30 Ekim 2011 Pazar

GEZMECE TOZMACA ve BİR ADET OKTAY USTA YEMEK KİTABI...:)

Sanırım ilk defa bir ikram sofrası yayınlıyorum. Okuldaki öğretmen arkadaşlarla ayda bir günümüz var. Bu haftasonu da 2. günümüzü gerçekleştirdik. Bu seferki günümüz bir bekar evinde olmasına rağmen, arkadaşımız bize birbirinden güzel ikramlar hazırlamış, ev arkadaşı da ona yardımlarıyla katkıda bulunmuş. Ellerine sağlık her ikisinin de...:))

Bu arada arkadaşımızın tariflerinin bir kısmı Oktay Usta yemek kitabından. İkramlıklar şu şekilde;

2 adet sodalı börek. Biri mantarlı, diğeri de kabaklı-peynirli. Tadlarını soracak olursanız inanılmaz güzel ve yumuşacık. Sodalı ve yumurtalı sos hazırlanıyor ve bu kullanılıyor. Hazırlanan börekler bir gece önceden dolapta bekletilip, ertesi gün pişiriliyor. Kesinlikle denenmesi şart... :))))
 Mercimek köftesi. Arkadaşım tarifi yine kitaptan almış. Ben normalde mercimek köftesi çok sevmem, ama buna bayıldım. Çok lezzetli olmuştu.
Bir diğer salata kuskus salatası. İçine garnitür, mısır, tavuk, közlenmiş kırmızı biber kullanılmış. Sonra yoğurtla ve mayonezle bütünleşen harika bir salata. Salata tariflerinize ekleyebilirsiniz. 
Gelelim tatlılara... Biri etimek tatlısı. Karamelize edilmiş şekerle etimek ıslatılıyor ve üstüne de puding, krem şanti. Tadı çok hafif ve lezzetli bir tatlı olmuştu.
Diğer tatlımız yine kitaptan seçilen bir tatlı. Elmalı toplar. Elmalar rendelenir, içine bebe büskivüsi, ceviz içi, limon kabuğu rendesi atılıp yuvarlak toplar elde ediliyor. Üstüne de çikolata sosu dökülüyor. Bu da denenecekler listesinde yerini aldı bile... :))


Bu arada saatler bir saat geri alındı. Yeni saate alışmak biraz zaman alır. :) Herkese güzel ve huzurlu bir hafta diliyorummmm, sevgiler. :)

27 Ekim 2011 Perşembe

HAYAT DEVAM EDİYOR...

Bir haftadır Türkiye gündemi bizleri derinden üzen olaylarla meşgul. Bu sebepledir ki, elim bir türlü yeni post hazırlamaya varmadı. Ama hayat devam ediyor işte, ateş düştüğü yeri yakıyor. Bize düşen ise olanlardan dersler çıkarmak ve bolca dua etmek. Sanırım ülkemiz ve milletimiz olarak buna şu sıralar çok ihtiyacımız var....

Bu postumda sizlerle nette görüp yapmak istediğim ve nihayet geçen Pazar deneme fırsatı bulduğum hazır yufka mantısından bahsetmek istiyorum. Sonuç gerçekten harika, biz beğendik. Tarif , tarif defterimde yerini aldı bile...

Ben kendi yaptığım malzemelerle anlatayım. İlk önce 200-250 gr kıyma, 1 soğan, tuz, karabiber ve yağ ile iç harç hazırlıyoruz. Aslında tariflerde çiğ de kullanılabilir diyor, ama ben tavada biraz malzemeleri pişirdim.

Ben 3 adet yufka kullandım. İlk önce yufkaları ortadan ikiye bölüyoruz, yağlayıp uç kısmına iç harç koyup sarıyoruz ve 2 cm olarak kesiyoruz. Tepsiye tekkk tekkkk diziyoruz ve üstünü tekrar yağlıyoruz.


Sonra mantılarımızı fırında üstleri iyice kızarana dek pişiriyoruz.

Bir yanda 750 ml su+bulyon tablet ile et suyu hazırlıyoruz. Eğer imkan varsa orijinal et su da hazırlayabilirsiniz. Bu et suyumuz sıcakken, nar gibi kızaran mantılarımızın üstüne suyu döküp, fırında bir 5-6 dk daha pişiriyoruz.

Bunu bir arkadaşım et suyu atmadan yapmış, ama kupkuru olduğunu söyledi, kesinlikle et sulu denenmeli. Üstüne sarımsaklı yoğurt ve yağda kızdırılmış kırmızı biber hazırlıyoruz. Biz beğendik, size de tavsiye ederim...



19 Ekim 2011 Çarşamba

18 Ekim 2011 Salı

SOSYETE PAZARI CİCİLERİ...

Her ne kadar dolabımı canlandırmaya karar verdi isem de, fiyat bakımından bana cazip gelen şeyleri kaçırmıyorum, ah biz bayanların şu nefsi... :))) İşte size birkaç parça sosyete pazarı ganimeti, öyle böyle değil, bayağı bir ganimet bunlar, fiyatı da çok ama çokkkkkkkkk makul... :)))

Evet ince triko bir elbise, astarlı... :)

Yine 2 parça 1 tl...:))) Biri koyu mor bir badi, diğeri de askılı bir elbise... :)))

Ciciş bir çanta, her kıyafetle de uyuyor nerdeyse.... 5 tl.. :)

Güle güle kullanayım inşallah, kendi kendime de güzel temennilerde bulunurmuşum..:)))



16 Ekim 2011 Pazar

BALIK MEVSİMİ GELİNCE...

Kışın hem faydalı, hem de çok zahmetli olmayan besin maddelerinden. Tavuğa göre de daha güvenilir sanki.. :))

Biz açılışı istavrit ile yaptık. Yanında salata ve helva, başka bir şeye gerek var mı, yokkkkk. :))

Yıkanıp temizlenen balıklar mısırunu, karabiber, tuz karışımına bulanıp kızartılır. Öncesi efenim, sonrası maalesef mideye iniverdi fotolamadan... :))


İşbölümü... Balıkların yapımı ablama, salata yapımı bana ait. Roka, maydanoz, havuç, kuru soğan, sos olarak da zeytinyağı, sirke, limon, tuz ve sumak....

Bu faydalı besini bol bol tüketmekte fayda var sanırım. İşte size birkaç fayda...

Bol miktarda B, A ve D vitamini bulunan balığın her yaşta insan için çok besleyici olduğunu dile getiren uzmanlar, şunları öneriyor: ''Balıkta doymamış yağ asitleri fazla. İçerdiği koruyucu yağ asidi ile balık, kalp hastalarının tercih etmesi gereken bir gıda. Bu özelliği ile tam bir kalp dostu. Balık üstelik kolesterol açısından da fakir bir et. Bu açıdan kırmızı ve beyaz etten daha sağlıklı olan balık, sağlıklı bir kalp için düzenli olarak tüketilmelidir.''

14 Ekim 2011 Cuma

YAĞMURLU BİR CUMA SABAHI VE İSKENDER...

Yağmurlu bir günde yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri nedir, kitap okumak... İşte öyle bir Cuma sabahı ve fonda yeni aldığım  Elif Şafak kitabı İskender... :)))

Elif Şafak kitaplarını seviyorum. Geçenlerde arkadaşım tavsiye etmişti. Ben de aldım ve okumaya başladım. Güzel gidiyor, akıcı bir kitap...

Herkese hayırlı Cumalar, sevgiler... :)

9 Ekim 2011 Pazar

PAZAR SABAHI ve HAMUR KIZARTMASI... :))

Malum okullar açıldı, böyle sabah uzun uzuuuun kahvaltı sofraları olamıyor, şöyle atıştırıveriyorsunuz acelece mecburen.  Şöyle güzel kahvaltı sofralarına hasret kalıyorsunuz. Mutfak işlerinde henüz acemiyim, hep hazıra konmaya alıştım çoğu zaman, evin küçüğü olmanın avantajları mı, dezavantajları mı desem bilemiyorum artık. :)) 

Bu sabah kalktım, ev halkına hamur kızartayım dedim, 3. ya da 4. denemem. Öncekiler fena olmadı, ama çok kabarmadılar, bu sefer kabartma tozunu fazla attım, iyice kabarsınlar diye..:)))

Efenim acemiliğimi hoşgörün lütfen. Yapımı son derece basit. Bir kase yoğurt, 1 yumurta, 1.5 çay kaşığı karbonat, tuz ve aldığı kadar un ile kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde ediyoruz. Biraz bekletsek daha iyi olur. Vaktiniz varsa yarım saat olabilir mesela. :))

Ve sonunda kesip kızarttığımız hamurlarımız. Bu sefer fena olmadılar, üstelik daha da kabardılar. :)))

Yeni bir hafta daha başlıyor, bol yağış vardı bugün burada. Yarın da devam edecekmiş , herkese güzel bir hafta olsun inşallah, sevgiler... :)))


8 Ekim 2011 Cumartesi

GÜNÜN ÖZETİ...

Burayı günlük olarak kullanmayı çok denemedim sanırım, ama bugün şöyle bir günün özeti yapasım var. :) Bugün dersim geç başlıyordu, öğle saatleri gibi. Sabah kalkıp şöyle güzel bir kahvaltı yaptık. Sonra ben bulaşıkları yıkadım, ardından hazırlanıp annemin mezarını ziyarete gittik, onunla bir çeşit özlem giderdik. Saat 12.20 de dersim başlayacaktı. Hemen eve gelip, bir hışım hazırlanıp doğru okula uçtum. Yolda radyoyu açtım, haberlere denk geldi. Başbakan Erdoğan'ın annesinin vefat ettiğini söylüyordu spiker. Şaşırdım bir anda, malum annemin mezarını yeni ziyaret ettiğim için hüzünlendim yoğun bir şekilde. Kaç yaşında olursanız olun çocuksunuz annenizin gözünde diyordu radyodaki annesini kaybetmiş spiker de,  annenizi kaybettiğiniz anda bir anda büyümüş hissediyorsunuz kendinizi diye ekliyordu, tıpkı benim de hissettiğim gibi. Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun teyzenin inşallah. Bu arada akşam haberlerinde komşularıyla röportaj yapmışlardı. Herkes övgüyle bahsetti kendisinden, herkese yardım edermiş, hep saklarmış kendini iyilik yaparken, dedikodu asla yapmaz, yapılan mekandakileri hemen sustururmuş, ne güzel maşallah. Tekrar Allah rahmet eylesin...


Sonra okula geldim, derslere girdim ve çıkışta şöyle bir çarşı merkeze uğrayım dedim. Arabayı iç-dış yıkamaya verdim. 1 saatte hazır olur dediler, ben de şöyle bir mağazalara göz atayım dedim. :) Hiç sevmem yaa. :) Bu sıralar çok alışveriş yapasım yok, daha doğrusu özellikle çok yapmak istemiyorum. Dolabımı canlandırmaya karar verdim, uzun süredir giymediğim kıyafetler varsa onları giyiyorum. Hepimizin dolabında öksüz kalmış kıyafetler vardır. :)) İnanın bunlar giyilmeyi bekliyor, arada siz de canlandırın dolaplarınızı, üzgün süzgün sizleri bekleyen kıyafetlerinizi arada sevindirin. :)) Hem israftan da kaçınmış olursunuz.

Ama yine de arada bu bir şeyler almamıza mani değil, değil mi? İşte bunlar da bugün 1 saatlik boşlukta aldığım ayakkabılar, çalışma hayatında insan rahatlık istiyor, özellikle ayakkabı konusunda, rahat bir ayakkabı, üstelik haftalık bir kampanya vardı. Normal fiyatından % 25 indirim yapmışlardı, üstelik yeni sezon ürünü.



Şimdi de pc başına geçmiş; bloglardır, gazeteler, alışveriş sitelerinde geziniyorum. Okumam gereken quizler var, artık onları haftasonu okurum. :) Şimdiden herkese mutlu haftasonları diliyorummmmm: :)

5 Ekim 2011 Çarşamba

KUŞBURNU MARMELATI VE ARKADAŞ BLOĞU...

Evdeki kuşburunlarını değerlendirmek için ablam tarafından mecburen yapılmış marmelat, ama öyle... :))) Çok zahmetli ayrıca da... Ama çok faydalı olduğu söyleniyor , bunu da söylemeden edemeyeceğim. :) Önce kuşburunları düdüklüde kaynatılıyor, sonra süzgeçten geçiriliyor, en son da şekerle kaynatılıyor. 2-3 cümleyle anlattığıma bakmayın, bayağı uzuuuuuuuuuunnnnn sürdü, ben şahidim. :))

Düdüklüde kaynamış kuşburunları...

İnce süzgeçten geçirilmeye çalışıldı, olmadı tel süzgeç devreye girdi.. :))

En son ocakta şekerle kaynatıldı. İnanın tadı müthiş...Kahvaltı sofralarını süsleyebileceği gibi, kurabiyelerde de kullanılabilir...

Danimarkalı doktor Kaj Winter tarafından yapılan araştırmalarda kuşburnunun eklem ağrıları olanlarda tedaviyi desteklediği belirlenmiştir. Kuşburnunun kabuk ve çekirdeğinde yeralan bir maddenin iltihabi reaksiyonu engellediğine dair tespitler yapılmıştır.

Kuşburnunun iltihap giderici ve ağrı kesici bileşenleri suda çözünmediğinden eklem romatizmasına karşı kuşburnu çayı etkili değildir. Eklem romatizmalarına karşı kuşburnu marmelatı kullanılmaktadır.
Japonyada yapılan bir araştırmada kuşburnu marmelatının vücuttaki yağ oranını düşürdüğü gözlenmiştirBöbreküstü bezlerine olan etkisiyle hormonların üretimini destekler.
Kan temizleyici özelliği kusburnunun yararları arasındadır.
İdrar yolu enfeksiyonlarını önleyici etkisi bir diğer kuşburnu faydası olarak belirtilebilir.
Besleyici etkisiyle genel güçsüzlük durumlarına karşı kullanılabilir.
Solunum enfeksiyonlarına iyi gelmekte, aynı zamanda vücutta dirilik sağlamaktadır.
Aynı zamanda etkin bir kan temizleyicisidir.
Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı da oldukça faydalı bir besin."Bedene ve gözlere güç verir''
Kanı temizler,kanda bulunan zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.

Antioksiden etkisine sahiptir.    

                            Faydalar kısmı alıntıdır şu siteden .   http://tokatyoreselurunler.tr.gg/


Bu arada canım üniversite arkadaşım, kankam bloğunu canlandırmış, çoktandır yazmıyordu, renkli yazılarına devam, özellikle son 2 yazısı okunmaya değer, tavsiye ederim. TIK TIK

2 Ekim 2011 Pazar

DİKİŞ MAKİNASI TAVSİYESİ...

Bir marka üzerinde karar kılmıştık. Eskiyi getir, yeniyi götür kampanyası vardı, yapılan indirimler de komik aslında 50 tl den başlıyor en düşük modelde. Ama netten araştırınca bir sürü kötü eleştiri okuduk. Markayı yazmıyorum, önyargı oluşmasın. Şimdi sizden istediğim dikiş makinası kullananlar, yeni alanlar, ya da almayı isteyip bizim gibi araştıranlar, neler tavsiye edersiniz? Şimdiden teşekkürler...:))

Bu da bizim yadigar, vefalı dikiş makinamız. Bunun dışında bir tane daha var, piko makinası diye geçiyor, ama fazla işimize yaramıyor açıkçası, onu değiştirmek işte maksat, ama bakalım ne olacak son karar..:)))

 Hayırlı pazarlarrrr....:))