Bir kutu Şölen Chocodan's.... :)) Kendimi tutmasam, bir kutu bitebilir de, üçte sınırlı kaldım... :))
4 Kasım 2012 Pazar
31 Ekim 2012 Çarşamba
YENİ CİCİLER...
Günlerden Çarşamba, ama ciciler Çarşamba pazarından değil... :)) Aslında sabahları müsaitim, ama sanırım bu aralar uykuyu tercih ediyorum... :)) Okul çıkışı uğradığım mağazalardan aldıklarım... :)
İstediğim bollukta pantolon. İlk defa bir pantolonu kısaltmaya ihtiyaç duymuyorum, hayret ki ne hayret :))
İhya Giyimden, 30 tl... Güzel indirimler vardı, özellikle 50 tl kaplar, ama hep büyük bedenler kalmış, bir de renkleri çok iddialıydı.. :))
Son yıllarda takıntım olan düz hırkalar. Rengine vuruldum. Burada gerçeğinden farklı çıkmış, koyu sarı...
Azade Giyim, 30 tl...
Sizler nasılsınız şekerler?
29 Ekim 2012 Pazartesi
NELER YAPIYORUM...
Sınav haftası, ilk sınavı hazırlıyorum kazık... :))) Çok sinirlendirdiler beni dil sınıfım, siz misiniz ders çalışmayan, ödevlerini ihmal eden.... Yaşasın kötülük... :)))
Bir yandan da bahçemizden Trabzon hurması yemece, tam kıvamında olmuşlar, Rabbim ne güzel yaratıyorsun... Ayrıntılı Trabzon Hurması postu ve faydaları için TIK TIK
Bu arada benim USB bellekler yeterli gelmeyince bir harici harddisk almaya karar verdim. Mağazanın bizim buradaki şubesinde bulamayınca, internetten satışı olduğunu gördüm ve netten aldım. Özelliklerine göre fiyatı da gayet iyi, 199 tl, kargo ile 204 tl ye geldi. İhtiyacı olanlar kaçırmasın deyümmmmm... :)
TIK TIK
TIK TIK
Haaa bir de bu yıl KPDS'ye tekrar gireyim diyorum. 5 yılda düşen puanımı tekrar eski haline getirmek maksatlı. Bilenler bilir, puanınız maaşınıza yansıyor. 5 yılda bir, alınan puan mesela A ise B'ye, B ise C'ye düşüyor. Gerçi verilen ücret çok uç bir rakam değil ama, ben dil sınıfına girdiğim için bu bahane ile kendim de çalışayım ve eski puanımı geri alayım diyorum... :))
Bu arada bugün 29 Ekim, hepimizin bayramını kutluyorum. Vatanımıza sözde değil, özde sahip çıkabilmemiz ümidiyle...
Şimdilik ben kaçar ve yatarrrrrrr...:) Sevgiler efenimmmmm... :)
27 Ekim 2012 Cumartesi
DOĞAL ET SUYU NASIL YAPILIR...
Malum Kurban Bayramı... Kurbanlarımızı kestik Allah kabul ederse. Kıymalıklar ayrıldı, kavurmalar yapıldı falan filan. Eeee o kadar kemikli et varken, doğal et suyu yapmamak olmaz değil mi? :)
İlk önce kemikli etler bayağı bir suda bekletilir ki, kanları iyice gitsin. Sonra iyice yıkanır. Bir tencereye alınıp havuç, soğan, sarımsak, tane karabiber, defne yaprağı eklenerek iyice pişirilir. Sonra su içindeki malzemeler temizlenip süzülür ve bu durumda bir gece dolapta bekletilir.
Bir gece dolapta bekleyen et suyumuzun üstünde bir yağ tabakası birikiyor. Bunu bir güzel temizleyip, altındaki jölemsi karışımı ister poşetlere koyup, ister kalıplara koyup saklıyoruzzz... :) İşte mis gibi et suyumuz hazır, afiyet olsun... :)
Ayrıca cici hediyeler için TIK TIK
Ayrıca cici hediyeler için TIK TIK
26 Ekim 2012 Cuma
BALKABAK LOKUMU...
Memlekette balkabağı bol olunca, yapılabilecekler sınırlı değil... :) Küçücük, sevimli paketlerde dörtlü lokumlar ikramlık hazırlanmış ve misafirlere sunulmuş, pek de iyi olmuşşşş... :)
Tadı da gayet güzel bence, denenmesi tavsiye olunur yolu buralara düşenlere... :)
24 Ekim 2012 Çarşamba
AREFE GÜNÜ...
Yarın mübarek Kurban Bayramı, bugün de Arefe günü. Herkesin Arefe günü kutlu olsun inşallah. Bu mübarek günü hakkıyla yerine getirmek dileğiyle, bazı bilgileri paylaşmak istedim sizlerle...
Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.
Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur.
Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahü teâlâ, yeryüzündekilerle iftihar ederek göktekilere, "Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler..." buyurur. Arefe günü Cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz.
Allahü teâlâ, Arefe günü zerre kadar imanı olanı affeder.
Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılandır.
Arefe ne güzel gündür. O gün rahmet kapıları açılır.
Allah bu değerli zaman dilimini hakkıyla kullanabilmeyi nasip etsin, hepinize şimdiden hayırlı bayramlar...
21 Ekim 2012 Pazar
ÖĞRETMENLERE ÖZEL... :))
Başlık işin esprisi ama biz öğretmenler çok fazla hastalıklara maruz kalabiliyoruz, çok konuşmaktan mütevellit. Bir paylaşım sitesinde gördüğüm bu tarifi sizlerle paylaşmak istedim.
Malzemeler:
1 adet orta boy kavanoz
kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
1 limon (dilimlenmiş)
yeteri kadar bal
Hazırlanışı:
Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.
Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.
Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.
Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.
Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili. Hepimiz için, özellikle de çocuklarımız için
hastalıklardan uzak sağlıklı bir kış geçirmek dileğiyle..
Hazırlanışı:
Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.
Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.
Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.
Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.
Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili. Hepimiz için, özellikle de çocuklarımız için
hastalıklardan uzak sağlıklı bir kış geçirmek dileğiyle..
16 Ekim 2012 Salı
BAYRAMLIK POTİNLERİM... :)
Hep çocuklara bayramlık ayakkabı alınacak hali yok yaa, biz de isteriz bayram günlerinde giymek için. İşte bayram akşamı yastığımın yanına koyup, beraber uyuyacağım yeni potinlerim... :))))
Bu arada indirimden kaptım. Ne demiş ünlü bir atasözü :))) : '' Çirkin ayakkabı yoktur, indirime girmemiş ayakkabı vardır. '' kesinlikle sonuna kadar katılıyorummmmm.... :))))
Söze katılanlar, el kaldırsınnnnnnn.... :)
14 Ekim 2012 Pazar
BURSA ÖNİZLEME... :)
BURSA'DA ZAMAN
Bursa'da eski bir cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yasta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çesmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarilerin en ilahisi.
Bir zafer müjdesi burda her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşiyor sihrini geçmis zamanın
Hala bu taşlarda gülen rüyanin
Güvercin bakışlı sesszilik bile
Çinliyor bir sonsuz devam vehmiyle.
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası,
Muradiye, sabrın acı meyvası,
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
Türbeler, camileri eski bahçeler,
Şanlı hikayesi binlerce erin
Sesi nabzim olmuş hengamelerin
Nakleder yadini gelen geçene.
Bu hayalde uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler
Gümüş aydınlıkta serviler, güller
Serin hülyasıyla çesmelerinin.
Başındayım sanki bir mucizenin,
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa'da zaman,
Yeşil Türbesini gezdik dün akşam,
Duyduk Bir musikî gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini.
Fetih günlerinin saf nesesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle.
İsterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayal içinde ve ufkumuzu
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette
Belki de rüyası büyük cetlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Tıpkı bu şiirde ve bu resimde olduğu gibi...
12 Ekim 2012 Cuma
BİR ADET KOMBİN... :)
Sanırım çoktandır kombin yayınlamıyorum. Bir adet kombin gelsin bakalım... :)
Ceket : Ender Mağazaları
Badi: Sosyete pazarı
Kolye: Koton
Ceketin orijinali böyle, bu etekte bu kollar olmaz deyüüüü bu detay olmadan kullandım ben... :) Ama aşağıdaki eteğimle kombinlersem tam takım olacaklar... :)))
Etek: by swotpisces
Yeni kombinlerde buluşmak üzere, şimdilik hoşçakalın... :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)