6 Aralık 2011 Salı

EL EMEĞİ ŞALIM VE YENİ CİCİLER...

Üniversite bitmiş ve öğretmenliğe atanmıştım. İlk yılın yaz tatilinde biraz sıkıldığımı hatırlıyorum, rahmetli annem de bana evdeki artık iplerden şal yapmamı önermişti. Ablam da örnek gösterdi, yoksa ben hayatta öyle örnek falan çıkartamam... :) Sonuçta çok renkli bir şal çıktı ortaya... :))

Evet gördüğünüz üzere bayağı bir renkli... :) Dün nöbette taktım, nöbet arkadaşım bayağı bir beğendi, hatta aynısından istedi, ama cinsiyet farkı yakışmaz efendimmm. :)))

Sırf düğmeleri ve kol detayı için aldığım kazağım. Fabrika outlet mağazasından, fiyatı 19.50...

Klasik bir hırka, güzel bir tarçın rengi.  Dilvin marka. Bu markayı seviyorum, ürünleri güzel ve kaliteli.
 Fiyatı 19.50...

Elime alınca pek bir şeye benzetemedim ama, deneyince hoşuma gitti,özellikle yaka detayı. Burada Kızlar diye bir mağaza var, ordan 9.90 tl...

Sahip olduklarımızın kıymetini bilip, şükretmeyi ihmal etmemek dileklerimle... Şimdilik hoşçakalın, sevgiler...

4 Aralık 2011 Pazar

TÜYLENEN KAZAKLAR ve GİYSİ YÜNÜ TOPLAMA MAKİNAM... (:

Buradaki yazımda giysi tüyü toplama makinamdan bahsetmiştim. Bim'den 3.65 gibi komik bir rakama almıştım, tam bir yıl önce. 9 Aralık Cuma günü de aynı makina 3.95 fiyatı ile satışta olacak. İhtiyacı olanlar Bim'e uğrasınlar bence... :)

Uzun bir hırka ve kazağım baktım tüylenmiş, aldım elime makinamı, başladım temizliğe, bayağı bir temizlendiler kazak ve hırkam... :)

İhtiyacınız varsa, Bim yolcusu kalmasınnnnnn.... :)))

2 Aralık 2011 Cuma

HÜRREM YEŞİLİ ETEĞİM VE KOMBİNİM... :)

Bir önceki postumda kumaşından bahsetmiştim, pazar ganimetlerinden 1 tl lik bir kumaş, hürrem yeşili... :)) Şimdi de bitmiş hali ve bir adet kombinle karşınızdayım. :))


Rengi biraz açık çıkmış bu fotoda... 11 cm'lik korse yaptım, aşağıda pileler kırdım, kat eteklerden sonra bu model de çok zor gelmemeye başladı, hem güzel de duruyor... :)


Evet dün okuldaki kombinim, dikince hemen giymek istedim. Arkadaşlarım çok beğendiler, hatta bu işi ticarete dökmeliymişim. :)) Kazak Motif'in. Bir kaç sene önce almıştım, sevdiklerim arasında. Şal pazar ganimetlerinden, bir önceki postta bahsetmiştim... :)

Bunlar da kombinimi tamamladığım takılar,. Her ikisi de pazar ganimetlerinden... :)

Nasıl buldunuz yeni eteğimi ve kombinimi?   (:

1 Aralık 2011 Perşembe

HASTA HALDE PAZAR GANİMETLERİ...:)

Şu anda görmüş olduğunuz kocaman bardak doğal çayımı içiyorum. Dün akşam başlayan üşüme, ateş, halsizlik problemim azalmış gibi gözükse de, ben yine de önlemimi almaya devam ediyorum. Bir yandan da uzun zamandır istememe rağmen yazamadığım postumu yazayım dedim. Açılırım belki biraz diye düşünerek .. :)

Kaynar derecedeki suyumuza bal, zencefil ve 2-3 kocaman dilim limon atıyoruz. Hastalığınızı hissettiğiniz anda yaparsanız inşallah faydası oluyor.

Şimdi de olmazsa olmaz pazar ganimetlerimiz, çoğu arkadaş bu pazarın nerde olduğunu merak ediyor. Az sonra açıklayacağım efendimmmm.... :)

İlk olarak siyah bir etek, ilk defa pazardan etek alıyorum, riske girdim, ama cuk diye oldu, iyi ki almışım. Bir beden büyük mü alsam diye düşündüm ama beden yoktu, neyse ki bir sorun çıkmadı bedeninde. Gayet muntazam, astarlı ve şalvarımsı duran eteklerden, yanlarında cepleri var kocaman. Fiyatı 15 tl....

Bir stantı karıştırırken son anda farkedip almaya karar verdiğim krem rengi hırka, kenarda çok az bir lekesi vardı, şöyle bir sileyim dedim çıkıverdi hemen, sorun yok yani... :) Mağazalarda en basit uzun hırkaları 30-40 tl'ye görünce almak şart oldu. Fiyatı mı, sadece 5 tl...

İnce bir trikodan bolera...Sadece 2 tl... :)

Eteğe dönüştürülmeye başlanmış bir adet kumaş, hürrem yeşili... :)) Bir sonraki postum bu etek ve bir adet kombin olacak inşallah. Kumaş 2 parçaydı, sadece 1 tl. Eteğimle kombinlemek için aldığım bileklik ve şalım... Bileklik 1 tl, şal 5 tl.... :)

Son olarak da, okul idaremizin öğretmenler günü vesilesiyle aldığı kazağım. Biraz ısmarlamaca oldu, rengi ve bedeni, ama napalım düşünmeleri yeter... :)

Bayağı uzun bir post oldu, sabırla okuduğunuz için teşekkürler, az kalsın pazarın ismini yazmayı unutuyordum bu arada. Pazarımız Adapazarı'nda Çarşamba Pazarı... :))) Yolunuz düşerse bir çarşamba bekleriz. :))

25 Kasım 2011 Cuma

YENİ KİTAP VE KESTANE KEBAP... (:

Kış mevsimi, kestane ve soba başında kitap okumak... Ama artık soba olmayınca, radyatör başında kitap okumaya dönüşüyor bu eylem...(:

Yeni kitaplarım kitapyurdundan bugün geldi. İlk önce İskender Pala'nın son kitabını okumak istiyorum. OD, bir YUNUS romanı. Daha önceden Yunus Emre ile ilgili, Nezihe Araz'ın Dertli Dolap kitabını okumuş ve sevmiştim. Eminim bu kitabı da seveceğim.  (:

Ten fânidir, can ölmez
Çün, gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil...

24 Kasım 2011 Perşembe

ÖĞRETMENLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN...

Kendim olmak üzere tüm öğretmen arkadaşlarımın, öğretmenler günü kutlu olsun. İyi ki varsınızzzzz... :))))

23 Kasım 2011 Çarşamba

YENİ CİCİ, YENİ TATLI... :))

Sizleri yeni denediğim bir tatlı ve bugün pazardan aldığım yeni ceketimle başbaşa bırakıyorum....:))


 Efendim önceden fotoğraflamayı unutunca böyle bir görüntü karşınızda, olsun hem iç görüntüyü görmüş olursunuz. Pastayı ne ile yaptığıma gelince, görenler kabak diyor, havuç diyor, portakal diyor... :)) Ama havuç diyenler kazanıyor... :)) 1 kilo havuç kaynatılıp püre yapılıyor, nişasta, vanilya, limon suyu, limon kabuğu rendesi ile buluşup muhallebi yapılıyor ve kedi dili bisküvileri ile buluşuyor. Tarifi bir sitede görmüştüm. Yaza daha çok gider sanki, böyle ferah ferah bir tatlı oldu. Daha ayrıntılı tarif için TIK TIK.

Evet bu da bugünkü pazarda payıma düşen ceketim, markası kesilmiş. Bizim burada pazara bazen markalı ürünler geliyor, sanırım marka pazara düştü imajı olmasın diye kesiyorlar markalarını, çünkü hayatta bu fiyata indirimli bile alamazsınız. Fiyatı 18 tl... Biraz indirim yaptırdım, olsun o kadar... :))) Rengi çok belli olmamış ama, böyle pudra rengi ya da lila arası bir şey...

Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle, şimdilik hoşçakalın... :))

20 Kasım 2011 Pazar

DİKKAT DİKKAT, BÖCEK ÇIKABİLİR... :)))

Evet demek ki bayağı bir organikmiş diye Polyannacılık oynayabiliriz... :)))  Ispanak yıkarken elinize gelen yumuşak bir şey karşısında her an çığlığı basabilirsiniz benim gibi. Ne mi yapılır sonrasında, yapraklar tek tek incelenir ve öyle yıkanır. Zaten ıspanak yıkamayı bir çok bayan gibi ben de çok severim yaaa(!)... :)))

Bu anı ölümsüzleştirmeliyim dedim kendi kendime... :))

Evet davetsiz misafirimiz flaşlardan rahatsız olmalı... :))

Çekmeyin, çekmeyinnnn der gibi uzaklaşsa da, ben onu bahçeye bırakmayı uygun gördüm... :))

Napıyoruuuuzzzz o zaman, ıspanak gibi yeşillik yıkarken davetsiz misafirlere karşı dikkatli oluyoruzzzz... :))

16 Kasım 2011 Çarşamba

İNDİRİMDEN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ...

Kullanmakta olduğum güneş gözlüğüm yan tarafından kırılınca, kendime yeni bir güneş gözlüğü almayı uygun gördüm... :) Üstelik YKM'de gözlüklerde indirim vardı. %50 + %25... :)  Güzel bir alışveriş oldu sanırsam...

Bu sefer kahve tonları tercih ettim...

Bu da yandan görünüşü, gayet sade bir model...

Güneş gözlüğünü kış mevsiminde almak ideal sanırım, ihtiyacı olanlar YKM'ye uğrayabilirler mesela... :)

14 Kasım 2011 Pazartesi

PAZARTESİ SENDROMU OLANLAR... :)))

Ben mi? Aslında değilim. Bugün rastladığım esprili bir yazıyı paylaşmak istedim. Pazartesi sendromu olanlar için birebir... :)) İngilizce bu cümlemiz. Türkçeleşince biraz saçma oluyor, ama kısaca şöyle özetleyebilirim. '' Sevgili Pazartesi, üzülürek söylemek zorundayım ki biz yapamıyoruz, tipim değilsin, ben daha çok Cumartesi insanıyım, lütfen kaybol (daha da argosu ikileeee  :))). ''


Dear Monday... I'm sorry to have to say this but it's just not working out between us. You're just not my type - I'm more of a Saturday kind of person... :) Now, please get out!!!... :)))

Eveeeeeetttttt, pazartesi sendromu yaşayanlar parmak kaldırsınnnn.... :)