15 Şubat 2012 Çarşamba

14 ŞUBAT GANİMETLERİ...

14 Şubat ganimetleri diyoruz. Malum kampanyalar, indirimler... İşte benim payıma düşenler.. :))

Bir adet beyaz saat... (YKM)

Bir adet triko hırka... (Koton)

14 Şubat 2012 Salı

AMA BEN HATIRLIYORUM....


İhtiyar adam, alzheimer hastası olan karısını hergün yattığı hastanede ziyarete gelip, saatlerce yanında kalarak, geçmişe dair birşeyler anlatarak, ona kendisini hatırlatmaya çalışarak geçirir. Adamın çaresizliğine üzülen ve durumu onun için yıpratıcı bulan hemşire, birgün adama;" amcacım" der, "hergün buralara kadar boşuna yoruyorsun kendini, bu kadar çok gelmene gerek yok, o seni hatırlamıyor".

İhtiyar gözleri dolarak cevap verir; "Biliyorum kızım ama BEN ONU HATIRLIYORUMMMM......!!!!


Özellikle 14 Şubatta paylaştım, çünkü gerçek sevgi ne tek bir gündür, ne de tek güne adledilen hediyelerdir. Gerçek sevgi, bir kişiyi ilelebet sahiplenmek ve bırakmamaktır...

12 Şubat 2012 Pazar

GECE GECE POĞAÇA VE ZEYTİNYAĞLI KURABİYE(GİRİT)...

Evettt yine bir gece tarifleri postumuzla birlikteyiz.. :)))) Gece gece poğaça ve kurabiye yaparsam, mecburen post konumuz bunlar olur... :)))

İlk önce poğaçamız ile başlayalım. 2 yumurta(bir sarı ayrılıyor), 1 su bardağı yoğurt, 1 su bardağı yağ, ama ben bir iki parmak az yağ kullandım. Bunun yerine 1-2 kaşık tereyağ ekledim. 1 paket kabartma tozu, 4-4.5 bardak un, tuz kullanıyoruz. Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeleri karıştırıp, en son onları atıp hamurumuzdan parçalar kopartıp içine ekşimik ve maydanoz karışımı iç harcımızı koyup kapatıyoruz. En son da üstüne yumurta sarısı sürüp, çörek otu serpiyoruz. Ve poğaçalarımız servise hazır... :) Tadı da harika olmuştu, ben yaptım diye söylemiyorummmm... :)))


Gelelim kurabiyelerimize. Bundan bir süre önce Girit kurabiyesi yapıp yine bloğa eklemiştim. Aslında bu tarif orijinal tarife çok daha yakın . Çünkü içinde zeytinyağı kullanılıyor. O yüzden tadı bize değişik geldi, bir daha dener miyim, bilmiyorum. :) En azından normal yağ ile denerim sanırsam. :)

Tarif şöyle: 1 bardak şeker, 1 bardak zeytinyağı ve 1 bardak yoğurt şeker eriyene kadar karışırılıyor. Sonra aldığı kadar un ilave edip, en son 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı karbonat, 1 çay bardağı yıkanıp kurutulmuş kuru üzüm ilave edip karıştırıyoruz. Ben ek olarak portakal kabuğu rendesi de ekledim. Ayrıca kuru üzüm arzuya göre daha da fazla olabilir. Kurabiyelerimize şekil verdikten sonra, en son susama batırıp fırına veriyoruz... :)


Hepinize güzel bir hafta diliyorummmm, sevgiler... :)

11 Şubat 2012 Cumartesi

KIRMIZI PANCARLI SALATA VE TİRAMİSU...

Bugün büyük ablamı ziyarete gitmiştik. Bir şeyler yemeden bizi bırakmadı. Yemeğin yanında salata olarak kırmızı pancarlı, havuçlu salata vardı. Biz pancarı çok fazla kullanmıyoruz nedense, ama salatamız gayet lezzetliydi. Bu arada sofrada kırmızı pancarın ne kadar sağlıklı olduğundan bahsettik. Hatta rahmetli bir komşu teyze vardı ablamların. O dermiş ki '' bunun tarlasından geçmek bile faydalıdır. '' Tam da bunun üstüne eve geldiğimizde haberlerde ne bahsedildi tahmin edin bakalım.. :))) Tabii ki de kırmızı pancar. Aklımda kalan faydalarından birkaçı kanı temizlediğine, mide ve bağırsak üzerinde olumlu etkisi olduğuna dair. Daha ayrıntılı bilgi için TIK TIK.

Özellikle balık yanında süper giden salatamız... :)) Öyleymiş...


Gelelim tatlımıza, çoğumuzun bildiği tramisu pastamız... Çoğumuz bu pastayı büyük bir keyifle tüketiriz. Bizimki de çok lezzetli olmuştu doğrusu. İşte sizinle kendi defterime de yazdığım tarifi paylaşıyorum... :))

Önce 2 yumurta, 1.5 çay fincanı un, 1 çay fincanı toz şeker, 1 çay fincanı süt, 3 kaşık kakao, 1 paket kabartma tozu ile pastamızın pandispanyasını yapıyoruz. Pişince 1 su bardağı süt ve 1 paket üçü bir arada neskafe ile pandispanyamızı ıslatıyoruz. Diğer taraftan 3 bardak süt, 2 kaşık un, 1/2 su bardağı şeker, 200 gr.labne peyniri, 1 kaşık nişasta, 1/2 paket vanilya ile kremamızı hazırlıyoruz. Ablam pastayı 2 kat yapmış. Bir kat araya, bir de üstüne kremamızı sürüyoruz. En üstüne de kakao eliyoruzzzzzz ve servis yapıyoruzzzz... :))

Hepinize güzel Pazarlar diliyorummmm... :))

7 Şubat 2012 Salı

KÜLDE MISIR... :)

Çocukluğumun hatıralarındandır külde mısır, tatilllerde ananeme kalmaya gitttiğimizde mevsim kışsa, yanan kuzinenin üstünde pişirilirdi külde mısır. Tabak tabak alır anında tüketirdik. O tadı asla unutamam, toplu olunca daha da güzel olurdu yaa.. :) Offff özleniyor bazen o günlerrr... :)

Geçenlerde pazarda satıldığını duymamızla, babama almasını tembihlememiz bir oldu. :))) Burda köylü pazarı var, kadınlar yapıp getiriyorlarmış. Torbası 3 tl imiş. Şu sokaklarda satılan mısırlar var ya, onlara on basar... :)))

Aranızda külde mısır duyanlar var mı???

4 Şubat 2012 Cumartesi

MANTI,MANTI, MANTI...:))

Mantı, mantı, mantı diye diye neredeyse error vermeye başlayacaktım. Taaa kiii evde mantı yapılana dek... Sanırım 1 yıl olmuştu mantı yemeyeli, yani ev mantısı. Diğerlerini zaten saymıyorum. Büyük ablam hamuru tuttu, küçük ablam iç malzemeyi açıp yerleştirdi ve hep beraber mantıları kapatıp pişirdikkkkkk... :)

İlk önce 1 soğan rendelenir. 300-350 gr. kıyma, tuz, karabiber ve maydanozla iç malzeme hazırlanır.

4 neskafe bardağı un, tuz, 1 iri yumurta ve su ile hamur tutulur. Biraz dinlendirilir ve 3 bezeye bölünür. Açılan bezeler iyice büyütülünce kesilir ve kıymalar üstlerine yerleştirilir. Biz esprisine bir tane de leblebi koyuyoruz. Çıkanın bir dileği gerçekleşsin geyiğine... :))) Çocukken hiç unutmam, teyzeler, kuzenler toplu mantı ziyafetlerinde leblebi ya da nohutu bulana kadar mantı yer, birine çıkar çıkmaz sofradan kalkardık.... :)))) Çocukluk işte... :)))

veeee başlıyoruzzzz mantılarımızı bükmeye... :) Bir taraftan da suyumuzu kaynatmaya başlıyoruz.

Mantımız pişince üstüne biraz tereyağı gezdiriyoruz. Sonra tabağımıza alıp sarımsaklı yoğurt, yağda kızdırılmış kırmızı biber ve isteğe bağlı nane ve pul biber ile servis yapıyoruz. Valla uzun süre mantı yemediğimden mıdır, yoksa gerçekten lezzetli olduğundan mıdır bilemedimmmm ama mantı harikaydııııı.... :))

Not: Bu arada biz mantı kaynattığımız suyu atmıyoruz. Hemen un ve yoğurtla bir terbiye hazırlayıp, kaynayan suya ekliyoruz. İstersek şehriye de ekleyebiliriz. Sonra nane atıyoruz. Böylece ertesi günkü çorbamız da hazır oluyorrrr... :))) 

3 Şubat 2012 Cuma

HAYIRLI KANDİLLER...


Farkında olmalı insan, bir damlacık sudan yaratıldığını farketmeli.
Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını farketmeli.
Henüz bebekken, dünya benim dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken aynı avuçların her şeyi bırak gidiyorum işte dercesine apaçık olduğunu farketmeli....

Farkedenlerden olmamız dileği ile kandiliniz mübarek olsun.

1 Şubat 2012 Çarşamba

GECE GECE GİRİT KURABİYESİ.. :)

1 saat içinde tarif aramak, bulmak, yapmak ve bloğa eklemek. Gecenin 10'un da canınız kurabiye çekerse olacağı budur. Eeee tadını da beğenirseniz hemen bloğa eklemek farzdır... :))) Tarif rahmetli annemin tariflerinden, Kültür Aşı diye bir program vardı 3 yıl önce falan. O programın Ayvalık çekimlerinde yapılmış bir kurabiye....

Eveeeeetttt gelelim tarife. Tarif acaip basit. Yalnız ben damla sakızı olmayınca vanilya kullandım. Önce bir sarısı ayrılan 2 yumurta az tuzla çırpılıyor. Ardından 1 bardak yoğurt, 1 bardak şeker, 3/4 bardak sıvıyağ,1 paket vanilya, 1 dolu çay kaşığı karbonat ve 4 bardak un ile hamur elde ediyoruz. Çok katı olmayan yumuşak bir hamur elde edeceksiniz. Zaten özelliği hamurun yumuşak olması. Hamurdan parçalar kopartıp bol sıvıyağ ile yağladığımız tepsiye diziyoruz. Üzerine yumurta sarılarını sürüp fırına veriyoruz.

İşteeee bunlar da pişmiş kurabiyelerimiz. Efenim şekillerine bakmayın, o benim acemiliğim...:))  Tadı test edildi, onaylandı... :))) Hani anane kurabiyesi derler ya, andırıyor. Yumuşacık bir kurabiye. Biz beğendik, tavsiye edilir...     

29 Ocak 2012 Pazar

KIRMIZI MERCİMEKLİ SARMA...

İşte size değişik bir sarma, belki bilenleriniz vardır. Pirinç yerine kırmızı mercimek ve bulgur kullanıyorsunuz.

1,5 su bardağı kırmızı mercimek ve 1,5 su bardağı iri bulguru yıkayıp tencereye alıyoruz. 1 iri soğanı içine rendeliyoruz. 2 diş sarımsağı da ezip içine katıyoruz.1 kaşık biber salçası, kuru nane, karabiber,tuz, 6-7 çorba kaşığı sıvıyağını da katıp hepsini çiğden karıştırıyoruz. Bu şekilde asma yapraklarımızı sarıyoruz. Tencereye dizip, üzerine 1 limonu dilimleyip diziyoruz ve üstünü örtecek kadar su koyuyoruz. Az yağ gezdirip pişiriyoruz.

Evet pişmeye hazır sarmalarımız, değişik bir tat. Denemenizi tavsiye ederim.

26 Ocak 2012 Perşembe

TATİL KİTAPLARIM...

Tatilde, özellikle kapalı havalarda yapılabilecek en ideal aktivitelerden birisi de kitap okumaktır. Ben de elimde bulunan bir sürüüüüü kitabımdan bu ikisini seçtim.

Yeşil kitabın hikayesini şurda anlatmıştım. Okuması gayet keyifli. Diğerini de bir başucu kitabı olarak seçtim bir avm alışverişi sırasında. Arada açıp açıp okuyorum, hayatımıza aktarmamız gereken o kadar çok şey var ki, her iki kitap da kesinlikle tavsiye edilir...

Tatilin en güzel tarafı erken kalkmak zorunda kalmamak...Seviyorum ben seniii tatillllll.... :))

24 Ocak 2012 Salı

ONSUZ GEÇEN TAM BİR YIL...

Bugün annemsiz geçen tam bir yıl doldu. İnsan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor, ama biz her saniyesine kadar bunu çok iyi anladık. Hep bir yanımız eksikti bu geçen bir yılda. İnsan her acıya alışıyormuş, ama eksikliğine asla. Anne neticede yeri hiçbir zaman doldurulamaz. Kimse böyle bir acıyı yaşamak da istemez, ama ne varsa yaşamanız gereken yaşıyorsunuz. Allah herkese hayırlı ve güzel ölümler nasip etsin. Bugün onun için toplandık ve ona yollanabilecek en güzel hediyeleri yolladık bize yakışması gerektiği gibi. Zaman hızla geçse de, onsuzluk ilk günkü gibi hüzünlü. Allahım onu gittiği yerde rahat ettirsin, mekanı Cennet olsun inşallah...


Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber

17 Ocak 2012 Salı

KARDA ZORDUR YÜRÜMEK... :) AMA ALIŞVERİŞ DEĞİLLLLLL... :))))

Her yerde kar vaarrrrrr..Evet şarkımız gerçek oldu. Çocuklar gibi mutluyuz.... :)) Sabah bir kalktım, kar bayağı bir yağmış, ben de temkinli bir şöför olarak toplu taşımayı kullanmaya karar verdim. Okul çıkışı da şehrimizin meşhur caddesinde turlayıp, biraz kar altında yürüdüm. Eh alışverişsiz de olmazdı bu arada...:)))

Önce minik yeğenime aldıklarım, doğum günü yaklaşıyor, ben şimdiden almaya başladım bir şeyler.... :))

Ben tam bir Stamina kazak, hırka hastasıyım. Hiçbir markada, bu kazaklarda hissettiğim rahatlığı bulamıyorum. Kendine ait dokusu, duruşu ve bir de kokusu. Bayılırımmmm... :) YKM'de % 50 indirim olunca bir ablama, bir bana sepete attım.... :)

Siz de bir sevinç olur mı kar yağınca....Kalbinizi bir huzur kaplar mı? :))

12 Ocak 2012 Perşembe

BİR SÖYLEŞİ VE HEDİYE EDİLEN KİTABIM...:)

Öğrencileri ilimize gelen bir yazarın söyleşisine götürmüştük hafta içi bir gün. Konu Mevlana idi. Sohbet gayet akıcı ve hoştu. Yazarın hitabeti liseli öğrenciler için idealdi bana göre. Burada olmanın en güzel taraflarından biri de, yazarın konuşmaya başlamadan önce herkese dağıtılan kitapları idi. Ne kadar hoş bir jest idi bana göre...(:

Kitabı okumak için sabırsızlanıyorum, gelsin artık sömestr... :)

8 Ocak 2012 Pazar

OYLAT HATIRALARI... :)

Haftasonu 2 günlüğüne İnegöl, Oylat Kaplıcalarına giden ablam ve eniştemin bizler için getirdikleri. Hediye almak da pek keyifli canım. :)))

Oylat hatırası bir adet sevimli mi sevimli bir tepsi ve buzdolabı süsü... :)

Otantik bileziklerimiz, mavi ve yeşil benim, mor olan küçük ablamın... :) Bu arada bunlar stres bileziği diye satılıyormuş sanırım.... :)))

İçinde bir sürü faydalı bitki bulunan Osmanlı Çayı... :) Öyle deniyormuş...
Bir de olmazsa olmaz Kestane Şekeri... :))

ve işte Oylat hatırası tepsimizle kışa yakışan bir içecek boza ve yanında da leblebi, buyrun almaz mısınız? :)

5 Ocak 2012 Perşembe

ETEK YENİLEMECE VE KOMBİNLEMECE... :)))

Belki 2-3 yıldır giymediğim bir eteği dolabımda mahzun mahzun görünce, hemen ona kurdela dikerek hareket katayım dedim. Bu eteği ablamın artan kumaşlarını değerlendirmek için dikmiştim. Dolabımı canlandırma projesinin bir parçası olsun bakalım. :))

Sadece kurdela diktim, siyah kumaşın 2 ucuna...

İşte bu da giymeyi planladığım bir adet kombinimmmmm...

ETEK: by swotpisces.. :))
TRİKO: Fabrika outlet mağazasından, 19.90 tl.
ÇANTA: Pazar ganimeti, 5 tl.
BADİ: Pazar ganimeti, normalde badiler 2,3 tl rahat bulunabiliyor, ama bu bedenli badi ve bu rengi bulana kadar canım çıktı. 6 tl... :)

Yarın Cuma, herkese hayırlı Cumalar inşallah. Sevgiler... :))

2 Ocak 2012 Pazartesi

MAVİLİ KOMBİNİMMMM... :)

İşte size bir adet kombin daha, aslında bir sürü şey var paylaşmak istediğim. Ama bugün de böyle olsun. İşte size bugün giydiklerim... :)

Etek: by swotpisces... :)) 3 katlı siyah kadife bir etek, aralarına ince kurdela, ucuna dantel dikildi.
Siyah kazak: Addax, 15 tl.
Mavi hırka: Stamina, YKM geçen kış sezonu indirimlerinden, 20 tl.
Çanta: Pazar ganimeti, 5 tl. Duyan şaşırıyor, çok da kaliteli bir çanta... :))
Beyaz saat: Pazar ganimeti, 5 tl.
Kolye: Sürekli uğradığım bir bujiteri, indirim zamanından ama fiyatını hatırlamıyorum. En fazla 10 tl dir.
Siyah rugan çizme: Titiz Ayakkabı. 2-3 sene öncesinden 60 tl idi sanırım, indirimden.

Bu hafta sınav haftası, artık son sınavlar. Zaten ilk dönemin bitmesine şunun şurasında ne kadar kaldı ki... :))

30 Aralık 2011 Cuma

BİR ADET KOMBİN GELSİNNNNN... :)))

Son zamanlarda girdiğim postlara baktım da, neredeyse yemek bloğu olma yolunda ilerlemişim. Ama artık bir kombin yayınlama vakti.... :))
İşte bugün giydiklerimmmm...

Kazak: Koton; öğretmenler günü hediyesi okulumuz idaresi tarafından... :)
Pantolon: Miss Poem. Birkaç yıl önce indirimden almıştım. 10 tl.
Hırka: Pazar ganimeti, 5 tl.
Çanta: Pazar ganimeti, 10 tl.
Kolye: Öğrencimin hediyesi.
Çizme: Vogueart, geçen yıl indirimlerinden 40 ya da 45 tl.

Herkese mutlu güzel bir haftasonu diliyorummmmmm. Sevgilerrrrrr.... :)

28 Aralık 2011 Çarşamba

KOZALAK PASTASI MI, TATLISI MI ? BİLEMEDİMMMM....:))

Dil sınıfım ısrarla yerli malı günü kutlayalım dediler, yerli malı haftası geçmesine rağmen... :) Hemen alelacele bir liste hazırladık ve kim ne getirecek diye karar verdik. Zaten topu topu benimle birlikte 10 kişiyiz. Planımızı yaptık, ben de gelen istek üzerine kozalaklı pasta yapmaya karar verdim. Bir öğrencim '' hani cornflakesli tatlılar oluyor ya, biri ondan yapsa ne güzel olur'' deyince, ben de '' hadiii ben de onu yapayım size'' deyiverdim ne yapacağımı düşünürken. Hiçççç yapmamıştım halbuki... :))) Hemen geçen yıl bir öğrencimin annesinden aldığım tarifi buldum, netten bir kaç yere baktım. Çok pratik 10-15 dakikada bir tatlı çıkıverdi ortaya... :)))

Tarif çok kolay... :) Ben az yaptım açıkçası, topu topu 13 tane kozalak çıktı. Bim'e gidip bir adet mısır gevreği paketi alıyoruz, maalesef ufak paket yoktu. 500 gramlık aldım ben de. Üşenmedim, ölçtüm. Toplam 13 bardak gevrek var. :) Ben sadece 5 bardağını kullandım. 2 kaşık tereyağı eritip, üzerine küçük küçük doğradığımız 5 adet metro çikolataları atıyoruz. Az biraz da bal atıyoruz, ben çok fazla atmadım, 1 çorba kaşığı falan attım. Ayrıca biraz sulu olsun diye yarım çay bardağı süt atttım. İçine mısır gevreklerini atıp iyice karıştırıyoruz. Aslında şekil vermek için, limon sıkacağı öneriliyor, ama bizimki küçüktü, ben de kahve fincanı kullandım, fena da olmadı şekilleri. Yalnız kullanmadan fincanı ıslatın, daha çabuk çıkıyor kozalaklar. İşte bitmiş halleri, yarına yola çıkmayı bekliyorlar görüldüğü üzere....:))

24 Aralık 2011 Cumartesi

%100 ORGANİKKKKKK... :)

İŞTE BEN BUNA ORGANİK DERİM.... :))))


ÖPSEK PRENS OLUR MU ACABA???    :))))

20 Aralık 2011 Salı

GÜNÜMÜN FAVORİSİ KURABİYELERİM... :)

Haftasonu günüm vardı ve ben tatlılar dışında diğer yaptıklarımı fotolamayı unuttum... :) Ablamla birlikte bir şeyler hazırladık sağolsun. İşte size günümün favorisi olan kurabiyelerim, belki duymuşsunuzdur, ben netten buldum ve ilk defa denedim, sonuç tek kelimeyle harika. Herkes çok beğendi ve hemen tarifi istediler. Ben de dün okulda yazıp, fotokopiyle çoğaltıp arkadaşlara verdim. :)) Kesinlikle denenmeli, tavsiye ediyorum...:))

ISLAK kurabiye diye geçiyor ismi. Orijinal tarifi için TIK TIK...

Ama ben tarifte az değişiklik yaptım. Şerbeti değiştirdim. Çünkü yorumlarda çok tatlı olduğu yazılmıştı deneyenler tarafından. Ben de 2 çay bardağı şeker ve 2.5 çay bardağı su ile bir şerbet hazırladım, gayet iyi oldu tadı. Bir de üstüne benmari usulü bitter çikolata erittim, sonra hindistan cevizi ile süsledim.Arkadaşlarım pastane kurabiyelerine benzettiler, hazır gibi olmuş dediler... :)

Gün sofralarınız için güzel bir alternatif bir lezzet...Denemeniz tavsiye olunur, herkese güzel günler diliyorummmm. :)