31 Aralık 2010 Cuma

İNDİRİM FIRSATLARI VE KOMBİNİM, AYRICA DA WELCOME 2011... :)))

Bir takı mağazasında yapılan % 50' lik indirimi görünce bu kolye ve tacı alamadan edemedim. Bugün de kombinleyip taktım kendilerini...:)))

Boncuklar tülle birbirine eklenmiş, üzerleri tülle kaplı yani. Tülden çiçek istenildiği zaman çıkabiliyor, ben bugün öyle takacaktım ama vazgeçtim, herkes çok beğendi. Yapmak isteyenlere bir fikir olur diye düşündüm.


Etek deriden, ablam dikmişti. Çan etek denilen türden...Kazak da Stamina, vazgeçilmez kazaklarım benimmmm. :)))

Bu kolyeyi de, kolye sevdamı anlayan bir öğrencim hediye etti, çok zarif bir kolye. Takı yapan arkadaşlar, güzel taşlar kullanarak deneyebilirler isterlerse. :))


Bu arada yaklaşık 2 saat sonra gireceğimiz 2011, inşallah herkes için çok güzel geçer. Herkese önce sağlıklı, sonra da huzurlu ve çok çok güzel bir ömür diliyorum. Sevgilerrrrrr... :)))

30 Aralık 2010 Perşembe

FİRARPEREST...

Geçen gün taze aldığım kitaplardan biriydi Firarperest ve blogda yayınlayınca arkadaşlar yorumları bekliyoruz dediler kitap hakkında. Okumaya başladım, neredeyse bitiriyorum bile. Ben beğendim, hatta çok beğendim. Firarperest bir deneme kitabı, kısa yazılardan oluşuyor. Çoğu yerde '' evet, evet öyle, kesinlikle katılıyorum'' diyorsunuz. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, akıcı bir kitap. Okumak isteyenlere tavsiye ediyorum. :)


Bu arada kitabın içindeki karikatürler M.K.Perker tarafından çizilmiş, onlar da kitaba ayrı bir renk katıyor. Birkaçını paylaşmak istedim.


Annesinin Oğlu... Tabiri caizse ana kuzusu... :)))


Anarşist Aşklar.. Lay lay... :)))


Bencil Bir Adam Sevmek... Aman aman Allah korusun. :)))

İşte kitabın içinden birkaç başlık ve yazılara uygun karikatürler. Şiddetle tavsiye ederim, okumaktan pişman olmayacaksınız, benceeeeee... :))))

Note: Bu arada öğrendiğim kadarıyla bu kitap Elif Şafak' ın köşe yazılarının derlemesiymiş. Gerçekten de yazı başlıklarını google dan aratınca çıkıyor eski tarihlerde. Ben Elif Şafak sürekli okuyan, takip eden biri değilim, bu açıdan bu kitap kesinlikle güzel geldi bana. Ama ben köşe yazılarının kitap haline getirilmesini çok doğru bulmuyorum genelde. Bunu da belirtmek istedimmmmm. :)))

29 Aralık 2010 Çarşamba

İHMALE GELMİYORLAR...

Neler mi efendim, dişler. Bugün dişimde oluşan ufak sızıdan dolayı, zamanla yarışarak diş hekimime uğradım. En son diş kontrolümde, diş ipi kullanmam konusunda tavsiyelerde bulunmuştu. Ben de bir tane diş ipi almıştım, ama son zamanlarda kullanmayı ihmal etmiştim. Diş ipi fırçanın ulaşamadığı yerlere ulaşarak dişlerin çürümesine engel oluyor. Varsa dolgularınız bunların arasına fırça çok fazla temas edemiyor ve oradaki yemek artıkları maalesef çok fazla temizlenemiyor.

Bu arada diş macunum çok sevimliiiii, miniminnacıkkkkkk, bugün aldım doktordan. :)))

Taze bir diş mağduru olarak tavsiyem şudur ki arkadaşlar, aman dişlerimizi ihmal etmeyelim. Dişlerimizi düzenli fırçalayıp, diş ipi de kullanalım, ayrıca diş hekimini ara sıra ziyaret edelim. Özellikle bayanlar, hamilelik öncesi muhakkak bakım yaptırılmalı, malum anne karnındaki bebek annenin cebinden harcıyor. :)))

Hepinize sağlıklı dişler, mutlu gülüşler... :))) ( ayy ipana reklamı gibi oldu (: )

28 Aralık 2010 Salı

EL EMEĞİ BİR ETEK DAHA VE AYRICA DA KOMBİNİMMMMM... :)

Aslında bu eteğim yeni değil, dikeli 3-4 yıl olmuştur, sizlerle paylaşmak istedim. En çok sevdiğim eteklerimden biridir kendileri. :)

Desenli kumaş az olmasına rağmen pazardan alındı, nasıl olsa başka bir kumaşla birleştirilip bir şeyler yapılır diye. :))) İnce kadife. Evde ona uygun yine morlu bir ince kadife vardı, eee ne naptık, hemen bir kat etek diktikkkk.... :))) Etek 6 kat, bazı kat aralarına ince kurdela dikip renk katmaya çalıştıkkkk... :)))



Kat etek dikmek çok zor değil, kesinlikle dikişe hevesli olan arkadaşlar denemeli, tavsiye ederim.

 Güzel paylaşımlarda buluşmak üzere, şimdilik hoşçakalın, sevgilerrrrr... :)))

27 Aralık 2010 Pazartesi

ÇOK TAZE KİTAPLARIM VE MİNİMİNNACIK BİR KİTAPPPPP... :)))

Geçen gün öğrencilerimden birine, dersane hocası bir kitap hediye etmiş, sınıfa sorulan soruyu bilmiş.
 '' Size göstereyim'' deyince ben de '' aa göster hadi bakalım'' dedim. Kitabı görmemle birlikte '' ayyyyy ne sevimli bir şey buuuu'' nidaları bütün sınıfta yankılandı. :)))



Kitap Yapı Kredi Yayınları' nın okurlarına armağanı, gördüğünüz üzere miniminnacık, sevimli mi sevimli bir kitap. :))) Adı görüldüğü üzere Kitap Sözleri  (ya da görülmediği üzere (: ) İşte size 95 sayfalık kitabımızdan bazı faideli cümleler... :)

Alem bir kitaptır ki seyahat onu mütalaa etmek demektir.  
Abdülhak Hamit Tarhan ( Lüsyen kitabını yeni bitirdim, direk gözüme takıldı bu isim (: )

Kitapları iki gruba ayırmak mümkündür. Günün kitapları ve her zamanın kitapları.
Ruskin (kesinlikle katılıyorum, herkesin bir başucu kitabı vardır)

İyi bir kitap, iyi bir arkadaştır.
Bernardin de Saint-Pierre (bana kitabını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim (: )

Evet bu arada ben de size yeni kitaplarımı göstereyim, tazecikler, bugün alındılar. Hem üstteki kitabımızla farkı görmüş olursunuz. :))))


İlki Elif Şafak kitabı, Firarperest. Okumaya başladım bile, sürükleyici bir kitap gibi duruyor. :) Diğeri de Mutluluk Projesi by Gretchen Rubin. Onu da Firarperest bitsin, okumaya başlarım. Yorumları da sizinle paylaşırız inşallah.

Şimdilik hoşçakalın, güzel bir hafta diliyorum hepinize. :)))

26 Aralık 2010 Pazar

YEŞİL MERCİMEKLİ BULGUR PİLAVI ve BİR MİM DAHA... :)))

Klasik bulgur pilavı yerine, yeşil mercimekli bulgur pilavı denemek ister misiniz? Bizim evde arada yapılır ve açıkçası bayağı da beğenilir. Denemek isteyenler için işte tarifi... :)



Önce 2 bardak yeşil mercimek az tuz ile haşlanır. Diğer taraftan 2 soğan, ince ince doğranıp yağda çok kısık ateşte kavrulur. Sonra 2 bardak bulgur atılır ve karıştırılır. (isteyen bulgurla birlikte 1 kaşık salça da kullanabilir, biz kullanmadık) Sonra haşlanıp süzülen mercimek ilave edilir ve karıştırılır. Bu arada 4 bardak sıcak su karışıma eklenir ve suyunu çekene kadar pişirilir. Tuzu ve karabiberi de zamanı gelince atılır ve pilavımız demlendikten sonra servise hazır hale gelirrrr. Denemek isteyenlere şimdiden kolay gelsinnnn... :)))

MİM.........MİM..........MİM...........MİM...........MİM..........MİM............MİM............MİM

Bu arada bir kez daha mimlendim. Konumuz 2010. Sevgili blog arkadaşlarımızdan Ruşyena bana bu mimi yollamış, kendisine çok çok teşekkür ediyor ve cevaplarıma geçiyorummmm. :)

2010 yılında mutlu olduğunuz şey nedir?

İlk defa teyze olmam sanırım, bir de bloğumu kurmam... :)))

2010 yılı sizin için nasıl bir yıldı?

Güzel bir yıldı. Diğer yıllardan farkı yoktu. :)))

2011'e nasıl girmek istersin?

İlk başta sağlıklı ve huzurlu. Sevdiklerimle inşallah.

2010 da yapmak isteyip yaptıkların, yapamadıkların nelerdir?

Araba almak istiyorum, bu yıl alamadım, ama inşallah bu yıl almayı hedefliyorum. Wish me luck.. :)))

Ben de bu mimi çok değerli blog arkadaşlarımızdan Filiz'e, Bülbülünyeri' ne ve de umutluhayat'a yolluyorummmm. :)))

24 Aralık 2010 Cuma

BEYAZ SAATİM VE KOMBİNİMMMMM...

İşte sonunda o da oldu, beyaz bir saat bileğimi süsledi. Ama öyle çok masraf yaptırmadı bana sağolsun, ehh napalım, güle güle kullanalımmmmm... :)))


Bu arada etek pileli, ablam dikmişti. Çok sevdiğim eteklerimden biri... :)



Takı yapan arkadaşlara fikir olsun diye kolyemi yakından gösteriyorum. Aslında çok basit bir yapımı var,
2 tane siyah objenin arasında tül kullanılmış, tülün altında ve üstünde de metal objeler var, en altta da zincirler kelebek detayıyla zenginleştirilmiş.

Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorummmm, esen kalınnnnn... :)))


22 Aralık 2010 Çarşamba

BULGURLU BROKOLİ ÇORBASI...

Yemeklik olarak alınan brokolinin çok büyük olması sebebiyle, bir parçasını çorba olarak değerlendirmeyi uygun gördük ve sonuçta lezzetli ve besleyici bir çorba ortaya çıktı. İşte size basit tarifi... :)))



Küçük bir soğan alınır, doğranır ve yağda kavrulur. Küp küp doğranan küçük bir havuç eklenir ve biraz karıştırılır. Ardından  yine küp küp doğranan bir patates de atılır ve kavrulur. Sonra küçük parçalara ayrılan 250 gr kadar brokolimiz atılır tencereye. Biraz karıştırdıktan sonra, bir bardağı et su olmak üzere 5 bardak sıcak su eklenir. Bu karışım, malzemeler yumuşayıncaya kadar kaynatılır. Sonra malzemeler süzgeçten geçirilir. Tekrar ocağa alınır ve bir kaşık ince bulgur çorbamıza eklenir. Bulgurlar biraz şişene kadar pişirilir. Sonra karabiber ve tuz eklenerek çorbamız tatlandırılır. Arzuya göre ocağı kapattıktan sonra dereotu da ekleyebilirsiniz. Afiyet olsunnnnnn... :)))                                                       

17 Aralık 2010 Cuma

EL EMEĞİ KÜPEM VE KOMBİNİMMMMM... :)

Tamamen uydurmasyon, ama görenler tarafından çok beğenilen ve cici bulunan küpelerimi sizinle paylaşmak istedim. Bir tane atkı yapmıştım tığla ve onun üzerine motifler yapıp dikmiştim. O motiflerden artmıştı birkaç tane, benim de aklıma böyle bir küpe yapmak geldi. Küpe aparatlarını kullanıp, birkaç detayla küpeyi bitirdim.... :)))


Ve bunlar da küpelerime uydurduğum kıyafetlerim... :)))) Eteği de ben dikmiştim bu arada... :)



Herkese güzel bir haftasonu diliyorummmm, sevgiyle kalın.... :)))


16 Aralık 2010 Perşembe

BEYAZ SAAT TAKINTIM, BİRİ BENİ DURDURSUNNNNN. :)

 Uzun yıllardır kullandığım yadigar bir saatim vardı, büyük saatler moda olduktan sonra gözüme miniminnacık gelmeye başlayınca, kendimi bir saat dükkanında arkadaşlarla saat beğenirken buldum. Bir bakmışım, bir adet tam gönlüme göre bulmuş ve koluma takmışım. Yaklaşık 2 aydır da kendisiyle aramızda kuvvetli bir bağ oluştu, çok severim kendisini.

Normalde saat çok güzel bir aksesuar. Ama ben öyle onlarca saatim olmasına bir anlam veremediğim için, hep tek saatle yetinmişimdir. Ama gelin görün ki, bu sıralar beyaz saate takmış durumdayım. Saatçilerin önünden geçerken, ama her nevi ; seyyar, pazardaki, dükkan hep gözüm kayıyor. Çok güzel geliyorlar gözüme, hani gel beni al diyorlar. İşte bunlardan birkaçı. Buyrun, şuradan alayım sizi... :)))






Birkaç şeker şey, bloğum beyazlara bürünsün istedim. :))) Artık birgün nefsime yenilip alır mıyım, yoksa tek saatliliğe devam mı ederim bilmiyorummmm..... :))))