21 Ekim 2012 Pazar

ÖĞRETMENLERE ÖZEL... :))

Başlık işin esprisi ama biz öğretmenler çok fazla hastalıklara maruz kalabiliyoruz, çok konuşmaktan mütevellit. Bir paylaşım sitesinde gördüğüm bu tarifi sizlerle paylaşmak istedim.

ZENCEFİLLİ BALLI LİMON ŞURUBU
Malzemeler:
1 adet orta boy kavanoz
kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
1 limon (dilimlenmiş)

yeteri kadar bal

Hazırlanışı:

Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.
Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.
Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.
Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.

Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili. Hepimiz için, özellikle de çocuklarımız için
hastalıklardan uzak sağlıklı bir kış geçirmek dileğiyle..

16 Ekim 2012 Salı

BAYRAMLIK POTİNLERİM... :)


Hep çocuklara bayramlık ayakkabı alınacak hali yok yaa, biz de isteriz bayram günlerinde giymek için. İşte bayram akşamı yastığımın yanına koyup, beraber uyuyacağım yeni potinlerim... :))))


Bu arada indirimden kaptım. Ne demiş ünlü bir atasözü  :)))  : '' Çirkin ayakkabı yoktur, indirime girmemiş ayakkabı vardır. '' kesinlikle sonuna kadar katılıyorummmmm.... :))))

Söze katılanlar, el kaldırsınnnnnnn.... :)

14 Ekim 2012 Pazar

BURSA ÖNİZLEME... :)

BURSA'DA ZAMAN
Bursa'da eski bir cami avlusu, 
Küçük şadırvanda şakırdayan su. 

Orhan zamanından kalma bir duvar... 
Onunla bir yasta ihtiyar çınar 
Eliyor dört yana sakin bir günü. 
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü 
İçinde gülüyor bana derinden. 
Yüzlerce çesmenin serinliğinden 
Ovanın yeşili göğün mavisi 
Ve mimarilerin en ilahisi. 


Bir zafer müjdesi burda her isim: 

Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim 
Yaşiyor sihrini geçmis zamanın 
Hala bu taşlarda gülen rüyanin 
Güvercin bakışlı sesszilik bile 
Çinliyor bir sonsuz devam vehmiyle. 
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası, 
Muradiye, sabrın acı meyvası, 
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer, 
Türbeler, camileri eski bahçeler, 
Şanlı hikayesi binlerce erin 
Sesi nabzim olmuş hengamelerin 
Nakleder yadini gelen geçene.


Bu hayalde uyur Bursa her gece, 

Her şafak onunla uyanır, güler 
Gümüş aydınlıkta serviler, güller 
Serin hülyasıyla çesmelerinin. 
Başındayım sanki bir mucizenin, 
Su sesi ve kanat şakırtısından 
Billur bir avize Bursa'da zaman, 


Yeşil Türbesini gezdik dün akşam, 

Duyduk Bir musikî gibi zamandan 
Çinilere sinmiş Kur'an sesini. 
Fetih günlerinin saf nesesini 
Aydınlanmış buldum tebessümünle. 


İsterdim bu eski yerde seninle 

Başbaşa uyumak son uykumuzu, 
Bu hayal içinde ve ufkumuzu 
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk, 
Havayı dolduran uhrevi ahenk. 
Bir ilah uykusu olur elbette 
Ölüm bu tılsımlı ebediyette 
Belki de rüyası büyük cetlerin, 
Beyaz bahçesinde su seslerinin. 

                                                                      Ahmet Hamdi Tanpınar



Tıpkı bu şiirde ve bu resimde olduğu gibi... 


12 Ekim 2012 Cuma

BİR ADET KOMBİN... :)

Sanırım çoktandır kombin yayınlamıyorum. Bir adet kombin gelsin bakalım... :)

                                                              Etek: by swotpisces   :))
                                                              Ceket : Ender Mağazaları
                                                              Badi: Sosyete pazarı
                                                              Kolye: Koton

Ceketin orijinali böyle, bu etekte bu kollar olmaz deyüüüü bu detay olmadan kullandım ben... :) Ama aşağıdaki eteğimle kombinlersem tam takım olacaklar... :)))

Etek: by swotpisces

Yeni kombinlerde buluşmak üzere, şimdilik hoşçakalın... :)

7 Ekim 2012 Pazar

ARKADAŞIMIN CİCİSİ... :)

Yaptığım tuniklere bayılan arkadaşım için diktiğim tunik... :) Kumaşı altta pazar ganimetlerinde paylaşmıştım. Bu renk eteğim ve bluzumla yaptığım kombini çok sevmişti arkadaşım. Ben de bu renk seçtim, inşallah beğenir hediyemi... :)

Bu sefer yaka detayı çalışmak istedim, düz renk olunca hareket katar diye düşündüm... :)

Yakanın yakından görüntüsü, ilk önce dantel diktim, sonra da pul ve boncuklarla süsledim... :) 

Nasıl buldunuz şekerler?

5 Ekim 2012 Cuma

SİNEMA GÜNLERİ... :)

Eğlenceli, aksiyon dolu, bazen de hüzünlü, güzel vakit geçirebileceğiniz bir Hint filmi. Tavsiye olunur... :))

1 Ekim 2012 Pazartesi

SON ZAMANLARDA...

Koca tepsi bir pizza yapıldı ve yenildi.

Yeni bir tunik dikildi, bu sefer değişik çalışıldı, kollar daha yarasa yapıldı  ve bele lastik dikildi.

Yeni kitaplar alındı ve okunmaya başlandı.

Son İstanbul gezi fotoğraflarına bakılırken, bu foto blogla paylaşılmak istendi.

Hepinize hayırlı bir hafta diliyorum, sevgiler....


24 Eylül 2012 Pazartesi

YUMMMYYYYYYYYY.... :)

Offff süper bir tat, süper bir lezzet... Yeme de, yanında yat kıvamında... En lezzetli bisküvileri sollar, o kadar iddialıyım... :) Nedir mi bahsettiğim efenimmm, Damla Çikolatalı Kurabiye....:)))

Bakmayın Damla Çikolatalı dediğime içinde yok yok... :)))
 Bu arada büyük ablam yaptı bize sağolsun., ben de yamaklık yaptım yanında... :) Tarifi hemen veriyorum.

1 yumurta(sarısı içine, beyazı üstüne), 3 kaşık kuru üzüm(yıkayın ve az suda bekletin), 125 gr tereyağ, 3-4 kaşık kaymak, 3 kaşık nişasta, 3 kaşık ceviz, 1 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı karbonat, 1 yemek kaşığı limon suyu, 1 bardak şeker, 1 çay bardağı sıvıyağ, 1 çimdik tuz, 4-4.5 bardak un(değişebilir miktarı) ve üstleri için damla çikolata... :) 
Önce tereyağ ve şeker iyice karıştırılır, sonra sırayla tüm malzemeler eklenir. Un miktarı değişebilir, kulak memesi, ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar un ekleyebilirsiniz. Sonra yuvarlanan kurabiyeler, yumurta akına batırılır ve üstüne de damla çikolata konur. Pişirilir ve afiyetle yenir.

Efenim % 100 garanti veriyorum lezzetine, o kadar iddialıyım. Yapın, yeyin, yedirin... :)))


21 Eylül 2012 Cuma

HUZUR SOKAĞI VE YUŞA TEPESİ... :)


Bu hoş mekan  bir dizide yer aldı bu akşam. Yuşa Tepesini çok severim. Geçen Pazar günkü İstanbul gezimizde oraya da gittik. Bu akşam Huzur Sokağı dizisinde görünce, pek bir heyecanlandım nedendir bilmem... :) Yeni gitmiş olmanın verdiği bir heyecan olsa gerek... :)

Hz.Yuşa(a.s)' ın kabrini ziyaret ettik. Dualar ettik, oranın manevi havası çok güzel gerçekten... 

Yuşa Tepesi ve Yuşa Aleyhisselam hakkında bilgi veren tablo...Bilmeyen varsa, Yuşa peygamberin kabri çok uzun, kabrin neden uzun olduğuna dair rivayetler burada yer almış...

Mekanın çok güzel bir avlusu var... 

Manzara kesinlikle görülmeye değer... :) Her Yuşa tepesine gidişimde aklıma gelen şiirin bir kısmını sizinle paylaşayım... :)

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer...
 

Kesinlikle canımmmm İstanbul, onu çok seviyor ve özlüyorummm... :)

Yolu Beykoz taraflarına uğrayanlar, Yuşa Tepesi kesinlikle görülmesi gereken bir mekan, tavsiye ederim... :)

MEYVE SEPETİMİZ... :)

Bugün okulumuza hediye olarak gelen meyve sepetini sizinle paylaşmak istedim. Fotoyu ben çekmedim, zira ben nöbetimden aşağıya indiğimde meyvelerin yarısı bitmişti... :)) Ama tadına bakmak ve bütün halini fotodan da olsa görmek nasip oldu... :))) 

Bu tarz hediyeler son yıllarda moda biliyorsunuz. Bence güzel de bir alternatif, düşünenlere tavsiye edilir... :)