BALKANLAR

 Uzunnn zaman sonra merhaba blogcanlar, bir zamanlar yoğun zaman geçirdiğim bu platformu cidden özlediğimi farkettim. Bir başlangıç olsun diyelim, paylaşacak çok şey var, zaman buldukça paylaşmayı umut ediyorum.

Yaz tatilinde gittiğim 9 ülkeyi kapsayan Balkan gezisinden fotolarla başlangıç yapayım. Malum anne babam Balkan göçmeni, oraları görmek nasip oldu çok şükür. :)

Makedonya ' da tekne turu yaptığımız Matka Kanyonu... 

Hırvatistan' ın tarihi dokusu ve Dubrovnik...

Karadağ ve Sveti Stefan Adası... 

Dev heykellere ev sahipliği yapan Üsküp...

ve buram buram tarih, Bosna-Hersek... Mostar Köprüsü... altından akan zümrüt yeşili. Neretva Nehri...

Yine Üsküp toprakları, Kalkandelen, Alaca Camii...

ve daha binlerce foto albümümü süsleyen. Oraların havasını solumak muhteşemdi. Tekrar gitmek nasip olsun... :)

ÇEREZOS FOX DEV BOY, YUMMYYY... (:

 İşbirliği değildir... :)))

Tamamen deneyip beğendiğimiz bir abur cubur olur kendisi. Eskiden Tombi marka vardı, bilen bilir. Şimdi var mı bilmiyorum, işte onun kocaman olanından... :))

Buada Hakmar marketleri var, orada satılıyor. Başka marketlerde var mı bilmiyorum. Biz sevdik, tavsiye ediyoruz... :) 

KIZ ÇOCUK JİLE

Bayramın 2. gününden hepinize merhabaaalarrr, nice sağlıklı ve huzur dolu bayramlarımız olsun inşallah...

Bu gün sizlere okulumuzdaki dikiş kursunda 10. sınıf öğrencimizin diktiği bir jileyi paylaşmak istiyorum. Nasıl sevimli değil mi? 

Peki bunun liseli bir öğrencimiz tarafından dikilmesi,  ayrı bir sevimlilik konusu değil mi ?  :))

 Sevgili öğrencimiz bu jileyi kuzenine dikti. Daha dikişin başında sayılır ama çok hevesli maşallah...

Bu da jilemizin arkadan görüntüsü, dikmek isteyenlere fikir olur belki... :))

NOT: Okulumuz fiziksel olarak çok büyük bir okul. Okulumuzda Halk Eğitim bünyesinde açılan değişik kurslar var, gerek öğretmenler, gerekse öğrenciler bu kurslara katılabiliyor. Okçuluk, dikiş, ahşap boyama, işaret dili bu kurslardan bazıları. Dikiş kursuna gittiğim için bu güzelliklere şahit olunca, sizinle de paylaşmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir... :))

BABA TATLISI

Evetttt bugün sizlere yeni bir tatlı tarifiyle geldim. Hem adı ilginç, hem de çok basit ve pratik. Ben ilk defa duydum, denedik ve gayet beğendik. Ramazan için de hafif bir tatlı, tavsiye ediyorum... :))

        Tarifimiz şu şekilde: Hamuru için 1 yumurta, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 2 su bardağı un, 1 çay bardağı yoğurt ve 1 çay bardağı sıvı yağ kullanıyoruz. Yumurtayı biraz çırptıktan sonra, önce yağ ve yoğurdu katıp karıştırıyoruz. Sonra katı malzemeleri ekleyip hamurumuzu elde ediyoruz. Küçük yuvarlaklar yapıp, tepsiye diziyoruz. 175-180 derece fırında 15-20 dakika kızarana kadar pişiriyoruz. Kabaran bir tatlı olduğu için tepsinizi çok küçük tutmamaya çalışın. 

         Şerbeti için 3 su bardağı su, 2,5 su bardağı şeker, isteğe bağlı 1 tatlı kaşığı limon suyu. Yalnız şerbeti ateşte yapmıyoruz, sadece şerbet malzemelerini güzelce karıştırıyoruz.

         Tatlımızı fırından çıkardıktan 1-2 dakika sonra şerbetimizi döküyoruz. Bazı tatlılar yapıldıktan sonraki gün daha lezzetli oluyor, ama bu tatlıyı aynı gün de yiyebilirsiniz. 

Hazır Ramazan ayı bitmemişken denemenizi tavsiye ederim, şimdiden afiyet olsun... :)))

KARELİ PALTOM...

Selaaaammmmlarrr, bloğumuzu aktif tutmak için şuraya yeni bir cici bırakalım bakalım... :))

Çarşamba pazarından aldığım 2 parça kumaşla diktiğim paltom. Dikiş hocamla çalıştık, benim gayet içime sinen bir parça oldu. 

Üzerime yapıştı bu aralar, sürekli giydim çıktım... :)))

 Eeeee siz neler yapıyorsunuz bakalım... :)))

ONA KÜÇÜK SÜRPRİZLER YAPIN... :)))

Dikkat kamu spotu içerir... :))

Evettttt, güneşli bir Ekim sabahından merhabalar hepinize... :)))

Her zaman bir bahanem var evet, yine buraları ihmal ettim. Ama bence böyle bir kamu spotu ile dönüş yapmanın tam vaktiydi... :)))

Sabah kahvaltısı hazırlayan ablamın yeni uyanmakta olan bana sürprizi... :))) Bol limonlu maydanoza eşlik eden sevimli mi sevimli tırtılımız... :))) Allah' tan farkettik de, midelerimiz şenlenmedi(!)... :)))

Eeee arada böyle sürprizler olmalı hayatta değil mi? 

Hepinize bol sürprizli, boollll huzurlu günler diliyorum... :)

 

SAKAR BABA TÜRBESİ...

 Geçenlerde TV de Sakarya şehrinin tanıtımı vardı. Tanıtımda Sakar Baba Türbesi de gösterildi, seneler önce öğretmen arkadaşlarımla ziyaret ettiğimi hatırlıyorum. Erenler semtinde olduğunu biliyordum, meğer sürekli geçtiğim yolun hemen üstündeymiş. Hemen ziyaret edip, dua ettik. 

Küçük, mütevazi bir türbe. Dikkatimi çeken çok temiz olması, bir zat dışarıya çeşme yaptırmış, abdest almak için yan tarafında ufak bir şadırvan mevcut. Kağıt peçete bile koymuşlardı. Namaz için de ufak bir yer vardı. 

Burada ufak bir hikaye anlatılıyor. Şöyle ki, 

Sakar Baba Sakarya Nehri'nin aktığı Beşköprü üzerinden geçmek ister, ama haraç isterler o da veremez. Dualar okuyarak suyun yönünü değiştirir, köprünün altı toprak olarak kalır. Sonra şu dizeleri söyleyerek karşıya geçer:

Geçme namerd köprüsünden

Ko aparsın su seni

Sinme tilki gölgesine

Ko yesin aslan seni”

Bu arada Sakar-ya isminin Sakar Baba 'dan geldiği söylenir. Olur da bir gün Sakarya'ya yolunuz düşerse, Erenler semtinde bulunan Sakar Baba Türbesini ziyaret edebilirsiniz. 

KOT TASARIM TAKIM

 Karşınızda bitmesi aylar süren takımım. Kursumuz biraz ara vermişti, ben de hocamla istişare ederek çalıştığım için bu takımı evde yapmak istemedim. Geç oldu ama temiz oldu... :)) 

Düşük kol kalıbı ile çalışıldı. Ekstra şapka çalıştık. Temiz çalışmak için, şapka içine astar olarak file diktim. Kumaşım incecik bir kot kumaş, 2 yıl önce 10 tl'ye almıştım. Sadece bir yerinde defo vardı, oraya da şerit süsleri kullanarak gerek model oluşturduk, gerekse kumaşı kamufle ettik.

Süsüm şerit halinde, 3 metreye yakın 2 TL gibi bir fiyata almıştım. Gelelim çıt çıt olayına. Beni bu parçada en mutlu eden bu çıt çıtlar, çünkü kendimiz bastık.. :))

Şöyle ki, sayın hocam kursu için çıt çıt makinası almış (sanırım kuyu deniyor), topluca da çıt çıt alıp bölüştük. Bir çıt çıt 40 kuruşa falan geldi. Tuhafiyede en son tanesi 2,5 tl diye duydum. Her anlamda tüm malzemeniz varsa,  dikiş çok karlı bir hobi...:))

Burada da arka kısmını görüyorsunuz, şeritlerden dolayı kemer yapmak mantıklı olmayacağı için, bolluğu giderme adına arkaya böyle bir köprü çalışması yaptık. İçine de lastik geçirdik. Bence gayet mantıklı oldu... :))

Umarım son diktiğim bu takımı da beğenmişsinizdir, hepinize musmutlu bir hafta sonu diliyorum... :))

UZUN ZAMAN SONRA DİKİLENLERLE MERHABA

 Selam herkese, uzun zamandır bloğumu aksattım, ara sıra girdim baktım, blogları sessizce takip ettim, ama bir türlü post girmeye elim gitmedi. Ülke olarak zor günlerden geçtik, geçiyoruz. Allah en kısa zamanda huzura, refaha ulaştırsın inşallah.

Arşivde çok fazla foto birikti, inşallah yavaş yavaş paylaşmaya başlayım bugünden itibaren. Malum yıl boyunca online eğitim yaptık, evde daha fazla vakit geçirdik kendi adıma konuşursam. Bu zamanlarda boş ve motive isem kendimi dikişle terapi etmeye çalıştım. Geçen sonbaharda diktiğim takımı beğeninize sunuyorum... :))

Kareli kumaş ve siyah orta kalınlıkta bir penyeden diktiğim eşofman takım, zevkle giydim... :) 

Umarım beğenmişsinizdir. En kısa zamanda buluşmak dileğiyle. Hoşçakalın... 

AH DÜŞÜNCELİ KIZLAR...

15 gün önce kadar doğum günümdü. Bir öğrencimin de hafızlığı bitmiş. Hocam ben arkadaşlarıma kurabiye vs. getirmek istiyorum dedi. Tamam dedim kendi aramızda kutlarız, hediye sepetimden (öğrencilere yaptıkları artı davranış, yüksek not vs. durumlar için hazırladığım sepet) bir de hediye seçtirdim. Kendisi gelirken de yaş ve kuru pasta getirmiş. Pek lezzetliydi, az olduğumuz için mesafe  kurallarına dikkat ederek afiyetle yedik... :)

Bu arada benim de bir gün önce doğum günümdü. Bir baktım, ellerinde siyah bir kutu getiriyorlar. Doğum günü sürprizi yapmışlar sağ olsunlar. Bu günlerde moral oldu, sohbet ettik, biraz rehberlik yaptık derse ilave olarak... :)

Naif kızlar, quiz okumam için tüylü kalem, kelime not almam için kelime defteri, bir de zarif bir kolye almışlar. Düşünmeleri yeterdi aslında. Hediye vermek kadar , almak da çok keyifli, beklenmedik olunca daha da keyifli oluyor.

İşte böyle, pandemi günlerinde biraz moral oluyor bu tarz aktiviteler, ben de derse düzenli katılanlara iskender ısmarladım, afiyetle yedik. Sağlıkla eski günlere dönelim inşallah. Özlenen günlere...