemenizi tavsiye ederim, şimdiden afiyet olsun... :)))
Geçenlerde TV de Sakarya şehrinin tanıtımı vardı. Tanıtımda Sakar Baba Türbesi de gösterildi, seneler önce öğretmen arkadaşlarımla ziyaret ettiğimi hatırlıyorum. Erenler semtinde olduğunu biliyordum, meğer sürekli geçtiğim yolun hemen üstündeymiş. Hemen ziyaret edip, dua ettik.
Bu arada Sakar-ya isminin Sakar Baba 'dan geldiği söylenir. Olur da bir gün Sakarya'ya yolunuz düşerse, Erenler semtinde bulunan Sakar Baba Türbesini ziyaret edebilirsiniz.
Karşınızda bitmesi aylar süren takımım. Kursumuz biraz ara vermişti, ben de hocamla istişare ederek çalıştığım için bu takımı evde yapmak istemedim. Geç oldu ama temiz oldu... :))
Selam herkese, uzun zamandır bloğumu aksattım, ara sıra girdim baktım, blogları sessizce takip ettim, ama bir türlü post girmeye elim gitmedi. Ülke olarak zor günlerden geçtik, geçiyoruz. Allah en kısa zamanda huzura, refaha ulaştırsın inşallah.
Arşivde çok fazla foto birikti, inşallah yavaş yavaş paylaşmaya başlayım bugünden itibaren. Malum yıl boyunca online eğitim yaptık, evde daha fazla vakit geçirdik kendi adıma konuşursam. Bu zamanlarda boş ve motive isem kendimi dikişle terapi etmeye çalıştım. Geçen sonbaharda diktiğim takımı beğeninize sunuyorum... :))
Kareli kumaş ve siyah orta kalınlıkta bir penyeden diktiğim eşofman takım, zevkle giydim... :)Evde kaldığımız şu günlerde özellikle hafta sonları aktivitelerimden biri dikiş dikmek. Pazardan aldığım beyaz penye kumaşı biraz renklendirmek istedim. Evde altı açılmayan fermaurlar '' biz ne güne duruyoruz'' dediler... :)))