29 Şubat 2012 Çarşamba

KURU MEYVELİ PALUZE... :)

Çocukken rahmetli annem kar yağarken paluze yapar, donması için de karların üstüne koyardı. Pek güzel olurdu tadı nedense. Paluze basit bir tatlı. Nişasta, su ve şeker. Geçenlerde ablam yemek programlarında kuru meyveli paluze görmüş ve denemek istedi. Nostalji yaptık anlayacağınız. İşte tarif ve görseller.... :) 

4-5 kuru incir, 7-8 kuru kayısı, 2 kahve fincanı kuru üzüm kullanılıyor. Küçük küçük doğruyoruz bunları üzüm hariç... Sonra 5 su bardağı su, 1 s.b şeker, 4 çorba kaşığı nişasta, 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 kahve fincanı ceviz kullanarak paluzemizi hazırlıyoruz.

Sonra kaselerimize yerleştiriyoruz. Üstüne tarçın ve ceviz dökerek yiyebilirsiniz, tercih meselesi. Böyle aşureyi andıran bir tadı var, biz Çakma Aşure dedik.

Tadını sevdik biz, tavsiye olunurrrrr... Sevgiler hepinizeeee... :)

27 Şubat 2012 Pazartesi

YENİ ETEK VE BİR ADET KOMBİNNNNN... :)

Kendi eteklerimi dikmeme alışmış arkadaşlarım, yeni eteğimi görünce '' Yine mi sen diktin'' dediler. Bu soru beni bayağı bir havalara soktu.... :)) Ama yok bu sefer indirimlerden faydalandım. İşte bu eteğim de Batik indirimlerinden... :) 

Yanlarında büyük cepleri var, duruşu çok hoş....

İşte bugünkü kombinim.
Etek: Batik, 19.90 tl
Hırka: Vero Moda, 15 tl
Kazak: Semt Pazarına düşmüş Stamina... :)) 10 tl.

Bunlar da yeni oldukları için sürekli takılmak istenen küpelerim.... :)))  Koton, 6 tl.

Şimdilik bu kadarrrrrr, görüşmek üzere canlarrrr... :)

26 Şubat 2012 Pazar

KIBRIS TATLISI...

Haftasonu yaptığım tatlıyı sizlerle paylaşayım blogcanlarım.. :) Aslında bir kere yapmıştım ama paylaşmak nasip olmadı. Bir blogdan almıştım, link vermek isterdim, ama maalesef hatırlamıyorum.

Önce 2 bardak su ve 1.5 bardak şeker ile şerbet hazırlıyor, soğumaya bırakıyoruz. Diğer yandan 3 yumurta, 1/2 su bardağı şeker ile iyice çırpılr. Sonra 1/2 su bardağı sıvıyağ, 1 s.b galeta unu, 1 s.b kırılmış ceviz, 1 s.b hindistan cevizi, 1 paket kabartma tozu ile bir hamur elde edilir. Ama katı bir hamur oluyor, ben ekstra 2-3 kaşık süt ekledim. Hamarat ben... :) Hamurumuz pişince sıcakken, soğuk şerbeti üstüne döküyoruzz...

Kreması için 1 litre süt, 1 s.b nişasta, 1/2 s.b şeker, 1 paket vanilya kullanıyoruz. Muhallebi kıvamında pişirip, sonra 1 paket krem şanti ekliyip 5 dk. çırpıyoruz. Sonra soğuyan kekin üstüne döküyoruz. Hindistan cevizi ya da normal ceviz ile servis yapıyoruz. Güzel bir tatlı, tavsiye olunur...:)

Hepinize güzel bir hafta diliyorummmmmmm... :) 

23 Şubat 2012 Perşembe

BİR ADET KOMBİN GELSİN... :)

Bu hafta severek giydiğim, arkadaşlarım ve öğrencilerimden olumlu övgüler aldığım kombinimi paylaşmak istiyorum sizlerle... :)
Kombinin en önemli parçası ceketim bence. Burada da bahsetmiştim. TIK TIK.
Bizim semt pazarından çok komik bir rakama almıştım bu yaz... :)) Tam 2 tl... :)) Üstelik çok kaliteli ve muntazam bir ceket, astarından da anlayabilirsiniz... :) 

Etek: Ablam tarafından dikilmişti, pileli. En sevdiğim eteklerimden...
Kazak: Roman, birkaç sene önce almıştım. Fiyatı 20 tl idi sanırsam.

Bunlar da aksesuarlar....
Saat: 14 Şubat ganimeti, birkaç post altta bahsetmiştim.
Küpe-kolye: Semt pazarı, 4-5 takıyı 1 tl'ye almıştım birkaç yıl önce... :))

Karlı alışverişleri seviyorum. Hepinize karlı alışverişler diliyorummmmm... :)

20 Şubat 2012 Pazartesi

HER ŞEYİN MİNİŞİ GÜZEL... :)

Evet başlıktan da anlaşılacağı üzere bu postta minik detaylar var, hem de pek minik ve sevimli...

Erkek çocuğu olmuş bir akrabamızın, gelen misafirlere dağıtmak için yaptığı buzdolabı süsü. Minik yelek annesi tarafından örülmüş, muntazamlığa ve şirinliğe bakar mısınız... :)

Büyük ablamın minik yeğenim için ördüğü süveter, evdeki iplerini değerlendirmiş... :) Pirinç örneği... :)

Ablamın bebeği olan bir arkadaşına aldığı bebek kıyafetleri... Kız çocuk kıyafetleri de pek şeker yaaaa... :)


Bir de minik kurabiyelerrrrrr... :) Bebek ziyareti için ablam tarafından yapıldı. Tarif için TIK TIK.

Hepinize güzel bir hafta diliyorummmmm... :)

18 Şubat 2012 Cumartesi

ORDAN, BURDAN, ŞURDAN.... :)

Bazen bloglarda kısa kısa, bol fotolu postlar hoşuma gidiyor. Yani ordan, burdan.... :) Benimki de biraz öyle oldu.

Stamina kazak hastasıyımdır, % 50 indirim olunca hemen bir adet kapıldı. :)

Okulumuza getirilip satılan organik ürünler vardı. Pestil, muska, kuşburnu marmelatı, sucuk, bir sürü ürün. Kendimi tutmasam hepsinden alırdım, şeker krizine girmek vardı sonunda...:) Satan kişi bayağı iddialıydı, örneklerinden tattık, en beğendiğimi aldım. Hımmmm, kesinlikle harika. Dut, şeker, fındık, bal, un, süt içindekiler sadece bunlar. Bayıldım, bayıldımmmmmmm.... (:

İndirimlerden faydalanan ablamın yeni cicileri... (:

Pırasa pidesi ve sarımsak turşusu. Aslında bu pideyi ayrı bir post yapacaktım, ama tarifi bilmiyorum açıkçası. Büyük ablam, evde temizlik yaptığımız bir gün bize yapıp getirmişti sağolsun. Meşhur macır böreklerinden... :) Ayrıca kenarda sarımsak turşusu görüyorsunuz, bu hazır bir turşu. Ama yedikten sonra, hemen kurmalıyız dedik ve kurduk. Beklemedeyiz.... :) Eğer başarılı olursak tarifi yayınlarım. :)

Şimdilik hoşçakalın, güzel ve huzurlu Pazarlar... :)

15 Şubat 2012 Çarşamba

14 ŞUBAT GANİMETLERİ...

14 Şubat ganimetleri diyoruz. Malum kampanyalar, indirimler... İşte benim payıma düşenler.. :))

Bir adet beyaz saat... (YKM)

Bir adet triko hırka... (Koton)

14 Şubat 2012 Salı

AMA BEN HATIRLIYORUM....


İhtiyar adam, alzheimer hastası olan karısını hergün yattığı hastanede ziyarete gelip, saatlerce yanında kalarak, geçmişe dair birşeyler anlatarak, ona kendisini hatırlatmaya çalışarak geçirir. Adamın çaresizliğine üzülen ve durumu onun için yıpratıcı bulan hemşire, birgün adama;" amcacım" der, "hergün buralara kadar boşuna yoruyorsun kendini, bu kadar çok gelmene gerek yok, o seni hatırlamıyor".

İhtiyar gözleri dolarak cevap verir; "Biliyorum kızım ama BEN ONU HATIRLIYORUMMMM......!!!!


Özellikle 14 Şubatta paylaştım, çünkü gerçek sevgi ne tek bir gündür, ne de tek güne adledilen hediyelerdir. Gerçek sevgi, bir kişiyi ilelebet sahiplenmek ve bırakmamaktır...

12 Şubat 2012 Pazar

GECE GECE POĞAÇA VE ZEYTİNYAĞLI KURABİYE(GİRİT)...

Evettt yine bir gece tarifleri postumuzla birlikteyiz.. :)))) Gece gece poğaça ve kurabiye yaparsam, mecburen post konumuz bunlar olur... :)))

İlk önce poğaçamız ile başlayalım. 2 yumurta(bir sarı ayrılıyor), 1 su bardağı yoğurt, 1 su bardağı yağ, ama ben bir iki parmak az yağ kullandım. Bunun yerine 1-2 kaşık tereyağ ekledim. 1 paket kabartma tozu, 4-4.5 bardak un, tuz kullanıyoruz. Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeleri karıştırıp, en son onları atıp hamurumuzdan parçalar kopartıp içine ekşimik ve maydanoz karışımı iç harcımızı koyup kapatıyoruz. En son da üstüne yumurta sarısı sürüp, çörek otu serpiyoruz. Ve poğaçalarımız servise hazır... :) Tadı da harika olmuştu, ben yaptım diye söylemiyorummmm... :)))


Gelelim kurabiyelerimize. Bundan bir süre önce Girit kurabiyesi yapıp yine bloğa eklemiştim. Aslında bu tarif orijinal tarife çok daha yakın . Çünkü içinde zeytinyağı kullanılıyor. O yüzden tadı bize değişik geldi, bir daha dener miyim, bilmiyorum. :) En azından normal yağ ile denerim sanırsam. :)

Tarif şöyle: 1 bardak şeker, 1 bardak zeytinyağı ve 1 bardak yoğurt şeker eriyene kadar karışırılıyor. Sonra aldığı kadar un ilave edip, en son 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı karbonat, 1 çay bardağı yıkanıp kurutulmuş kuru üzüm ilave edip karıştırıyoruz. Ben ek olarak portakal kabuğu rendesi de ekledim. Ayrıca kuru üzüm arzuya göre daha da fazla olabilir. Kurabiyelerimize şekil verdikten sonra, en son susama batırıp fırına veriyoruz... :)


Hepinize güzel bir hafta diliyorummmm, sevgiler... :)

11 Şubat 2012 Cumartesi

KIRMIZI PANCARLI SALATA VE TİRAMİSU...

Bugün büyük ablamı ziyarete gitmiştik. Bir şeyler yemeden bizi bırakmadı. Yemeğin yanında salata olarak kırmızı pancarlı, havuçlu salata vardı. Biz pancarı çok fazla kullanmıyoruz nedense, ama salatamız gayet lezzetliydi. Bu arada sofrada kırmızı pancarın ne kadar sağlıklı olduğundan bahsettik. Hatta rahmetli bir komşu teyze vardı ablamların. O dermiş ki '' bunun tarlasından geçmek bile faydalıdır. '' Tam da bunun üstüne eve geldiğimizde haberlerde ne bahsedildi tahmin edin bakalım.. :))) Tabii ki de kırmızı pancar. Aklımda kalan faydalarından birkaçı kanı temizlediğine, mide ve bağırsak üzerinde olumlu etkisi olduğuna dair. Daha ayrıntılı bilgi için TIK TIK.

Özellikle balık yanında süper giden salatamız... :)) Öyleymiş...


Gelelim tatlımıza, çoğumuzun bildiği tramisu pastamız... Çoğumuz bu pastayı büyük bir keyifle tüketiriz. Bizimki de çok lezzetli olmuştu doğrusu. İşte sizinle kendi defterime de yazdığım tarifi paylaşıyorum... :))

Önce 2 yumurta, 1.5 çay fincanı un, 1 çay fincanı toz şeker, 1 çay fincanı süt, 3 kaşık kakao, 1 paket kabartma tozu ile pastamızın pandispanyasını yapıyoruz. Pişince 1 su bardağı süt ve 1 paket üçü bir arada neskafe ile pandispanyamızı ıslatıyoruz. Diğer taraftan 3 bardak süt, 2 kaşık un, 1/2 su bardağı şeker, 200 gr.labne peyniri, 1 kaşık nişasta, 1/2 paket vanilya ile kremamızı hazırlıyoruz. Ablam pastayı 2 kat yapmış. Bir kat araya, bir de üstüne kremamızı sürüyoruz. En üstüne de kakao eliyoruzzzzzz ve servis yapıyoruzzzz... :))

Hepinize güzel Pazarlar diliyorummmm... :))

7 Şubat 2012 Salı

KÜLDE MISIR... :)

Çocukluğumun hatıralarındandır külde mısır, tatilllerde ananeme kalmaya gitttiğimizde mevsim kışsa, yanan kuzinenin üstünde pişirilirdi külde mısır. Tabak tabak alır anında tüketirdik. O tadı asla unutamam, toplu olunca daha da güzel olurdu yaa.. :) Offff özleniyor bazen o günlerrr... :)

Geçenlerde pazarda satıldığını duymamızla, babama almasını tembihlememiz bir oldu. :))) Burda köylü pazarı var, kadınlar yapıp getiriyorlarmış. Torbası 3 tl imiş. Şu sokaklarda satılan mısırlar var ya, onlara on basar... :)))

Aranızda külde mısır duyanlar var mı???

4 Şubat 2012 Cumartesi

MANTI,MANTI, MANTI...:))

Mantı, mantı, mantı diye diye neredeyse error vermeye başlayacaktım. Taaa kiii evde mantı yapılana dek... Sanırım 1 yıl olmuştu mantı yemeyeli, yani ev mantısı. Diğerlerini zaten saymıyorum. Büyük ablam hamuru tuttu, küçük ablam iç malzemeyi açıp yerleştirdi ve hep beraber mantıları kapatıp pişirdikkkkkk... :)

İlk önce 1 soğan rendelenir. 300-350 gr. kıyma, tuz, karabiber ve maydanozla iç malzeme hazırlanır.

4 neskafe bardağı un, tuz, 1 iri yumurta ve su ile hamur tutulur. Biraz dinlendirilir ve 3 bezeye bölünür. Açılan bezeler iyice büyütülünce kesilir ve kıymalar üstlerine yerleştirilir. Biz esprisine bir tane de leblebi koyuyoruz. Çıkanın bir dileği gerçekleşsin geyiğine... :))) Çocukken hiç unutmam, teyzeler, kuzenler toplu mantı ziyafetlerinde leblebi ya da nohutu bulana kadar mantı yer, birine çıkar çıkmaz sofradan kalkardık.... :)))) Çocukluk işte... :)))

veeee başlıyoruzzzz mantılarımızı bükmeye... :) Bir taraftan da suyumuzu kaynatmaya başlıyoruz.

Mantımız pişince üstüne biraz tereyağı gezdiriyoruz. Sonra tabağımıza alıp sarımsaklı yoğurt, yağda kızdırılmış kırmızı biber ve isteğe bağlı nane ve pul biber ile servis yapıyoruz. Valla uzun süre mantı yemediğimden mıdır, yoksa gerçekten lezzetli olduğundan mıdır bilemedimmmm ama mantı harikaydııııı.... :))

Not: Bu arada biz mantı kaynattığımız suyu atmıyoruz. Hemen un ve yoğurtla bir terbiye hazırlayıp, kaynayan suya ekliyoruz. İstersek şehriye de ekleyebiliriz. Sonra nane atıyoruz. Böylece ertesi günkü çorbamız da hazır oluyorrrr... :))) 

3 Şubat 2012 Cuma

HAYIRLI KANDİLLER...


Farkında olmalı insan, bir damlacık sudan yaratıldığını farketmeli.
Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını farketmeli.
Henüz bebekken, dünya benim dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken aynı avuçların her şeyi bırak gidiyorum işte dercesine apaçık olduğunu farketmeli....

Farkedenlerden olmamız dileği ile kandiliniz mübarek olsun.

1 Şubat 2012 Çarşamba

GECE GECE GİRİT KURABİYESİ.. :)

1 saat içinde tarif aramak, bulmak, yapmak ve bloğa eklemek. Gecenin 10'un da canınız kurabiye çekerse olacağı budur. Eeee tadını da beğenirseniz hemen bloğa eklemek farzdır... :))) Tarif rahmetli annemin tariflerinden, Kültür Aşı diye bir program vardı 3 yıl önce falan. O programın Ayvalık çekimlerinde yapılmış bir kurabiye....

Eveeeeetttt gelelim tarife. Tarif acaip basit. Yalnız ben damla sakızı olmayınca vanilya kullandım. Önce bir sarısı ayrılan 2 yumurta az tuzla çırpılıyor. Ardından 1 bardak yoğurt, 1 bardak şeker, 3/4 bardak sıvıyağ,1 paket vanilya, 1 dolu çay kaşığı karbonat ve 4 bardak un ile hamur elde ediyoruz. Çok katı olmayan yumuşak bir hamur elde edeceksiniz. Zaten özelliği hamurun yumuşak olması. Hamurdan parçalar kopartıp bol sıvıyağ ile yağladığımız tepsiye diziyoruz. Üzerine yumurta sarılarını sürüp fırına veriyoruz.

İşteeee bunlar da pişmiş kurabiyelerimiz. Efenim şekillerine bakmayın, o benim acemiliğim...:))  Tadı test edildi, onaylandı... :))) Hani anane kurabiyesi derler ya, andırıyor. Yumuşacık bir kurabiye. Biz beğendik, tavsiye edilir...